Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/98 E. 2021/1106 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/98
KARAR NO : 2021/1106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2020
NUMARASI: 2019/77 Esas-2020/369 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Davanın usulden reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; … plakalı, 2013 model aracın müvekkiline ait olup trafikte de müvekkili adına kayıtlı bulunduğunu, aracın davalı yedinde bulunduğu tespit edildiğinde davalıya keşide edilen 26/03/2018 tarihli ihtarnamede aracın teslimi ihtar edilmesine rağmen davalının aracı teslim etmediğini, davalının ihtarnameye verdiği cevapta, müteveffa babasının şirkette hissedar olduğunu, kendisinin de mirasçı olduğunu, aracın kendisinin kullanımında bulunduğunu belirterek, aracın kendisinde bulunduğunu ikrar ettiğini, … müvekkili şirkette hissesinin bulunmadığını, davalının da müvekkili şirket ile hiçbir bağı veya bağlantısı bulunmadığını, davalının, müvekkili şirkete ait bu aracı tamamen haksız şekilde kendi kontrolünde bulundurduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin bu aracı davalıya tahsis ettiği düşünülse dahi, malik olan müvekkilinin aracın iadesini talep etmesiyle bu tahsisin ortadan kalktığını, sonuç olarak aracın malikine iadesinin gerektiğini belirterek, müvekkili şirkete ait olup davalı yedinde bulunan dava konusu aracın müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 26.04.2019 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; dava konusu aracın iade edilmemesi halinde güncel kasko değeri olan 203.118-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili;davacı şirketin tek hissedarı olan … A.Ş’de müvekkilinin dava dışı kardeşinin 1/3 pay sahibi olduğunu, şirket ortağı ve yakını sıfatıyla tahsis edilen araçların iadesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin murisi…’ın hissedar olduğu … davacı şirketin tek pay sahibi olduğunu, dolayısıyla murisin davacı şirketin de 1/3 ortağı olduğunu, dava konusu aracın da pay sahipliği nedeniyle muris ve onun kızı olan davalıya tahsis edildiğini, davacı şirket tarafından murise ait payların TTK’nın 493/4. maddesi gereğince bedeli karşılığı satın alınmasının önerildiğini, ancak bunun müvekkilince kabul edilmediğini, bu konuda Bursa 2. ATM’nin 2018/498 esas sayılı dosyasında açılan davanın sürdüğünü, şirkette diğer ortaklara ve yakınlarına da araç tahsis edilmişken müvekkiline tahsis edilen aracın iadesinin istenmesinin eşit işlem ilkesine aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; aracın davalıya tahsis edilmesine ilişkin davacı şirketin yetkili organlarınca alınmış herhangi bir karar bulunmadığı, dolayısıyla ortada davacı şirket yönünden dava konusu aracın üzerinde tasarruf yetkisini kullanmasına engel olacak nitelikte ve davacıyı bağlayıcı bir durum bulunmadığı, davacı şirketin, aracın maliki olarak dava konusu araç üzerindeki tasarruf hakkını istediği gibi kullanabileceği, davalının davacı şirketin hissedarlarından olan müteveffa …’ın kızı ve miraçısı olması nedeniyle dava konusu aracın maliki olan şirketin potansiyel hissedarı olduğu, davacı şirketin huzurdaki davayı açmakta korunmaya değer hukuki bir menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirketin aracı üçüncü bir kişiye satmak istese aracı teslim edemeyeceğini, müvekkili şirket malik durumda olsa da, eşyanın zilyedinin davalı olduğunu,davalı tarafın, müvekkiline ait aracın neden kendisine verildiğine ve iadesi talep edilmesine rağmen neden iade edilmediğine dair somut veya hukuki delil sunmadığını, davacı şirketin tek pay sahibinin … olduğunu, … 3 hissedarından birinin davalının müteveffa babası olmasının, davalının … Ticaret adına kayıtlı araçları kullanma hakkı olduğu anlamını taşımadığını, bir an için müvekkili şirketin bu aracı davalıya tahsis ettiği düşünülse dahi, aracın maliki olan müvekkili şirketin bu aracın iadesini noter kanalıyla talep etmiş olduğunu, böylece bu tahsisin ortadan kalktığını ve aracın malikine iadesi gerektiğini,davanın “usulden” reddine rağmen nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, mülkiyeti davacıya ait olan aracın teslimi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı şirket adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı, … motor numaralı, … şase numaralı, 2013 model … marka aracın, davacı şirketçe alınmış bir tahsis kararı bulunmaksızın şirket ortağı olan davalının murisinin kullanımına tahsis edildiği, murisin ölümüyle de fiilen davalı tarafından kullanılmakta olduğu, davacının aracın teslimini talep etmesine rağmen aracın davalı tarafından davacı şirkete iade edilmediği anlaşılmaktadır. Hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte bir çıkarının bulunması anlamına gelir. Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan, korunan, bir yararı olmalı; hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalıdır. Hukuki yarar HMK’nın 114. maddesi gereği dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.Eldeki davada araç davacı şirket adına kayıtlı olsa da, aracın fiili hakimiyeti davalıdadır. Davacının başta aracın davalı ve murisinin kullanımına yönelik rızası bulunsa da, aracın teslimi davalıya keşide edilen ihtarname ile talep edilmekle, davacı şirketin bu rızası ortadan kalkmış olduğundan ve davacının araç üzerindeki fiili tasarruf yetkisi de davalının eylemiyle ortadan kalkmış olmakla, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. Yukarıda da belirtildiği üzere malik olan davacının tasarruf yetkisi davalı tarafından engellenmiş olduğundan, aracın davacıya teslimi bakımından davanın kabulü gerekirken, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.Diğer yandan davacı vekili aracın teslim edilmemesi halinde kasko değerinin ödenmesi istemiyle talebini ıslah etmiştir.Davacı aracın kayden malikidir. Mülkiyet uyuşmazlığı olmadığı,davalı elinde bulunduğundan dava aracın istirdadı istemine yöneliktir. Davacının araç iade edilmediğinde bedeline hükmedilmesi isteminde hukuki yarar bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne,aracın davalıdan istirdadına ,bedel iadesi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine , karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/09/2020 Tarih 2019/77 Esas 2020/369 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE, … plaka sayılı, … motor numaralı, … şase numaralı, 2013 model … marka aracın aynen davacıya iade ve teslimine,” Araç maliki davacının bedel iadesi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine.İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gereken 13.874,99 TL nispi harçtan 35,90-TL peşin harç ve 3.468,75-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.504,65-TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 10.370,34‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından ödenen toplam 3.545,75- TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından ödenen teb.ve müz.gideri olmak üzere toplam 487,30-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davalı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Davacı vekili için hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 22.668,26- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” Usulden red edilen talep için davalı yararına 4.080-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafça yapılan 75-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021