Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/969 E. 2021/907 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/969
KARAR NO: 2021/907
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/200 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, davacı şirketin davalı … A.Ş. tarafından 03.07.2010 tarihinde … Ltd.Şti.’ne satılıp, alıcı sıfatı ile …, satıcı sıfatı ile … A.Ş. ve Garantör sıfatı ile … A.Ş. arasında hisse alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin farklı maddelerinden kaynaklanan ve davalı şirketin sorumluluğunda olan devlete ödenen 500.352,63-TL vergi cezası ile dava dışı … şirketine ödenen 100.000-usd ödemenin hisse devri sözleşmesi nedeniyle davalının sorumlu olduğunu ve yapılan ödemelerin rücusu için takip yaptıklarını, hisse alım sözleşmesinin -vergi tazminatı başlıklı 7.2 maddesi ve tamamlama tarihi sonrasında devam eden satıcının yükümlülüğü başlıklı 10.7 a 10.7.b hükmü gereğince “…” şirketinin hisse devri veya öncesine dayalı olarak devlete ödeyeceği tüm vergi ve cezaları ve diğer tutarları davalı …’nin tazmin yükümlülüğü altında olduğunu, kendileri tarafından uzlaşma sonrasında vergi dairesine %80 indirim ile 1.057.913,24-TL ödendiğini, bu miktardan 500.352,62-TL’nin davalıdan ihtarname ile talep edilmesine rağmen ödenmediğini, 100.000-USD alacağın da dava dışı …A.Ş. arasında imzalanan 28.06.2010 tarihli CNG taşıma sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık olup, yine sözleşmenin 10.7 (a)(i)10.7.b maddesi gereğince “… Şirketinin”hisse devri öncesine ait devam eden yükümlülüklerin ihlali nedeniyle davacı şirkete karşı dava açıldığını , muhatabın davacı olduğunu, işbu davada davanın davalı şirkete ihbar edildiğini, ancak davalının davaya müdahil olmayacağını mahkemeye bildirdiğini, dava dışı şirket ile sulh olduklarını ve 100.000-USD ödendiğini belirterek,davalının üçüncü şahsa yükümlülüklerinin ihlali nedeniyle ödenmek durumunda kalınan 100.000-usd nin de davalı tarafından hisse devir sözleşmesi gereği ödenmesi gerektiğini ileri sürerek , davalı hakkında yapılan takibe itirazın iptalini, davaya konu alacakların ödenmesini temin bakımından davalının menkul, gayrımenkul ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalıya tebligat yapılmış ancak ek cevap süresi verilmekle henüz davalının dosya içinde cevabı mevcut değildir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği ve varsa alacak miktarı hakkında yaklaşık ispat olgusunun mevcut olduğu yönünde duraksama olmadan delil değerlendirmesi yapılamayıp, tahkikat aşamasında delillerin tartışılmasından sonra bu değerlendirme yapılabileceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE: İhtiyati haciz talebi,hisse devri sözleşmesi hükümlerine dayalı olarak davalı yükümlülükleri nedeniyle vergi dairesine ve üçüncü şahsa yapılan ödemelerin davalıdan rücu istemine yönelik itirazın iptali davasında, İİK’nun 257 vd.devamı maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda, davalı tarafından ödeme talep edilen alacaklara karşı çıkıldığı ve yapılan ödemelerin davalıdan talep edilemeyeceği ileri sürülmüştür. Davacı tarafça davaya konu edilen ödemelerin yapıldığı sabit ise de ;hisse devri sözleşmesi kapsamında bu alacakların davalıdan talep edilip edilemeyeceği ,edilebilecekse miktarının tesbiti eldeki davanın yargılama konusudur.buna göre davacının iddia ettiği alacağın varlığı ve miktarı hakkında sunulan delillere göre yaklaşık ispat koşullarının bulunmadığı,deliller toplandıktan sonra ve delillerin tartışılması sonucunda değerlendirme yapılabileceği,yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispatın sağlanmadığının kabulü gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ilk derece mahkemesi ara kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021