Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/943 E. 2021/1212 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/943
KARAR NO: 2021/1212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2021
NUMARASI: 2017/1209 Esas-2021/319 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/09/2021
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı … AŞ nin 833 adet hissesini 41.650.-TL’si bedel karşılığında 21/02/2008 tarihinde …’dan devir almak suretiyle şirkete ortak olduğunu, müvekkilinin en son 21-07-2015 tarihli “yönetim kurulunun yeniden seçimi” ile ilgili kararda imzası bulunduğunu, bu tarihten sonra müvekkiline şirket hakkında bilgi verilmediğini ve çağrılmadığını, müvekkilinin hissedar olduğu halde şirketin tek ortaklı olarak devam edeceğini 20/12/2016 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’nden 01-11-2017 tarihinde öğrendiğini, oysa müvekkilinin ne tek ortak olarak gözüken …’ye ne de başka kimseye hissesini devretmediğini, bu konuda kimseye vekâlet de vermediğini, imza konusunda inceleme yaptırılmasının talep edildiğini, davalı … A.Ş.’nin tek ortaklı hale geldikten iki ay sonra diğer davalı … A.Ş. ile birleştiğini, bilindiği üzere anonim şirketlerde nama veya hamiline hisse senedi ihraç edilmediği durumda hisse devrinin geçerli olabilmesi için imzaları noter tarafından tasdik edilen devir sözleşmesinin, yönetim kurulu kararının ve devir işleminin pay defterine kaydedilmesinin gerektiğini, müvekkilinin hissesinin kimin tarafından devir alındığını bile bilmediğini, müvekkilinin Ticaret Odası kayıtlarında halen … Şirketi’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak gözüktüğünü, bu nedenle Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilânlarını kontrol etme ihtiyacmı duymadığını iddia ederek; hisse devir işleminin iptaline ve müvekkili adına tesciline, bunun kabul edilmemesi halinde hisse değerinin tespitine ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine,karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 10/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, hisse devrinin iptali taleplerine havi devir işlemlerinin davacının imzası ile yapılmadığını, bunun en açık örneğinin ise dosya içerisinde bulunan 21.07.2015 tarihinde hukuka aykırı olarak müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında hissesinin el değiştirildiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının sahip olduğu hisseleri 01-07-2015 tarihli devir sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere 22.500.000.- TL bedel ile devrettiğini,harcın ikmali davacıya kesin süre verilmesini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddinin talep edildiğini, ayrıca davanın zamanaşımına da uğradığını, davacının sahip olduğu hisseleri usulüne uygun devrettiğini, 18-04-2013 tarihli yönetim kurulu kararıyla çıkarılan 62.500-TL ilmühaberin davacıya verildiğini, davacının da bu ilmühaberi …’ya devir ve teslim ettiğini, devir işleminin 01-07-2017 tarihli yönetim kurulu kararı ile onaylandığını, pay defterine işlendiğini, davacının hisse devri için noter tasdikli devir sözleşmesi yapılmasına ilişkin iddiasının TTK’na aykırı olduğunu, davacının hissesini devrettiği tarihte yönetim kurulu üyesi olduğundan devir kararını kendisinin de imzalandığını, davacının hissesini devir alan …’nın bu hisseleri …’ ne devrettiğini, daha sonra …’nun … A.Ş. ile devir suretiyle birleştiğini ve …’nun hukuken sona erdiğini, davacının hissesini devrettiğini 01-07-2017 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi vasıtasıyla öğrendiği iddiasının samimi olmadığını, davacının 21-07-2015 tarihli “Yönetim Kurulunun Yeniden Seçimi” hakkındaki kararda imzasının bulunduğunu da iddia ettiğini, söz konusu kararda davacının yönetim kurulu üyeliğine son verildiğini, yerine yeni üyeler seçildiğini savunarak; harcın ikmaline, kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı … Hiz. AŞ ndeki hissesini dava dışı …’ya devreden davacının hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara iş bu davanın yöneltilemeyeceği, davalı … AŞ’nin davalı … A.Ş ile birleşerek tüzel kişiliğini kaybettiği, pasif dava ehliyetinin dava tarihi itibariyle olmadığı görülmekle Davalı … A.Ş, davalı … A.Ş. ve … A.Ş. Aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; Davalı … şirketi, diğer davalı … A.Ş ile birleşmiş, devrolunan … şirketinin hak sahiplerinin haklarının korunması birleşmenin esaslı unsuru olduğunu, müvekkilinin gerçekte … şirketinin hissedarı olup yapılan işlemler yokluğunda yapıldığını, iptali gerektiğini, …’nun gerçek hissedarı müvekkili olduğunu, teminatsız olarak Tedbir talebinin kabulünü, aksi kanaatte olması halinde uygun görülen teminat mukabilinde tedbir talebinin kabul edilmesini talep etmiştir. 2-Davalılar vekili; mahkemenin davalılar … A.ş. ve … A.Ş. açısından davanın esastan değil de pasif husumetten reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, gerekçeli kararda davalı … A.ş. açısından herhangi bir gerekçe belirtilmeden pasif husumet nedeniyle reddine karar verildiği, … ile birleşen … A.ş. üzerindeki davacının hisselerine tekabül eden hisse oranları uyarınca tedbir konulmasına ve ilgili hisselerin kendisi adına tescili talep edilmiş, işbu dava sonucu açıkça müvekkil şirket … A.Ş.’yi yani devrolmadan önceki unvanıyla … A.Ş.’yi etkilediği, davanın hukuki sonucu müvekkil şirket … A.ş. yani devrolmadan önceki unvanıyla … A.Ş. üzerinde doğacağı, Bu yüzden pasif husumet sebebiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğunu, davalı … A.ş. aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine” dair kararının kaldırılmasına, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili; davalı … A.Ş. de mevcut olan 833 adet hissesini hiç kimseye devretmediğini ileri sürerek rızası dışında yapılan hisse devrinin iptali ile müvekkili adına tescilinin bu talep yerine getirilmez ise hisselerin güncel değerlerinin müvekkiline ödenmesini talep etmiş, … A.Ş’nin … A.Ş. ile birleşerek infisah ettiğinden davayı … A.ş. Ve yine … şirketi ile birleşen …ne yöneltmiştir. TTK nun 153.(1)maddesi uyarınca “birleşme ,birleşmenin ticaret siciline tescili ile geçerlilik kazanır.Tescil anında ,devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer.Davalılar … A.Ş ve … AŞ birleşme yoluyla tüzel kişilikleri sona ermiş olup ;davanın halefiyet gereği … AŞ ye yöneltilmesi gerekir. Dava hisse devri işleminin iptali ve davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödemesi istemine ilişkin olup davacının tescil talebini de içerdiğinden davalı şirkete husumet yöneltilmesinde isabetsizlik yoktur.İlk derece mahkemesince davanın hisseleri devir alana yöneltilmediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Davalı şirket ve ihbar olunanların sundukları delillere göre davacı hisselerinin devir beyanına istinaden tarihli Y.K kararı ile … adın tescil edilmesine karar verilmiştir. Buna göre eldeki davada talep …’nın hukukunu etkileyecek niteliktedir. Adı geçenin yokluğunda hisse devrinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı incelenemeyecektir. Davacı hisselerinin kime veya kimlere devredildiği usulüne uygun biçimde tesbit edilerek adı geçenlere karşı dava açması için davacıya önel verilmesi ve dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, savunmalar ve toplanan kanıtlar çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, anılan şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 11 HD nin 2009/7789 esas ,2011/876 karar sayılı 31.1.2011 tarihli ilamı aynı yöndedir.) 6100 Sayılı HMK nın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Dosya mevcudu itibariyle davacının haklılığını yaklaşık ispat düzeyinde ispatlayamadığı tesbit edilmiştir.Davacı vekilinin davacı hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulması talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf başvusunun kabulü ile davanın esası incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1209 Esas-2021/319 Karar sayılı ve 10/03/2021 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-4-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan peşin istinaf karar harçlarının (59,30+59,30-TL) istek halinde davalı tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/09/2021