Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/942 E. 2021/925 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/942
KARAR NO: 2021/925
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2020
NUMARASI: 2020/327 Esas- 2020/883 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne dair kararın davalı tasfiye memurunca istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin … Limited Şirketini hasım göstererek İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesi’nin 2018/304 Esas sayılı dosyası ile 14.08.2018 tarihinde işçilik alacakları davası açtığını, ancak şirketin sicilden terkin edildiğinin yargılama esnasında yapılan araştırma ile öğrenildiğini, İş Mahkemesi’nde açılan davada tebligatların yapılabilmesi açısından İstanbul Anadolu 23.İş Mahkemesi’nce dava açmak üzere süre verildiğini belirerek … Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve son tasfiye memuru olan …’in tekrar tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesinin usulüne uygun olara tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından sicilden terkin edilen … Limited Şirketi aleyhine İstanbul Anadolu 23.İş Mahkemesinin 2018/304 esas sayılı dava dosyasından dava açıldığı, anılan dava dosyasından 20/07/2020 tarihli oturumda davalı şirketin ihyası konusunda dava açılmak üzere süre verildiği ve dava dosyasının halen derdest olduğunun belirlendiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bağlı … sicil numaralı tasfiye halinde … Limited Şirketinin İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesinin 2018/304 esas sayılı davanın sonuçlanması ile sınırlı olmak üzere ihyasına son tasfiye memuru …’in görevine devamına, ihya hususunun Ticaret Siciline tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı-tasfiye memuru; HMK’nın 316. maddesinde sayılan davalardan olmaması dikkate alındığında davanın yazılı yargılama usulüne tabi olduğunun anlaşılacağını, ayrıca TTK’nın 547. maddesi uyarına ek tasfiyenin talep edilebilmesi için talepte bulunanın son tasfiye memuru, yönetim kurulu üyesi, pay sahibi yahut alacaklı olması gerektiğini, ancak İlk Derece Mahkemesi’nde aleyhine davayı yönelten şahsın alacağı sabit olmadığından alacaklı sıfatını haiz olmadığını, alacaklı olduğu sabit olmayan şahsın alacaklı gibi ek tasfiye işlemi hakkı bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen … Limited Şirketi’nin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin son tescilini 30/12/2019 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiği 30/12/2019 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, buna göre TTK nun ek geçici 7.maddesine göre yapılan bir terkin olmadığı, davalının da tasfiye memuru olarak görev yaptığı, terkinin ticaret sicilince re’sen yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesi’nin 2018/304 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu, davanın 12/08/2018 tarihinde açıldığı, 05/02/2019 tarihinde tasfiye kararı alındığı ve dosyanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ,davalı şirketin davacıya bir borcu olup olmadığının açılmış bulunan derdest dava da inceleneceği ,bu davanın konusunu teşkil etmediği, derdest dava mevcut iken tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle tasfiyenin usulen sonlandırıldığı kabul edilemeyecektir. Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesin de bir isabetsizlik görülmemiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, davalı tasfiye memurunun yargılama usulüne ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığından ,davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 17/06/2021