Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/939 E. 2021/927 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/939
KARAR NO: 2021/927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2021
NUMARASI: 2019/929 Esas 2021/271 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Görevsizliğe ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili;davalı şirketin ürettiği ve piyasaya sunduğu ürünlerin ve yazılımın tüm haklarının müvekkili şirkete ait olduğunu, davalı …’ın müvekkili şirkette iç satış temsilcisi ve markalama-kablo kanal ürün müdürü görevini üstlendiğini, işten ayrıldıktan davalı şirkette satış müdürlüğü görevini üstlendiğini,davalı şirketin yetkilisi ve YK başkanının davalı … olduğunu, davalıların müvekkili şirketin müşteri portföyü ve bayii ağı ile temaslar kurduğunu, gizli bilgilerle rekabet ve ticaret koşullarına aykırı pazarlama yöntemleri uyguladığını ve ürünlerin kopyalarını yaptıklarını,müvekkili şirkete karşı girişilen haksız rekabetin tespiti, mevcut durumun değiştirilmesi mümkün olduğundan öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini, TTK madde 54, 56 vd maddeleri gereğince müvekkil şirkete karşı girişilen haksız rekabete son verilmesi ve kaldırılmasına, davalıların ticari defterlerinin incelenerek haksız rekabetin ve uğranılan zararın tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili;davacı tarafça ikame edilen haksız rekabete dayalı tespit talebinin yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, soyut hiçbir gerçeklik payı olmayan beyan ve iddialara itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkili …’ın davacı firmaya ait herhangi bir sırrı ifşa etmediğini, müvekkili şirketin alanında faaliyet gösterdiğini, tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, şirket dışındaki davalıların pasif dava ehliyetleri bulunmadığından reddi gerektiğini, haksız istemlerin tümünün reddedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TBK’nın 446. maddesinde rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu ve işçinin kararlaştırılmışsa cezai şarttan da sorumlu olduğunun düzenlendiği, yürürlük tarihi TTK ndan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özel nitelikteki 7036 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmadığı, buna göre olup iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp, iş mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davanın haksız rekabetin tespiti davası olduğunu, müvekkil şirketin eski üst düzey çalışanının işten ayrılması sonrasında tam da o sıralarda üçüncü bir kişi tarafından kurulan ve müvekkil ile aynı işleri yapan bir şirkette işe başlaması bunun devamında diğer şirketin müvekkil şirketin eski çalışanı olan kişi sayesinde müvekkilin müşteri portföyüne ulaşması, onlara teklifler sunması ve müvekkilin ticari sır niteliğindeki bilgilerini kendi şirketlerinde kullanmasından dolayı … şirketinin haksız rekabete ilişkin fiiller gerçekleştirdiğine dayalı olup, davanın dayanağının TTK 54 vd maddelerinde yer alan haksız rekabet hükümleri olduğu dikkate alınmaksızın ve TTK 4.madde hükmüne yer verilmeksizin görev yönünden reddine karar verilmesinin kanuna ve içtihata aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’ya dayalı haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, uğranılan zararın tespiti istemlerine ilişkindir. TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Haksız rekabet hükümleri TTK’nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davacı taraf haksız rekabet vakıasına dayandığına göre 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK’nın göreve ilişkin hükümleri uyarınca uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda rekabet yasağı sözleşmesinin bulunmadığı, davalı …’ın hizmet sözleşmesi’ni imzalamadığı ve 30/11/2018 tarihinde işten ayrıldığı, 2-3 ay sonra davalı şirkette çalışmaya başladığı, davalı şirketin haksız rekabette bulunduğu, ürün benzerini kopya ettiği,davacının müşterileri ili ilişki kurulduğu ileri sürülerek haksız rekabette bulunulduğu ileri sürülmektedir.Dava; iş sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yasağının ihlal edildiği iddiasına dayalı olmayıp ,davalı …’ın işyerinden ayrıldıktan sonra davalı şirketin YK başkanı davalı ile birlikte haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunarak davacı şirkete zarar verdiği iddiasına dayalıdır. Haksız rekabet hükümlerine dayalı açılan dava da İş mahkemelerinin görevli olması sözkonusu olmadığından 6102 sayılı TTK 4/1-c maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve açık biçimde asliye ticaret mahkemelerinin görev alanında bulunmasına rağmen, mahkemece,verilen görevsizlik kararı doğru görülmemiştir.İstinaf sebebleri yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına , davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 5. ATM’nin 06/04/2021 Tarih 2019/929 Esas 2021/271 Karar sayılı kararın HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021