Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/929 E. 2021/836 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/929
KARAR NO: 2021/836
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2018/1054 Esas-2020/850 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili,müvekkilinin İngiltere’de ikamet ettiğini, bankacılık işlemlerini telefon, e-mail, sms ile yürüttüğünü, hesabını kontrol ettiğinde 9.850-euro tutarındaki meblağın bilgisi, ve onayı olmaksızın Hollanda’da bir hesaba aktarıldığını gördüğünü, personelin e-mail talimatına göre işlem yaptığını, teyit alma ihtiyacı hissetmediğini belirttiğini, işlemin iptal talebini yerine getirmediğini, kendisini müşteri hizmetlerine yönlendirdiğini, müşteri hizmetleri ile uzun bir görüşme yaptığını, “Harcama İtiraz Bildirim Formu” açılması gerektiğinin bildirildiğini, para iadesi için 25.04.2018 tarihinde İhtarname keşide edildiğini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, paranın transferi durdurulabilecekken gerekli önlemlerin alınmadığını, bozuk bir Türkçe ile yazılan bir yazı nedeniyle aranmamasının şüpheli bir durum olduğunu,zararı 9.850,- euro hesaptan çekilen tutar ve 1.417,37-GBP Türkiye’ye gelişi masrafı olduğunu, ayrıca manevi zararına karşılık 100.000-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, hesabın açılış tarihinden itibaren mail adresinden gönderilen e-postalar ile hesabından muhtelif tarihlerde işlemler yapıldığını, yapılan işlemin de aynı e-posta adresinden gönderilen mesaja istinaden yapıldığını, davacının 13.04.2018 günü saat 17:10’da şubeyi aradığını, bilgisi dışında hesabından para çıkışı olduğunu beyan etmesi üzerine tüm güvenlik önlemlerinin alınarak “Harcama İtiraz Formu” düzenlenmesinin talep edildiğini, hesaplarına bloke konduğunu, muhabir bankaya yüksek aciliyet kodu ile iptal talebi gönderildiğini, paranın geri alınması içinçaba sarf edildiğini, bankanın gerekli önlem ve iade prosedürünü zamanında başlatmadığı yönündeki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, müşterinin mail adresinin 3. şahıslara karşı korunması yükümlülüğünün müşteriye ait bulunduğunu, kusurun bankaya atfedilemeyeceğini, Bireysel Ürün Hizmet Paket Sözleşmesi’ne göre dolandırıcılık olayından Banka’nın sorumlu tutulamayacağını, mesajın gönderildiği e-posta adresinin müşterinin e-posta adresi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yapılan yargılamada taraflar arasında bir bankacılık sözleşmesinin bulunduğu, davacının hesabında bulunan 9.850- euronun havale yolu ile bilinmeyen bir hesaba gönderildiği akabinde ise banka tarafından bilirkişi raporunun 3. sayfasında ayrıntılı şekilde anlatılan prosedürün yerine getirilmediği, müşteri tarafından bankaya durumun ihbar edilmesi halinde bankanın SWİFT işlemini engelleyebilme şansı varken bu yükümlülüğün ihmal edildiğini ve bunun akabinde paranın iadesinin sağlanamadığını gelen e-posta üzerinde talebin teyidinin sağlanması gerektiği, davacının bilgisi dışında hesabından çıkan 9.850-euronun davalıdan tahsili isteminin haklı olduğu, talep edilen masrafların ispatına yarar belge bulunmadığı ve talep edilen bedelin içeriğini oluşturan yol masrafı vs gibi taleplerinin ise tamamen dolaylı zarar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, manevi tazminata dair davanın da kısmen kabulü ile 10.000-TL manevi tazminatın davacı lehine hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1)Davacı vekili; müvekkilinin annesinin de yaşadığı Bodrum’da bir taşınmaz bulup bu taşınmazı 240.000-TL’ye almak için Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığını, yaşanan olay nedeniyle taşınmazı satın alamadığını, üstelik söz konusu manevi zararının tazmini için hükmedilen 10.000-TLnin ölçülü olmayıp bu yönüyle karara itiraz ettiklerini belirterek reddedilen talepler yönünden kararın kaldırılarak talep ettikleri 1.000-Pound iş kaybı ile 417,37- Pound yol masrafının müvekkiline ödenmesine, ayrıca hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminat miktarından arttırım yapılarak karar verilmesini talep etmiştir. 2)Davalı vekili;EFT talimatının müşterisinin banka sisteminden kayıtlı e-posta adresinden gönderildiğini ve şube tarafından talimat üzerinde yer alan imzanın müşteriye ait olduğu, daha önceki talimatlardaki imza ile aynı olduğunun tespit edildiğini, söz konusu mail müşterinin kendi mail adresinden gönderilmiş olup banka sisteminden kaynaklanan bir sorun veya açık mevcut olmadığını, müşterinin söz konusu mail adresinin 3. Şahıslara karşı korunması yükümlülüğünü taşıdığını,kusurun müvekkili bankaya atfedilemeyeceğini, paranın hesaba geçer geçmez çekildiğinden bankanın bu hususta bir ihtimalinin söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, gerçek kişi davacının mevduat hesabında bulunan paranın bilgisi dışında üçüncü kişilerin hesabına gönderilmesi nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut delillerden, taraflar arasında akdedilen Bireysel Paket Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca davalı bankada davacı adına mevduat hesabı açıldığı anlaşılmakta, bu hesaptan sahte talimat ile swift işlemi yapıldığı ve davacının zarara uğradığı ileri sürülmüştür. HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/k maddesinde tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa’nın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Buna göre bir tarafı tüketici bulunan mutlak ticari dava niteliğinde ki davalara da tüketici mahkemelerince bakılacaktır. Eldeki davada, kanunda “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” olarak ifade edilen bir hukuki işleme dayanıldığı, davacının tüketici davalı bankanın hizmet sağlayıcı konumunda olduğu, taraflar arasındaki arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı gözetildiğinde, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın esasına girilerek hüküm verilmesi doğru görülmemiş, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne hükmün görevsizlik nedeniyle kaldırılmasına ,davanın görülmek üzere görevli bulunan tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 Tarih 2018/1054 Esas 2020/850 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın, 6100 sayılı H.M.K.’nun 114/1-c bendine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince USULDEN REDDİNE, HMK. 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri’ne GÖNDERİLMESİNE, talep olmadığı takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, tebliğ işlemleri tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Taraf vekillerinin esasa yönelik istinaf nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına , İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 1.434,84‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/06/2021