Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/92 E. 2023/935 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/92
KARAR NO: 2023/935
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2019/613 Esas 2020/350 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili tarafından davalının talep ettiği emtianın taşımasının gerçekleştirildiğini, ancak müvekkilinin davalıdan 2018 yılına ait cari hesap alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, taşıtan olan davalının navlun alacağının borçlusu olduğunu, ancak taşıma işlemi gerçekleştirilmesine rağmen navlun bedelinin müvekkiline ödenmediğini, davalının navlun borcunu ödememesine rağmen keşide ettiği iade faturasının müvekkilince sehven defterine işlendiğini, ancak borç dolayısıyla tekrar fatura kesilmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini belirterek, davalının takibe yönelik itirazının 4.988,95-USD üzerinden iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının müvekkilinden icra takibine dayanak gösterilen tutarda bir alacağı olmadığı gibi, müvekkili şirketin de davacıya borcunun bulunmadığını, müvekkili tarafından 31.07.2018 tarihinde düzenlenen 4.600-USD bedelli faturanın davacı tarafça kabul edilerek ticari defterlerine işlendiğini, faturanın itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, ayrıca bu tarihten sonra yapılmış hesap mutabakatı bulunduğunu, müvekkilinin faturasının kesinleşmesinden ve mutabakat sağlanmasından yaklaşık bir ay sonra davacı tarafça kesilen iade faturasının basiretli bir tacirin sehven yapacağı bir hata olmayıp, müvekkili şirketi haksız yere borçlu duruma düşürme amaçlı ve kötü niyetli olduğunu, davacının iade faturasının da usulüne uygun olmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; tarafların ticari defter ve belgelerine göre, davacının 04.09.2018 tarihli ikinci iade faturasının, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafça ikinci iade faturası kesilmesine neden olan davalının 31.07.2018 tarihli 4.600-USD bedelli iade faturasının ise her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı her ne kadar bu faturanın sehven ticari defterlerine kaydedildiğini beyan etmiş ise de, basiretli tacir gibi davranmakla yükümlü olan davacının bu beyanına itibar edilemeyeceği, ayrıca davalının iade faturasının davacı ticari defterlerine kaydından 34 gün sonra davacının ikinci iade faturasını kestiği görülmekle, faturaya süresinde itiraz ve iade edilmediğinin tespit edildiği, davacının davalı tarafça gönderilen 22.08.2018 tarihli mutabakat mektubunu bakiye sıfır şeklinde ve 31.08.2018 tarihli BS mutabakat formunda 4.600-USD’lik iade faturasına tekabül eden 22.511,48-TL bedelli faturayı şirket kaşe ve imzası ile onayladığı gibi, bu mektuplar altındaki imzalarının davacı tarafça inkar edilmediği,davacının ikinci iade faturasına ilişkin kayıt davalıda mevcut olmadığından, davacının davasını kanıtlayamadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddi ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalıya verilen taşıma hizmeti nedeniyle müvekkilinin davalıdan cari hesap alacağının bulunduğunu, davalının borcunu ödemediği gibi iade faturası kestiğini, ancak davalının keşide ettiği iade faturasının müvekkilince sehven defterine işlendiğini, borç dolayısıyla tekrar fatura kesilmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini, davalının fiyat farkı faturasının dayanağının bulunmadığını, davalının faturası sehven defterlere işlendikten sonra 22.08.2018 tarihinde mutabakat mektubu başlıklı yazı ile de önceki yanlışlık nedeniyle hataen mutabakat sağlandığını, hata insani bir durum olup tacirin de sehven hareket edebilmesinin mümkün olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, taşıma hizmet bedelinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili talep edilmiş olup, mahkemece davacının davalı tarafça düzenlenen iade faturasını kabul ederek ticari defterlerine kaydettiği, mutabakat mektubunu da sıfır bakiye olarak imzaladığı, basiretli bir tacirin faturayı defterlerine sehven kaydettiği iddiasının dinlenemeyeceği, faturanın kesinleşmesinden sonra düzenlenen iade faturasının da sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davalıdan 34.214,21-TL alacaklı, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıdan 5.208,76-TL alacaklı olarak gözüktüğü, davacı tarafça navlun faturalarının USD cinsinden düzenlendiği ve fatura tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden cari hesaba kaydedildiği, davalı tarafından düzenlenen 31.07.2018 tarihli 4.600-USD bedelli faturanın davacı defterlerine 22.511.48-TL üzerinden kaydedildiği, bu kayıt ile davacının kendi defterlerinde davalıya 1.726,21-TL borçlu duruma geçtiği, ancak davacının bu kayıttan 34 gün sonra 04.09.2018 tarihinde bu faturaya %18 KDV ekleyerek 5.428-USD karşılığı 35.940.42-TL olarak iade faturası düzenlediği, bu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, uyuşmazlığın davalının düzenlediği 4.600-USD tutarlı faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir.Davalı tarafından uyuşmazlık konusu 4.600-USD bedelli (22.511,48-TL) iade faturasının vergi dairesine BS formuyla beyan edilmesi için davacı tarafa gönderilen 31.08.2018 tarihli mutabakat mektubu, davacı tarafça mutabık olunduğu beyanı ile imzalanmıştır. Yine davalı tarafından düzenlenen 22.08.2018 tarihli mutabakat mektubu başlıklı yazı ile 22.08.2018 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin 388.95-USD alacak verdiği belirtilerek mutabık olunup olunmadığının davacı şirkete bildirildiği, davacı şirket tarafından ise 22.08.2018 tarihi itibariyle hesap bakiyesinin sıfır olduğu, kur farkından dolayı bakiye göründüğü, hesabın sıfır olduğu, karşılıklı mutabakatla hesabın kapatılması.. şeklindeki açıklama ile mutabakat mektubunun imzalandığı, mutabakat mektuplarının her iki tarafın da kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.İmzası inkar edilmeyen mutabakat mektupları ve davacının ticari defter kayıtlarından anlaşılacağı üzere, davalının uyuşmazlık konusu iade faturası davacı tarafça kabul edilerek ticari defterlerine kaydedilmiş ve alacak-borç bakiyesinin sıfır olduğu imzaları inkar edilmeyen mutabakat mektubu ile de teyit edilmiştir. Bu aşamadan sonra davacının düzenlediği ve davalının ticari defterlerine kaydedilmeyen iade faturasının, davacı lehine sonuç doğurması mümkün olmadığı gibi, basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gereken davacının, davalının iade faturasının sehven ticari defterlere kaydedildiği ve mutabakat mektubunun da hataen imzalandığı yönündeki savunmasına itibar edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2023