Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/918 E. 2021/816 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/918
KARAR NO: 2021/816
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2021
NUMARASI: 2019/114 Esas 2021/247 Karar
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; taraflar arasında 29.11.2017 tarihinde “Sigorta Acentelik Sözleşmesi” imzalandığını,acentelik hizmeti kapsamında hak kazandığı komisyon tutarına ilişkin davalı şirket tarafından düzenlenen 31.12.2017 tarih ve … sıra nolu “Sigorta Komisyon Gider Belgesi’nde müvekkil şirketin komisyon alacağının 31.471,37- TL olduğunu bildirdiğini,davalı şirketin gönderdiği 31.01.2018 tarih ve … sıra nolu “Sigorta Komisyon Gider Belgesi”nde müvekkil acentenin yaptığı poliçelerden iptal edilenlere ilişkin 476,37- TL’lik alacağın iptal edildiğini belirttiğini, Isparta … Noterliği’nin 25.12.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile komisyon alacağının ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini, davalının ödeme yapmadığı gibi cevapda vermediğini belirterek , 9.959,16-TL alacağın 25.12.2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, somut olayda komisyon iptalinin komisyon oranının revize edilmesinden kaynaklı olduğunu, sözleşme hükümleri gereğince müvekkil şirketin komisyon oranını tek taraflı olarak revize etme hakkı bulunduğunu, söz konusu komisyon iptalinin acente komisyon oranlarının piyasa ortalamasına ve teamüle göre revize edilmesinden kaynaklandığını, sözleşmede de belirtildiği üzere müvekkil şirketin her zaman tek taraflı olarak acentenin komisyon oranını değiştirebileceğini, somut olayda da müvekkil şirketin sözleşmeden kaynaklı hakkına dayalı olarak davacı acentenin komisyon oranında makul bir güncelleme yaptığını, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, acentelik sözleşmesi kapsamında komisyon bedellerinin belirlenmesi hakkının tek taraflı olarak davalı sigorta şirketine ait olduğu gerekçesine dayanılarak eksik ödeme yapılmışsa da; acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra bu hükmün uygulanma alanının kalmayacağı ve tarafların anlaştıkları tutar üzerinden davalının sorumluluğunun devam edeceği, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarında 7.782,59 TL alacaklı olarak göründüğü,daha fazlasını talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 7.782,59 TL nin 25/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; acentelik sözleşmesinin imzalanmasından sonra ancak sözleşmenin feshinden önce; acenteler arası haksız rekabet ve eşitsizlik oluşturmaması açısından bölgedeki diğer acentelerle ve piyasa rayiciyle uyumlu hale getirilmek maksadıyla yenilendiğini, bu hususta davacı tarafından da itirazda bulunulmadığını, davacıya gönderilen komisyon gider belgesinin müvekkili tarafından maddi hata yapılarak sehven düzenlenen belge olduğunu, sadece komisyon gider belgesinin borç ikrarı anlamına gelmediğini, hata farkedilir edilmez müvekkili şirket tarafından 31/01/2018 tarihli Acente Komisyon Gider Belgesi düzenlenerek davacı acente komisyonundan 9.959,16-TL daha düşüleceğinin bildirildiğini, komisyon oranı konusunda ihtilaf bulunduğu halde komisyon oranının tespit edilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Acentelik sözleşmesinin feshedildiği, davalı tarafından davacıya 31/12/2017 tarihinde gönderilen “sigorta komisyon gideri” belgesinde davacının alacağının 31.471,37- TL olarak bildirildiği ve bu miktara ilişkin alacağın tahakkuk ettiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.Uyuşmazlık noktası; komisyon oranının hizmet verildikten sonra tek taraflı olarak davalı tarafından değiştirilip değiştirilemeyeceği hususundadır.Gider belgesinin başlangıçta belirlenen oran üzerinden düzenlendiği ;davalı vekilinin istinaf dilekçesinde de ileri sürdüğü üzere ; acentelik sözleşmenin imzalanmasından sonra ancak sözleşmenin feshinden önce;acenteler arası haksız rekabet ve eşitsizlik oluşturmaması açısından bölgedeki diğer acentelerle ve piyasa rayiciyle uyumlu hale getirilmek maksadıyla yenilendiği,bu hususa davacının itirazının olmadığı ileri sürülmüştür. Sözleşmesinin 17.maddesinde ; “komisyonlara ilişkin olarak ilgili mevzuatında özel hükümler bulunan sigortalarda kendi hükümlerinin geçerli olduğu, özel hükümler harici tüm sigorta branşları itibariyle uygulanacak komisyonların , … tarafından serbestçe belirleneceği, ….komisyon oranlarında dilediği zaman değişiklik yapmaya yetkilidir.Acente, yapılacak bu değişikliklere itiraz etmeyecektir.”hükmüne dayalı olarak tahakkuk eden pirimden piyasa rayicine uyum sağlanmak adına indirim yapılıp yapılmayacağının üzerinde durulmalıdır. Taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesi ile davalıya prim oranlarının tek taraflı değişiklik yapma yetkisi tanınmıştır. Hukukumuzda sözleşmeyle bağlılık ilkesi egemen olup,acente prim komisyonu oranı belirleme yetkisinin davalıya tek taraflı olarak tanındığı kabul edilse dahi bu yetki ancak ,acentelik hizmeti henüz alınmadan kullanılabilir.Hizmet aldıktan, işlem tamamlandıktan ve prim alacağı doğduktan sonra tek taraflı olarak prim alacağının sonlandırılmasına yol açacak şekilde oranın değiştirildiğinin ileri sürülmesi sözleşmeyle bağlılık,iyiniyet ilkesine aykırı bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle,istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda,ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 531,63-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 132,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 398,73-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafça yapılan 65-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/06/2021