Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/905 E. 2021/826 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/905
KARAR NO: 2021/826
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2020/580 Esas-2020/558 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; davalı …’ün, tasfiye işlemleri usulsüz sonlandırılan “… Ltd Şti” ünvanlı şirketin tasfiye memuru olduğu, söz konusu şirket aleyhine inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin açılan davanın Ayvalık 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/381Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü, söz konusu davanın yargılamasının devam ettiği, o davada davalı olan şirketin terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu 2017/381 Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: 1-Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde; tasfiye sürecinde herhangi bir alacak başvurusu yapılmadığı için şirketin ihyasını gerektirir bir durum olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğüne usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK. 547. maddesine göre 06/11/2017 tarihinde terkin edildiği, son tasfiye memurunun … olduğu, Ayvalık 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/381 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından söz konusu davalı şirket aleyhine açılan dava olduğu, 2017/381 Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği ve davalı ticaret sicilinin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili; şirketin tasfiye edilmesinin alacak iş davasından önce başlandığını, tasfiye işlemlerinin yasalara uygun yapıldığını ve gerekli ilanlar da zamanında yapılarak tasfiyenin gerçekleştirildiğini, … Şirketinin işyerini aniden kapatma ve tasfiyesi sonucu … Şirketinin zor durumda kaldığını, bu yerde çalışan temizlik işçilerinin tazminatlarını … Şirketinin ödediğini, şirketin sermayesinin az olması, çalışanı bulunmaması, masraflı olması, kiraların yüksek olması nedenlerinden dolayı iyi niyetli olarak tasfiye edildiğini, davacının şirketin ihyasında menfaatinin olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şiketin tasfiyesinin sona erdiği 06/11/2017 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Ayvalık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/381 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu ve dosyanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, İş mahkemesinde açılmış derdest dava mevcut iken tasfiyenin sonlandırıldığı ,İş mahkemesinde açılan dava konusunun işçilik alacakları istemine ilişkin olup terkinden evvel ki zamana ilişkin olduğu, tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle davacının hakkının sona erdiği kabul edilemeyecektir. Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/06/2021