Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/902
KARAR NO: 2023/1953
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2021
NUMARASI: 2018/1209 Esas 2021/110 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında pay devir sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalı şirketin hesabına 05.09.2017 tarihinde 119.600-TL para yatırdığını, ancak davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek payların devrini gerçekleştirmediğini, bunun üzerine Bakırköy … Noterliği’nin 12.06.2018 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini, paranın iade edilmemesi üzerine de İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı şirketin paylarının bir kısmını davacı ile yaptığı sözleşme hükümlerine göre davalıya devrettiği, karşılığı olan parayı aldığı, ancak devredilen paylara ilişkin olarak davalı şirket tarafından sermaye arttırım kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmediği ve payların hukuken devri işleminin tamamlanmadığı, davalı şirketin yargılama sırasında sermaye artırımına giderek davaya konu 119.600-TL karşılığı payların devrini yaptığını ve bu durumu Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettiğini ileri sürmüş ise de SPK’dan gelen 24.06.2020 tarihli yazı cevabında davalı şirketin sermaye arttırım kararına onay verilmediğinin, 6102 sayılı TTK m. 403/V hükmüne uygun şekilde davalı şirketin sorumluluklarının gereğini yerine getirmediğinin bildirildiği, davalı şirket hakkında Kurul tarafından 6362 sayılı SPK’nın 107/I ve 115 maddeleri gereğince piyasa dolandırıcılığı suçundan suç duyurusunda bulunulmasına ve aynı yasanın 101/I-a maddesine göre yöneticileri hakkında iki yıl geçici işlem yapma yasağı getirilmesine karar verdiği, Kurul’un aldığı bu kararlar her ne kadar davalı şirketin davaya konu pay satışını TTK m. 490’a göre engellememekteyse de pay satışı sermaye arttırımı yapılmak suretiyle gerçekleştirilmek istendiğinden davalı şirketin sermaye arttırımına SPK’nın onay vermemesine hukuki gerekçe olarak gösterilen TTK m. 403/V’deki koşulların davalı şirket tarafından sağlanamamış olması nedeniyle davacının davalı şirket ile yaptığı pay alım sözleşmesinden beklediği faydayı gerçekleştiremeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; taraflar arasında kesin vade belirlenmediği gibi taraflar arasındaki bu yatırım ilişkisinde işin niteliği gereği bu işlemin SPK tarafından onaylanması gerektiğinden kesin vade niteliğinde bir tarihin belirlenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen SPK’nın başvuruyu reddettiğini, müvekkilinin yeniden başvuru yaptığını, SPK nezdinde işlemler devam ederken davacı tarafça ödenen bedelin iadesinin talep edilmesinin çelişkili bir davranış olduğunu, davanın kabulü durumunda davacının hem hisse devir bedelini geri alacağını, hem de müvekkilinin kontrolünden çıkmış durumda olan sermaye artırım sonucunda davacı adına hisse senetlerinin kaydedileceğini, SPK başvuru sürecinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, kararın mükerrer tahsilata yol açacak nitelikte olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devir sözleşmesi nedeniyle ödenen hisse devir bedelinin, hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 06/09/2017 tarihli sözleşme kapsamında davalı şirketinin sermaye artırımı ile ihraç edeceği 70.009 adet B grubu payın davacıya devri karşılığında davacı, 05/09/2017 tarihinde davalıya sermaye artırımında kullanılmak üzere 119.600-TL ödeme yapmış olup, pay devrine ilişkin hukuki sürecin tamamlanmadığını belirterek ödediği bedelin iadesini talep etmektedir. Davalı ise sürecin devam ettiğini, yapılan başvurusunun sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Yargılama sırasında davacı, davalıdan olan 119.600-TL alacağına karşılık gelen tutarın sermaye koyma borcuna mahsup etmek suretiyle ihraç edilecek paylar karşılığında sermaye artırımına katılacağını kabul etmiş, davalı şirketin yönetim kurulu tarafından 17/10/2019 tarihinde sermaye artırımına ve artırılması planlanan paylardan davacıya isabet eden payın davacının borcunun ödenmesini teminen davacıya tahsis edilmesine karar verilmiştir. Davacı noter onaylı 08/11/2019 tarihli yazı ile 119.600-TL alacağına karşılık gelen tutarın sermaye koyma borcuna mahsup etmek suretiyle ihraç edilecek paylar karşılığında sermaye artırımına katılacağını tekrardan taahhüt etmiştir. Bahsi geçen yönetim kurulu kararı Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmiştir. Ancak SPK’dan gelen 24.06.2020 tarihli yazı cevabında davalı şirketin sermaye arttırım kararına onay verilmediği belirtilmiştir. Bu durumda davalı tarafından pay devrine ilişkin hukuki sürecin yargılama sırasında da tamamlanamadığı anlaşılmaktadır. Davalı, SPK’ya tekrar başvuruda bulunduklarını, bu nedenle sürecin beklenmesi gerektiğini, davacının da yargılama sırasında sermaye artırımına katılmayı taahhüt ettiğini ileri sürmekte ise de SPK tarafından davalı şirketin sermaye artırımına onay verilmemiştir. Bunun dışında SPK tarafından davalı şirketin pay piyasasında 23/05/2017-23/02/2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen piyasa dolandırıcılığı eylemleri nedeniyle şirket sorumluları hakkında 6362 sayılı SPK m. 107/I ve 115 gereğince suç duyurusunda bulunulmasına ve aynı yasanın 101/I-a maddesine göre de yöneticileri hakkında iki yıl geçici işlem yapma yasağı getirilmesine karar verildiği, bu kararların da SPK’nın 21.01.2021 tarih ve 2021/4 sayılı bülteninde yayınlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının davalının pay satışını sermaye artırımı yapmak suretiyle gerçekleştirmeyi vaat ettiği halde sermaye artımı için gerek prosedürü yerine getirmediği, pay devri sözleşmesinde herhangi bir vade öngörülmemiş ise de uzunca bir süre pay devir borcunun yerine getirilemediğinden davacıdan ilelebet sözleşme ile bağlı kalmasının beklenemeyeceği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kabulüne dair kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 8.800,58-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 2.200,15-TL harcın mahsubu ile kalan 6.600,43-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 49,45-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/12/2023