Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/889 E. 2021/828 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/889
KARAR NO: 2021/828
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/51 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine dair 28/01/2021 tarihli ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkilin davalı bankadan … numaralı genel kredi sözleşmesi uyarınca USD cinsinden kredi kullandığını, müvekkil şirketin bahse konu krediyi kapatma iradesinin bulunduğunu, bankanın %3 olarak belirlediği kapama komisyonu talebinin yasal dayanağının 11/03/2020 tarihli 31605 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe dayandırdığını, ilgili bankanın müvekkil firma ile akdettiği sözleşmenin gerek genel gerekse özel hükümlerini dikkate almaksızın doğrudan tebliğin öngördüğü üst sınır oranını dikkate aldığını, ancak üst sınırın sözleşmesel ilişkinin göz ardı edilmesi için bir gerekçe olmadığını, uygulamada erken kapama anında belirlenen erken kapama komisyonunun sözleşmenin başında belirlenebilir olmama niteliği ve kredi alan bakımından sözleşme koşullarındaki ağırlaştırıcı etkisi değerlendirildiğinde tüm bu durumlarda kanunun emredici hükümleri ile korunun Genel İşlem Koşulları ile bağdaşmadığını belirterek kredi ödemelerinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bankaca belirlendiği bildirilen erken kapama komisyon oranının dosya kapsamından net olarak anlaşılamadığı gibi iddia edilen oranın fahiş olup olmadığının dosya mevcudundaki bilgi ve belgelerden anlaşılamaması, kredilere fahiş faiz oranları uygulandığı iddia edilmişse de hangi kredilere hangi oranda faiz uygulandığının somut olarak ortaya konulmaması karşısında bu yönde bir değerlendirme yapılabilmesi olanağının da bulunmaması gerekçesiyle yaklaşık ispat koşulu sağlanamayan ihtiyati tedbir talebinin HMK. 389 ve devamı maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Yargıtay kararları ışığında, müvekkili firmanın her ne kadar tacir sıfatına haciz olup ticari kredi kullanmış olsa da, kapama komisyonu hakkaniyete ve muhatap banka ile yapılan sözleşmeye uygun olması gerektiğini, muhatap banka tarafından sözleşme ilişkisi dikkate alınmadan “Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına İlişkin 2020/8’deki azami oranların keyfi olarak talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, her ne kadar ticari kredilerde anapara faizinin taraflarca serbestçe belirlenebilse de, bahse konu kredi sözleşmesinde muhatap banka tarafından uygulanan anapara faizi yasal mevzuata bakıldığında fahiş bir oran olup söz konusu hususun bilirkişi tarafından da hesaplanarak tespit edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Geçici hukuki koruma kapsamında talep olunacak ihtiyati tedbir kararları somut duruma ve tarafların menfaat dengesine uygun olması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 392/1.maddesine göre: (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Somut olayda; davalı banka tarafından erken kapama komisyonunun %3 olarak belirlendiği, belirlenen erken kapama komisyon oranının ve kredilere uygulanan faiz oranlarının fahiş olduğu iddia edilerek kredi ödemelerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talep edilmiştir.Davalı banka tarafından bildirilen bu oranın sözleşme şartlarına uygun olup olmadığı,emsal banka uygulamalarına göre fahiş bulunup bulunmadığı yapılacak yargılama neticesi belirlenecektir. Ayrıca ;davacının talebi erken kapama bedeli olarak talep olunan %3 oranın fahiş olduğunun tesbitine ilişkindir.Cari kredi ödemelerinin elde ki davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. Dosya kapsamı itibariyle davacının ,davanın esası bakımından haklılığının yaklaşık olarak ispatının sağlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, yaklaşık ispat koşulu sağlanamayan ihtiyati tedbir talebinin HMK. 389 ve devamı maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/06/2021