Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/87 E. 2023/1070 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/87
KARAR NO: 2023/1070
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMES: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2020
NUMARASI: 2018/958 Esas – 2020/501 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirket aleyhine müvekkili tarafından Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile faturadan kaynaklı 107.259,63-TL asıl alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, davalının itirazının 107.259,63-TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının müvekkili ile aralarındaki taşıma sözleşmesine konu araçlarla ilgili …’u vekil olarak görevlendirdiğini, tüm fatura bedellerinin davacının vekiline ödendiğini, … tarafından ödeme makbuzlarının tümünün imzalandığını,ibraname verdiğini ileri sürerek müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığını belirterek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı icra takibi yapılmışsa da davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme makbuzlarının yetkili temsilci tarafından imza edilip teslim edildiği, ödeme makbuzlarının düzenleniş şekli içeriği itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu şekilde süregeldiği ve alacaklı borç ilişkisini sonlandırdığı, davacı tarafın davalıdan icra takibine konu ettiği alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı tarafından müvekkilinin düzenlediği faturalara itiraz edilmediğini, davalı tarafından sunulan belgelerin hiç birinin müvekkili tarafından imzalanmadığını, bu belgelerin gerçeği yansıtmadığını, sunulan tüm belgelere, içeriğe ve imzalara itiraz etmelerine rağmen delil niteliğinde olmayan belgelere itibarla hüküm verilmesinin doğru olmadığını, cari hesaplarda görülen ödemelerle davalı tarafından sunulan makbuzların birbirini tutmadığını, yine sunulan belgeleri imzaladığı iddia edilen kişinin bazı belge tarihlerinde yurt dışında bulunduğunu, ayrıca davalının ödeme olarak ileri sürdüğü hususların …’un şahsı ile ilgili ödemeler olduğunu, müvekkilinin e-posta hesabına gönderilen cari hesap ekstresinde ödemelerin …’a olan borcu için yapıldığının anlaşıldığını,davalının … ile yeni bir ilişki kurduğunu, bu ödemelerin müvekkili için yapıldığı hususunu davalının ispat etmesi gerektiğini, tacir olan davalının üçüncü kişi hesabına yaptığı ödemeleri müvekkilinin alacağından düştüğünü, davalı ile …’un aralarında kurduğu hileli ilişki karşısında …’un yetkili temsilci olarak kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma ilişkisinden kaynaklı cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı … – … plaka sayılı aracıyla davalıya verilen nakliye hizmeti nedeniyle bakiye 107.259,63-TL alacağının tahsilini talep etmektedir. Davalının, davacı tarafından düzenlenen faturalara bir itirazı olmayıp fatura bedellerini davalının vekili sıfatıyla …’a ödediğini, davacıya borcunun kalmadığını savunmaktadır. Davalı, davacının vekiline yaptığı elden ödemelere ilişkin olarak makbuzlarla birlikte vekil … tarafından davacı adına düzenlendiği iddia edilen ibranameyi ibraz etmiştir. Davacı ise davalının dayandığı makbuzların ve ibranamenin sonradan danışıklı olarak düzenlendiğini, gerçeği yansıtmadığını ileri sürmektedir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından ibraz edilip de davacı tarafından inkar edilen makbuzlardan ve ibranameden kaynaklanmaktadır.Bir ticari işletme sahibinin, ticari temsilcilik yetkisi vermeden, işletmenin yönetilmesi veya işletmenin bazı işlerinin yapılabilmesi için başka bir kişiyi yetkilendirmesi TBK’nın 551. maddesinde düzenlenmiştir. TBK’nın 551. maddesine göre ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir. Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez. Somut olayda davacı ile davalı arasında geçerli olan 12/04/2013 tarihli sözleşme ile davacıya ait … – … plaka sayılı aracın davalının unvanı altında taşıma yapmak için kullanılmasına ilişkin şartlar düzenlenmiştir. Davacı tarafından düzenlenen Niğde … Noterliği’nin 28/08/2012 tarihli … yevmiye sayılı vekaletnamesi ile … bahsi geçen araçla ilgili olarak; kiraya vermeye, kiraya veren sıfatıyla taşıt kira ve navlun sözleşmelerini imzalamaya … yapılan sözleşmeleri feshetmeye, fesih ihbarnamelerini ve karşılıklı fesihleri imzalamaya, yol belgeleri almaya, ahzu kabza, sulh ve ibraya yetkili kılınmıştır. Davalı, davacının ticari defterlerinde yer almayan toplamda 109.520-TL’yi davacının vekiline ödediğine dair 17 adet makbuz sunmuştur. Bunun dışında davalı, davacıya vekaleten … tarafından imzalanan, davalının bahsi geçen sözleşme nedeniyle davalının davacıya borcunun kalmadığına dair 31/07/2018 tarihli ibraname ile taraflar arasındaki 01/01/2018 – 31/07/2018 sözleşme dönemini kapsayan ve davalının davacıya borcunun bulunmadığına ilişkin mutabakat mektubunu ibraz etmiştir. Davacının, davalı tarafından sunulan bu belgelerdeki imzaların vekili …’un olmadığına dair açık bir itirazı bulunmamaktadır. Davacı, bu belgelerin davalı ile dava dışı … tarafından anlaşmalı olarak sonradan düzenlendiğini, makbuzların dava dışı …’a yapılan şahsi ödemelerle ilgili olduğunu ileri sürmektedir. Ancak, davacı tarafından dava dışı …’a 12/04/2013 tarihli vekaletnamede aracın işletilmesini de kapsayan geniş yetkiler tanınmış olup ibra yetkisi de verilmiştir. Bu durumda dava dışı vekil tarafından düzenlenen ibraname de dikkate alındığında elden ödeme iddiasının dayanağı olan 17 adet makbuzda belirtilen ödemelerin davacıya yapıldığını, davalının davacıya borcunun kalmadığının kabulü gerektiğinden,delillerin değerlendirilmesinde ve bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle;davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf sebebleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMk 362(1)a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/07/2023