Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/855 E. 2021/970 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/855
KARAR NO: 2021/970
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2017/1251 Esas 2020/438 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Görevsizliğe ilişkin kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirkete ait dorse ve çekicilerin uluslararası taşımasını üstlenerek verilen bu hizmete ilişkin navlun faturaları düzenlediğini, bu nedenle müvekkilinin cari hesabında davalıdan 32.388,37 Euro alacaklı olduğunu, alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin adresi önce Küçükçekmece, sonrasında adres değişikliği nedeniyle Bağcılar olması nedeniyle icra müdürlüğü ve mahkemenin yetkili olmadığını, davanın hak düşürücü süre ve zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, alacak yabancı para alacağı olup davacının icra takibinde vade tarihindeki kuru seçmesi nedeniyle artık yabancı para alacağı talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı faturalarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, ayrıca davacı tarafından hizmetin müvekkiline verilmeyip dava dışı … şirketine verildiği, müvekkilinin iki firmayı bir araya getirerek aracılık yaptığını belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava … navlun ücretine ilişkin faturalara dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, faturaların deniz taşımacılığından kaynaklı olarak kesildiği, davanın konusunun davacının dorse ve çekicilerinin deniz yolu ile taşıma işine ilişkin olduğu, TTK.nın 1138. maddesinin, Kanunun 5. kitabının 4. kısmında Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler arasında yer aldığı, anılan Kanunun 5/2 maddesine göre deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin biri veya bir kaçının münhasıran HSYK tarafından görevlendirilebileceği, bu kapsamda HSYK’nın 20/07/2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile İstanbul’da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlendiği, yine 09/09/2014 tarihli Ticaret Mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin TTK’dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirildiği, bu nedenle deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki davada mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; dava konusu taşınan emtia CMR kapsamında parsiyel yükler olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığını, deniz yolu taşımacılığında navlun sözleşmeleri charter ve kırkambar olarak ikiye ayrılmakta olup dava konusu navlun sözleşmesinin ise bu sözleşmelerde aranan kriterlere uymadığını, bu nedenle dava konusu sözleşme kara yolu taşıma sözleşmesi olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, deniz yolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya ait çekici ve dorselerin deniz yoluyla taşınması hizmeti karşılığında düzenlenen faturalara dayanmaktadır. Takip ve davaya dayanak faturaların incelenmesinde, tüm faturaların … navlun ücretine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu niteliği itibariyle uyuşmazlık, 6012 sayılı TTK’nın 5. kitabında yer alan 1193 ve devamı maddelerinde düzenlenen deniz yolu ile taşımaya ilişkin navlun bedelinden kaynaklanmaktadır. TTK 5/2. maddesi uyarınca, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa HSK tarafından asliye ticaret mahkemelerinden biri veya bir kaçı deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. Bu kapsamda HSK tarafından İstanbul ili sınırlarında görev yapmak üzere deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir. Dolayısıyla deniz yolu ile taşıma hizmetine dayalı navlun alacağından kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta görevli mahkeme, denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olup, ilk derece mahkemesince bu gerekçeyle davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021