Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/848 E. 2021/835 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/848
KARAR NO: 2021/835
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI: 2020/255 Esas 2021/41 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkil ile borçlu arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcun ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını fakat takibe haksız olarak itiraz edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalının delil dilekçesi sunduğu, buna karşın cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 15.810,44 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça takibe konu alacağa dayanak faturalara ilişkin bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirim yapıldığı, bu hususun davalıya ait BA-BS form örneklerinde de görüldüğü, dava konusu alacağın dayandığı faturaların davalının vergi kayıtlarında olması nedeniyle davacı lehine malların/hizmetin davalıya teslimi/hizmetin yerine getirilmesi hususunun karine olarak sabit olduğu (Y. 19.HD., 2016/8561E., 2017/2915 K., 10.04.2017), bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, her ne kadar davalı tarafça takip tarihinden sonra davacı adına 17.820-TL bedelli hizmet faturası düzenlenmiş ve bu faturaların fiyat farkı faturası olduğu belirtilmişse de iş bu faturaya konu alacağa dayanak belgenin dosyaya sunulamadığı, davalı tarafın rapora karşı itiraz ve beyanlarının soyut olduğu, davacı taraf defter ve kayıtları ile tespit edilen alacağa ilişkin herhangi bir ödeme belgesinin de dosyaya sunulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne; alacağın likit olması karşısında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; … numaralı e-arşiv faturasının davacı şirket tarafından müvekkilinden talep edilen ancak teslim alınmayan ürünlere binaen kesildiğini, davacının ürünlerin geri iadesini de yapmadıklarını, ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçmesi ile müvekkilinin zarara uğradığını, taraflar arasındaki ticari ilişkideki kar miktarının düşük bir seviyede olduğunu, güvene dayalı olarak yapılan ticari ilişkide davacı tarafından son faturanın 1.5 yıl önce kesilmiş olmasına rağmen karşı taraftan zarar talebinde bulunulup bu zararın bir kısmı için fatura kesildiğinde önce bu faturanın iade edildiğini, akabinde huzurdaki davayı haksız ve kötüniyetli olarak ikame ettiklerini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine karşı davalı- borçlunun itirazının iptaline ilişkindir. HMK 222.madde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine ibrazına karar verebilir” hükmünü haizdir.Uyuşmazlık konusu faturaların davacının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının kanuna uygun tutulması sebebiyle sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde yevmiye defterinde yer alan davacıya ait bakiye ile muavin defterindeki bakiyenin birbiri ile örtüşmediği, bununla birlikte takip tarihinden sonra davalı tarafça davacı adına 17.820-TL bedelli hizmet faturası düzenlendiği, ancak iş bu faturanın davacı tarafça süresi içerisinde iade edildiği görülmüştür. Davalı tarafından düzenlenen 17.280-TL bedelli fatura 7.3.2020 tarihli olup ,hizmet bedeli açıklaması taşımaktadır.Davalının düzenlediği bu faturanın dayanağı açıklanamamış,yargılama sırasında kar marjı çok düşük olduğundan bu durumun düzeltilebilmesi için düzenlendiği beyan edilmiş ise de ,istinaf dilekçesinde davacının sipariş verip teslim almadığı ,mal iadesi yapmadığı,zamanında mallar teslim alınmadığından zarara uğradığı beyanlarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının BA formları incelenmiş, davalı takip konusu faturalar muhteviyatı malları satın aldığını Vergi Dairesine bildirdiği anlaşılmıştır. BA(Büyük alış) formunda davacıdan mal aldığını Vergi Dairesine bildiren davalının malı/hizmeti teslim aldığının da kabulü gerekir. Davalı vekili her ne kadar her ne kadar davalı tarafça takip tarihinden sonra davacı adına 17.820-TL bedelli hizmet faturası düzenlenmiş ve bu faturaların fiyat farkı faturası olduğu belirtilmişse de iş bu fatura konusu alacağa dayanak belgenin dosyaya sunulmamıştır.Fatura düzenlemesine neden olacak ticari ilişkiyi ve dayanağını açıklayamayan davalının alacaklı olduğu iddiasına itibar edilmemiştir. Davalının tebliğ aldığı sabit olan faturalar muhteviyatı malları/hizmeti teslim aldığının kabulü gerektiğinden, teslim aldığı malların/hizmetin bedelini ödemekle yükümlüdür. Davacının, fatura bedelini ödediği savunmasında bulunmayan davalıdan 15.810-44TL cari hesap alacağı olduğu belirlendiğinden bu miktar alacak için itirazın iptaline ve likit ,belirlenebilir alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Tüm bu açıklanan nedenlerle; istinaf sebebleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.080,01-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 270-TL harcın mahsubu ile bakiye 810,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan 65-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/06/2021