Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/843 E. 2021/1386 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/843
KARAR NO: 2021/1386
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2017
NUMARASI: 2014/1310 Esas-2017/263 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; müvekkilinin davalı tarafın Bursa Şube Müdürlüğünden 31/10/2010 tarihinde … Marka araç satın aldığını, müvekkili firmanın aracı aldığı dönemden kendisine tanınan garanti süresi kapsamında araç bakımlarını sürekli olarak Bursa Mais Şube Müdürlüğü’nden yaptırdığını, aracın garanti süresi dolduktan sonra da periyodik bakımlarını yine aynı şube müdürlüğünde düzenli olarak yapıldığını, yaşanan süre zarfında müvekkili firmanın aracında meydana gelen motor arızaları, bu arızaların servis personeli tarafından özverili bir şekilde giderilmemesi ve arızaların giderilme sürecinde tamir masrafları ve yapılan tespitler sonucunda mahkeme masrafları olmak üzere toplam 17.888,96-TL zarara uğradığını ileri sürerek bu bedelin davalıdan tahsiline, mahkeme aksi kanaatte ise aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; …Bursa Şube Müdürlüğü’ne açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davaya konu aracın üreticisinin müvekkili … A.Ş. Olmadığını,davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, davacının, dava konusu araç üzerindeki takyidattan da bahsetmeyerek mahkemeyi eksik bilgilendirdiğini, davacının TTK’ya göre 28/02/2014 tarihli faturaya süresi içinde itiraz etmediğini, hak düşümü nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, satıcı tarafından davacıya araç teslim edilirken, davacı tarafın aracı muayene ettiğini, aracı eksiksiz ve hasarsız olarak teslim aldığını, kullanıcı hatası yüzünden arızalanan aracın onarım bedelinin iadesinin talep edilemeyeceğini, araçta üretimdan kaynaklı ayıp olmadığını,hiçbir ayıp bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalı satıcıya ayıptan sorumluluk hükümleri çerçevesinde başvuru hakkı bulunmadığı, davalıların sorumluluğunun eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, yapılan teknik incelemeye göre dava konusu araçta kullanıcıdan kaynaklı bir hatanın oluşmadığı, araçtaki arıza motorun komple değişmesi veya revizyonu ile giderilebileceği, aynı arızanın iki kez meydana geldiği, ancak davalının servisinin eser sözleşmesi kapsamında oluşan arızayı gidermediği ve davacının zararının oluşmasına neden olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile araçta oluşan arızanın servis montaj işçiliğinden kaynaklandığının net olarak belirlendiği, bu itibarla davacının sunduğu kayıt ve servis hizmet formları incelendiğinde davacının araçta oluşan hasarın giderilmesi için isteyebileceği tazminat bedelinin 7.337,96 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1- Davacı vekili; dosyadaki bilirkişi raporlarında ilk arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığının tespit edildiğini, ilk arızanın imalat hatası olduğunu, bu nedenle de ikinci arızanın gerçekleştiğini, davalı firmanın imalattan kaynaklanan ayıbı gerektiği gibi gidermeyerek aracın yeniden arızalanmasına sebep olduğunu, bilirkişi raporunda tamirat bedeli belirlenirken araçta değişmesi gereken parçaların gösterilmediğini, bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, mahkeme kararında ilk tamirat bedelinin iadesine mi yoksa ikinci arızanın giderilmesi bedeline mi hükmedildiğinin açık olmadığını, diğer masraf kalemleri ile ilgili talepte bulunulmasına rağmen mahkemece bunlara hükmedilmediğini, müvekkilinin bahse konu aracı restoran işletmeciliğinde kullanmakta olduğu ve aracın arızalanması nedeniyle işlerin aksamaması için başka bir araç kiralamak zorunda olduğunu, müvekkilinin başka bir araç kiralamak zorunda olması nedeniyle 36.287,32-TL kiralama bedeli ödediğini, kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 1-Davalı vekili; Şube müdürlüğünün taraf ehliyetine sahip olmaması nedeniyle aleyhine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili … A.Ş.’nin üretici ya da satıcı olmadığını, müvekkilinin sadece dağıtıcı olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu halde mahkemenin kendisini yetkili görerek karar vermesinin yerinde olmadığını, aracın garantisinin 2012 yılında bittiğini, 8 yaşındaki araç için davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının 28/02/2014 tarihli faturaya süresi içerisinde itiraz etmediğini, araçta üretimden kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, kullanıcı hatası nedeniyle arızalanan aracın onarım bedelinin talep edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda aracın motorunda nasıl bir ayıp bulunduğu ile ilgili bir tespit bulunmadığını, araçta nasıl bir üretim hatası bulunduğu hususunda raporda bir açıklık bulunmadığını, motorun farklı bölgelerinde meydana gelen arızanın aynı arıza olarak nitelenmesinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracında 120.594 km’de meydana gelen 28/02/2014 tarihli onarıma konu olan arızanın aracın üretimindeki ayıptan kaynaklandığını, bu arızanın giderilmesi için davalıya 7.337,96-TL ödendiğini, aracın tamir edilerek kendisine tesliminden sonra 123.103 km’de aynı arızanın tekrar ettiğini, davalı tarafından yapılan onarım işleminin ayıplı olduğunu ileri sürerek hem ilk, hem de ikinci arıza nedeniyle oluşan zararının tazminini talep etmektedir. Mahkemece satış sözleşmesi kapsamında davacının satıcıya ayıptan sorumluluk hükümleri çerçevesinde başvuru hakkının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir. TBK m.231′ de “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükmü mevcuttur. Somut olayda … plakalı araç davacıya 21/12/2010 tarihinde teslim edilmiştir. Araçtaki zaman ayar zincir sisteminden kaynaklı olan ilk teknik arıza ise garanti ve zamanaşımı süresinden sonra ortaya çıkmış olup davalı satıcının ağır kusurlu olduğu ispat edilememiştir. Bu itibarla davacının davalı satıcıya karşı satış sözleşmesine dayalı ayıptan sorumluluk hükümleri çerçevesindeki talebi zamanaşımına uğradığından mahkemece bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşılık davacının, aracın 123.103 km’sinde meydana gelen ikinci arızanın ilk arızanın giderilmesi için yapılan 28/02/2014 tarihli onarım işleminin hatalı olmasından kaynaklandığı yönündeki iddiası bilirkişi raporuyla da doğrulanmış, tekrar eden bu arıza nedeniyle onarım bedelinin 7.337,96-TL olduğu raporda belirtilmiştir. Aracın 123.103 km’sinde meydana gelen arıza, ilk arıza nedeniyle servis hizmetini gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığından ikinci arızadan dolayı oluşan zarardan davalı sorumludur. Bunun dışında dava,hatalı olduğu belirlenen ilk onarım işleminin yapıldığı 28/02/2014 tarihinden itibaren TBK 478 gereği işleyen iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır. Ayrıca davacı tarafından aracın arızalanması nedeniyle ikame araç için ödenen kira bedellerine hükmedilmemesinin hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de dava dilekçesinde bu yönde bir talep bulunmamakta olup, cevaba cevap dilekçesinde buna yönelik dava haklarının saklı tutulduğu açıkça beyan edilmiştir. Bu itibarla mahkemece hatalı onarımdan kaynaklanan davacının zararı olan 7.337,96-TL’ye hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Davacı aracının onarımı Bursa …’de yapıldığı anlaşılmakla davalının mahkemenin yetkisine ilişkin itiraz ve istinaf nedeni yerinde değildir.Bununla birlikte, tüzel kişiliği bulunmayan davalı … hakkında hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Ancak yapılan bu hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden , davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne, 7.337,96-TL tazminatın davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, davalı … hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2017 Tarih, 2014/1310 Esas-2017/263 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KISMEN KABULÜNE, 7.337,96-TL tazminatın davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, Davalı … hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 501,25-TL nispi karar ve ilam harcından peşin yatırılan toplam 307,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 193,85‬‬-TL’nin davalı …den alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından peşin yatırılan 336,40-TL harcın davalı …den alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 800-TL bilirkişi ücreti, 156,40-TL posta ücreti, 578,80-TL delil tespiti gideri, 29- TL harç olmak üzere toplam 1.564,20-TL yargı giderinden davanın kabul oranına göre 638-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 1.980-TL vekalet ücretinin davalı …den alınarak davacıya ödenmesine, Davalı … A.Ş.’den vekili için takdir olunan 1.980-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı … A.Ş. tarafından yapılan 125,31‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına , Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021