Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/836 E. 2021/773 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/836
KARAR NO: 2021/773
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2020
NUMARASI: 2020/486 D.İş 2020/486 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
İlk derece mahkemesince verilen 11/12/2020 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, borçlu şirketin 3 şubesi bulunduğunu, 05/10/2020 tarihi itibariyle borçlu şirketin müvekkili şirkete olan bakiye borç miktarının Üsküdar Şubesi’nin 8.802,96-TL, Acıbadem Şubesi’nin 9.838,24-TL , Kadıköy Şubesi’nin 1.524,67-TL olmak üzere toplam 20.165,87-TL olduğunu, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, yaklaşık ispatın yeterli olup borçlunun mal kaçırma, adres değiştirme ihtimali bulunması da göz önüne alınarak borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihtiyati haciz talep eden vekilinin cari hesap ekstresi ve irsaliyeli faturalar sunduğu ancak davalı tarafından imzalanmış herhangi bir cari mütabakatına rastlanmadığı, bu haliyle ihtiyati haciz talep eden tarafın karşı taraftan muayyen ve muaccel bir alacağının olduğuna dair yaklaşık ispat şartının sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Alacaklı vekili, ihtiyati haczin geçici bir koruma tedbiri olup mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinin yeterli olduğunu, örnek Yargıtay ve İstinaf Mahkemesi kararları çerçevesinde ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden vekili cari hesap ekstresi ve irsaliyeli faturaları sunmuşsa da,dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi neticesinde “davanın bulunduğu aşama itibariyle” yaklaşık ispat olgusunun mevcut olduğu yönünde duraksama olmadan delil değerlendirilmesi yapılamamaktadır. İhtiyati haciz istemi yönünden muaccel bir alacağın varlığı konusunda kafii kanaat verici görmeyen mahkemenin takdirinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Dosya kapsamı itibariyle; ihtiyati haciz isteminin reddine dair karara yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından alacaklı arafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın alacaklıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2021