Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/833 E. 2023/1956 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/833
KARAR NO: 2023/1956
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2018/604 Esas – 2020/900 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde davalının müvekkiline 3.571,69-Euro borcunun bulunduğunu, bu borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi neticesinde icra takibinin durduğunu belirterek, davalının takibe yönelik itirazının iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili ile davacının taşıma konusunda 17 araç temin edilmesi konusunda anlaştıklarını, davacının sağladığı araçlarla uluslararası nakliyat yapıldığını, ilk başta anlaşmanın TL üzerinden yapılmış olmasına rağmen davacı tarafça faturaların Euro üzerinden kesildiğini, ancak davalının bu faturaların düzenlendikleri günün kur parametrelerini dikkate alarak TL karşılığını ödediğini, müvekkilinin uyarması üzerine faturaların TL üzerinden düzenlenmesi konusunda mutabık kaldıklarını, sonrasında ödemelerin bu şekilde sürdüğünü, 13 tane aracın sorunsuz temin edildiğini, son 4 araç için ise müvekkilinin 2017 Ağustos ayında bayram öncesi araç temini konusunda uyarmasına rağmen bu araçların temin edilemediğini, bu nedenle müvekkilinin başka firmalardan daha yüksek fiyata anlaşarak nakliyeyi sağlamak zorunda kaldığını, davacının ihmali sonucu ödenmek zorunda kalınan navlun farkının 06.10.2017 tarihinde davacıya fatura edilerek bakiye borcun ödendiğini, ancak davacının faturaları hesaba işlemediğini ve hesabı Euro üzerinden tutmaya devam ederek alacaklı çıkmaya çalıştığını, bu nedenle takibin haksız olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece; davacı tarafından tanzim edilen faturaların davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edildiğinden, fatura konusu mal veya hizmetin davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğinin kabul edildiği, davalı tarafın, defterlerine kaydettiği faturalar nedeniyle borçlu olmadığını, iade faturası tanzim ederek davacıya gönderdiğini iddia ettiği, ancak iade faturalarının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği, davalının iade faturalarını davacıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı, davalı tarafın bilirkişi raporu alındıktan sonra somut bilgi vermeden, tarih aralığı belirtilerek kargo şirketine müzekkere yazılmasını talep ettiği, ihtarlı süre içerisinde beyanda bulunulmadığı,kargo şirketine müzekkere yazılsa dahi gönderi kayıtlarında gönderinin içeriğinde ne olduğunun yazılı olmadığı göz önünde bulundurularak, davalının talebinin reddine karar verildiği, iade faturası tanziminde haklı olduğu hususunda ispat yükü kendisinde olan davalının ispat yükünü yerine getiremediği, davalı tarafın teklif ettiği yeminin davacı şirket yetkilisince eda edildiği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.571,69-Euro alacaklı olduğu, davalının temerrüdü ispatlanamadığından davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği, davacı tarafın icra takibinde Euro cinsinden olan alacağının TL karşılığını beyan ederek ticari faiz talep ettiği, davanın da alacağın icra takibindeki TL karşılığı üzerinden açıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 15.746,50-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına, fazla istemin reddine, likit alacak nedeniyle %20 oranda hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; uyuşmazlığın, davacı tarafça temin edilmesi gereken 17 araçtan son dördünün zamanında temin edilmemesi nedeniyle müvekkilinin başka şirketlerden araç temin etmek zorunda kalıp ayrıca ücret ödemesi nedeniyle son dört araçla ilgili iade faturası düzenlemesine rağmen, bu faturaların davacı tarafça kayıtlarına alınmamasından kaynaklandığını, müvekkilinin kargo ile gönderdiği iade faturalarının davacının ticari defterlerine kaydedilmediğini, bilirkişi raporunda bu durumun tespiti üzerine kargo kayıtlarının getirtilmesini talep etmelerine rağmen mahkemece bu taleplerin dikkate alınmadığını, eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, yemine ilişkin olarak tüm ilgililere yemin ettirilmesini talep etmelerine rağmen mahkemece sadece şirket yetkilisine yemin yaptırıldığını, yaptırılan yeminin de talep ettikleri tüm hususları kapsamadığını, ayrıca alacak likit olmayıp, müvekkilinin itirazında kötü niyetli olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, taşıma hizmet bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut olayda; davalı tarafından üstlenilen uluslararası taşıma hizmetinin fiili taşıyıcı olarak davacı tarafça gerçekleştirildiği, bu kapsamda verilen taşıma hizmeti nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki kurulduğu, davacının taşıma hizmetine ilişkin olarak düzenlediği faturalara dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emrine itirazı üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının kendi defterlerine göre davalıdan 3.571,69-Euro alacaklı, davalının kendi ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 111,97-TL borçlu olduğu, davacı tarafça düzenlenen tüm faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının düzenlediği 06.10.2017 tarihli toplam 6.999,04-TL tutarlı 3 adet iade faturasının davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi iade faturalarının davacıya teslim edildiğini gösteren bir belge sunulmadığı tespit edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacının tüm faturaları davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalının iade faturaları ise davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı değildir. Davalı tarafça iade faturalarının davacıya teslimine dair herhangi bir delil de ibraz edilmemiştir. Davalı tarafça; davacı ile 17 araç temini konusunda anlaşıldığı, ancak davacının son 4 aracı temin etmemesi nedeniyle başka firmalara taşıma yaptırılarak daha fazla bedel ödendiği, iade faturalarının da ödenen fazla bedele ilişkin olduğu ileri sürülmüştür. Ancak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi bu hususta davalı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Mahkemece ön inceleme duruşmasında yasal sonuçları hatırlatılarak verilen kesin süreye rağmen iade faturalarının davacıya tebliğine dair ,ayrıca yeniden temin edilen taşıyıcılara daha fazla ücret ödendiğine ilişkin bir delil sunulmadığı gibi, bilirkişi incelemesi sonrasındaki bu talebine de davacı tarafça açıkça muvafakat edilmemiştir. Ayrıca yeminin tüzel kişiyi temsile yetkili kişi tarafından eda edilmesi gerekmekte olup, şirket çalışanlarına yemin teklif edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle somut olayda davalı vekilinin yemin teklifi üzerine mahkemece davacı şirket yetkilisine yemin yaptırılmış olup, yemin icrasında bir eksiklik de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin iade faturalarının dayanağına ilişkin olarak ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, iade faturası düzenlemeye hakkı bulunduğunu ispatlayamayan davalının itirazının haksız olduğunun kabulü ile itirazın asıl alacak bakımından kısmen iptaline, davalının ticari defterlerine kaydettiği faturalardan doğan alacak likit ve davalının itirazında haksız bulunması nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiş, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.075,64-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 268,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 806,73‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2023