Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/814 E. 2023/1598 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/814
KARAR NO: 2023/1598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI: 2018/853 Esas – 2021/45 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin kimyevi madde ticareti ile uğraşan gerçek kişi tacir olduğunu, 23.02.2017 tarihli proforma ile davalı şirketin 24 ton … malzemeyi satması konusunda taraflarca anlaşıldığını, proforma gereği %20’si olan 16.761-TL’nin 28.02.2017 tarihinde ödendiğini, mal tesliminin 15 gün içinde yapılması gerekirken yapılmadığını, paranın da iade edilmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini, davalının malların sebepsiz yere alınmadığı itirazının doğru olmadığını, kendilerinin malların uygun olmaması nedeniyle bir süre bekletildiğini, uygun olmayan malların Dubai’de başka bir müşteriye satıldığını ancak uygun mal gelmediğinden kendilerine mal tesliminin yapılmadığını, ileri sürerek, Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile ticari ilişkilerinin olduğunu, 21.265 Kg … isimli ürünün davacı şirkete 23.963,52-USD karşılığı temininde anlaşıldığını, 16.01.2017 tarihli proforma fatura düzenlendiğini, satış bedelinin %10’unun peşin ödenmesi, ürünün 20 gün içinde teslim edilmesi ve bakiye bedelin teslimde ödenmesinde anlaşıldığını, ancak bedelin 2 ay sonra 28.02.2017 tarihinde 16.761-TL olarak ödendiğini, ürünün 03.04.2017 tarihinde anlaşmaya uygun hazır edildiğini, davacının ürünleri teslim almak istemediğinden 8.014,77-USD zarar ile başka firmaya sattığını, ilave nakliye, ardiye vs. bedeli doğup bunları müvekkilinin ödediğini, doğrudan satış yapması halinde alıcıya transit gitme durumunun olacağını,çalışanları olmadığından davacı tanığını kabul etmediklerini, davacının haksız kazanç sağlama çabasında olduğunu savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dosya münderecatı ve tanık beyanlarından davalının davacıya satmayı vaad ettiği ürünleri Dubai’ye sattığı, davacıdan aldığı ön ödemeyi iade etmediği, davalının ayıpsız ürün teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, mallar davalıda olduğu için ürünün ayıplı olmadığını ispat yükünün davalıda olduğu , ürün davacıda olsaydı ispat külfetinin davacıda olacağına dayanılarak davanın kabulü ile Bakırköy … İcra Dairesi … sayılı dosyasında itirazın iptali ile %20 inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ürünlerin hazır edildiğini ancak davacının anlam veremedikleri şekilde ürünü teslim almaktan imtina ettiğini, ürünlerin ellerinde kalması ile zarara uğradıklarını, 16.01.2017 tarihli proforma fatura karşılığı 28.02.2017 tarihinde davacı tanığının el yazılı beyanı ile duruşmadaki beyanı arasında ürünlerin gelme tarihleri ile ilgili çelişkilerin olduğunu, ürünlerin anlaşmaya uygun olmadığı iddiasının dava dilekçesi ile öğrenildiğini,alıcının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, 28.02.2017 tarihinde ödemenin yapılması sonucu ürünlerin 03.04.2017 tarihinde hazır edildiğini, 23.02.2017 tarihli proforma faturadaki imzaya itiraz ettiklerini süresi içinde fatura aslının sunulamadığını, emtiayı daha düşük bedelle 30.05.2017 tarihinde Dubai’deki firmaya sattıklarını, davacının ihbar yükümlülüğüne aykırı davranışı ve davalı zararının değerlendirilmemesi nedeniyle kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava,ticari satım sözleşmesi nedeniyle ödenen avansın iadesi istemine ilişkindir. Eldeki davada,her iki tarafın ayrı ayrı dayandığı proforma faturalarda teslimin peşinat ödendikten sonra 15-20 günlük süre içinde Antrepoda teslim edileceği, peşinatın 28.02.2017 tarihinde banka havalesi ile ödendiği ,her iki yan farklı sebebler ileri sürse de ;sonuçta emtianın davacıya teslim edilmediği her iki tarafın kabulündedir.Davalı taraf ürünün 03.04.2017 tarihinde getirildiğini,davacı tarafça sebebsiz teslim alınmadığını ,davalının uğradığı zarardan davacının sorumlu olacağını,Davacı ise getirtilen ürünlerin vaad edilene uygun olmadığı,ürünün yeniden getirtileceğinde anlaştıklarını ileri sürmüştür. TBK nın 106/1 gereğince “yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı ,haklı bir sebeb olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa ,temerrüde düşmüş olur”hükmünü haizdir. Davanın, her iki yanı emtianın gümrüğe geldiğini kabul ettiğinden, bu aşamada davalı emtiayı teslim almaktan davacı alıcının kaçındığını ,bir başka deyişle alıcının temerrüde düştüğünün davalı tarafından kesin delil ile ispatı gerekir.Davalı tarafça bu yolda bir delil sunulmamıştır.Emtianın davacı tarafça Antrepodan sebebsiz yere teslim alınmadığının davalı tarafça kanıtlanamadığı , ürünün dava dışı 3. kişiye satışının yapıldığı sabittir. Davalının davacıyı temerrüde düşürmediği gibi, davalı delili olan davacı adına düzenlenen 03.04.2017 tarihli irsaliyeli faturanın davalı tarafça iptal edildiği dikkate alındığında ,davacının emtianın almama sebebinin haklı olduğunun davalı tarafça kabul edildiğinin kabulü gerekmektedir.Hal böyle olunca davalının emtia teslim borcunu yerine getirmediği belirlendiğinden ödenen peşinatın iadesine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ;davalı tarafın teslim etmediği emtia için ödenen peşinatın iadesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.144,94-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 286,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 858,69‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan 11-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/10/2023