Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/809 E. 2021/695 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/809
KARAR NO: 2021/695
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2016/1343 Esas 2019/406 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlattıkları 25.429,14 TL miktarlı icra takibi ile gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini, davalı ile müvekkili arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinden davalının farklı zamanlarda satın aldığı ürünlere ilişkin olarak farklı tarihlerde faturalar düzenlendiğini, bu faturalar karşılığında davalının herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu 25.429,14 TL’lik borç tutarı için başlatılan takibe itiraz edildiğini, davalının, icra takibini durdurmak ve hukuki işlemleri sekteye uğratmak adına yapmış olduğu itirazın hukuka aykırı olduğunu ve bu nedenle huzurdaki davayı açmak zorunda kaldıklarından borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, % 20’den az olmamak şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, harca esas değer üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacıya hiç bir borcunun bulunmadığını, davalı ile davacının arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davacı tarafın tek taraflı olarak düzenlediği ve hiç bir karşılığı olmayan faturalar nedeniyle müvekkilinin borçlu olduğunun iddia edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından hiç bir hizmet verilmediği halde davalıya fatura tanzim edilmesinin mümkün olmayacağını, davacının sırf fatura tanzim etmiş olması alacaklı olduğunu göstermeyeceğini, dolayısıyla davacı tarafça iddia etmiş oldukları faturaları kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, ayrıca davacı tarafından iddia edilen faturaların müvekkili şirkete hiç bir zaman gönderilmediğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacının takip konusu alacağın %20’si olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında fatura ve sevk irsaliyeleri düzenlendiği,alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunduğu, faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle malın/hizmetin teslim alındığının kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline , alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, itirazın iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı ile müvekkili şirket arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, davacı yanca salt olarak hukuka aykırı bir şekilde tek taraflı olarak fatura tanzim edilmiş olmasının davacıyı alacaklı hale getirmeyeceğini, mahkemece hizmetin verilmediğinin ispat külfetinin müvekkiline yüklenilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, ispat yükünün davacıya ait olduğunu, faturaların müvekkili şirkete gönderilmediği ve faturalarda teslim alan ve isim ve imzalarının bulunmadığının tespit edildiğini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, zamanaşımı def’i ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmediğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama sırasında tarafların ticari defterlerinin HMK 222 .maddesi uyarınca ibrazı istenilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; icra takibine konu edilen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin mutabık olduğu, her iki yanın ticari defterlerinde davacının davalıdan 25.429,14-TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davalı vekili malların teslim edilmediğini savunmuş ise de, davacının davalı adına düzenlediği faturaları teslim alarak ticari defterlerine kaydettiği belirlenmiştir. Süresinde itirazda bulunmadan ticari defterlerine kaydeden davalının fatura muhteviyatı ürünleri teslim aldığının kabulü gerekir. Davalı vekilinin malları teslim almadıklarına ilişkin savunmaları ve istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı teslim aldığı mal bedelini ödemekle yükümlüdür. Takibe konu alacak faturaya dayalı olduğundan likit ve belirlenebilir olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için takipte itiraz edenin kötü niyetli olması şartı da bulunmamaktadır. Bu durumda davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç miktarı yönünden itirazın iptaline, likit alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Davalı vekili zamanaşımı ve hakdüşürücü süre itirazlarının karara bağlanmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de ; ilk derece mahkemesinde zamanaşımı defii ve hakdüşürücü süre itirazında bulunmadığı ancak uyuşmazlığın 2016 yılında düzenlenen faturalardan kaynaklanıp ,17.6.2016 tarihinde icra takibi başlatılıp ,22.6.2016 tarihinde verilen itiraz dilekçesi nedeniyle 6.12.2016 tarihinde itirazın iptali davası açılmakla 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı anlaşılmakla bu hususlara ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.737,06-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 435,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.301,81‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021