Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/803 E. 2021/713 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/803
KARAR NO : 2021/713
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2020/631D. İş- 2020/637 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
İlk derece mahkemesince verilen 28/01/2021 tarihli ek kararın ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, müvekkiline borcu nedeniyle borçlunun 22/11/2017 tanzim tarihli 1.544.174-TL bedelli, 27/03/2018 tanzim tarihli 762.324,-TL bedelli, 03/07/2018 tanzim tarihli 2.216.312,-TL bedelli 3 adet bonoyu imzalayarak müvekkiline verdiğini, borçlulara ulaşılmadığını,başka bankalara ve piyasadaki birçok firmaya ve gerçek kişilere borçları olduğunu, borçluların da bu takiplerden kurtulmak veya geciktirmek için hacze kabul mallarını kaçırmaya başladıklarını belirterek 4.522.810-TL tutarı ile borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre talebin kabulü ile (4.522.810,-TL) alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden (678.421,50-TL) teminat karşılığında İİK’nun 257/1 maddesi gereğince borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının İİKnun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; ihtiyati hacze konu bononun düzenlenme yeri Elazığ olup, müvekkilinin ikametgah adresinin Ankara olduğunu, kambiyo senetlerinden doğan alacakların aranacak alacak niteliğinde olduğu gerekçesiyle, bu alacaklar için 6098 sayılı TBK nın 89/1 hükmü uygulanamayacağını, yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetkisizliğin tespiti ile verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; 6102 sayılı TTK’nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerindeki mahkemeden (HMK.10.md) ve bonada yetkili mahkeme gösterilmişse ve şartları mevcutsa bonoda yetkili olarak gösterilen mahkemeden (HMK 17.md) talep edilebileceği, bonoda düzenleyen olarak görünen borçlunun tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil dosyaya sunulmadığı buna göre bonoda yer alan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, bonoda yer alan tanzim yerine ve borçlunun yerleşim yeri adresine göre İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle haklı yetki itirazının kabulü ile itiraz eden aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran alacaklı vekili; müvekkili şirket ile …Ticaret Anonim Şirketi ile 3 adet taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelere …’nin kefil olarak imza attığını, sözleşme yapılan şirketin sonrasında iflas ettiğini, …’nun aleyhine başlatılmış birçok icra takibi olduğunu, dolayısıyla kişinin mal kaçırma şüphesinin son derece güçlü olduğunu, dava konusu bononun tacir niteliğinde finansal bir kuruluş olan müvekkili şirket lehine, tacir sıfatını haciz davacı tarafından keşide edildiğini, bonoda yer alan tutarın da göz önünde bulundurulacak olursa bu işlemin ticari niteliği haciz olduğunun açık olduğunu belirterek 28/01/2021 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir.İİK nun 50. maddesi ile yetkili mahkemenin belirlenmesinde HMK hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Karara dayanak belge bono olup mahkemenin yetkisi belirlenirken kıymetli evrak hükümlerine de bakılacaktır. Buna göre, bonodan kaynaklanan borcun alacaklısı, borçlunun veya borçluların yerleşim yerinde,keşide veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yetki şartı bulunması halinde yetki şartının geçerli olması için HMK.’nın 17. maddesine göre, bono düzenleyenlerin tacir olması şartı aranmaktadır.Talebe konu senetler incelendiğinde; İtiraz eden borçlu senet keşidecisi olarak yer almaktadır.Senetlerde yazılı düzenleme yeri Elazığ olup, ödeyecek keşidecinin adresinin ise Ankara olduğu anlaşılmaktadır.Bono üzerinde İstanbul-Çağlayan Mahkemeleri yetkili kılınmıştır.Ancak alacaklı tarafından itiraz eden borçlunun tacir olduğuna ilişkin bir kayıt sunulmamıştır. İstinaf dilekçesine ekli belgelerden, kredi sözleşmelerinde itiraz eden borçlunun talep dışı şirketin müteselsil kefili olarak yer aldığı anlaşılmakta ise de, ihtiyati haciz talebi kredi sözleşmesine dayalı yapılmadığından genel kredi sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması mümkün olmayacaktır.Kambiyo senetlerinden doğan alacak aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için 6098 Sayılı TBK.’nın 89/1 hükmü uygulanamaz. Alacaklı tacir sıfatını haiz ise de itiraz eden keşidecinin tacir sıfatını haiz olmadığı anlaşılmaktadır.HMK’nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenmeyen yetki sözleşmesi geçersiz olup,İhtiyati haciz kararı veren mahkeme yetkili bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin yetki itirazını kabul ederek ihtiyati haciz kararını yetkisizlik nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık olmadığından alacaklı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiş ,başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın istinaf karar harcına mahsubuna ,harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasna yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2021