Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/800 E. 2023/1913 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/800
KARAR NO: 2023/1913
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2019/1012 Esas – 2020/680 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/12/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin Çek Cumhuriyeti’nden Kocaeli/Türkiye’ye yapılacak bir taşımanın organizasyonu işini üstlenerek taşıma işi hususunda Çek Cumhuriyeti’nde mukim … şirketi ile anlaşma sağladığını, müvekkili şirketin davalı sigorta şirketi nezdinde 24/10/2017 tanzim tarihli CMR sigorta poliçesi tahtında sigortalı olup, taşımayı gerçekleştirecek … plaka numaralı aracın da 08/01/2018 tanzim tarihli zeyilname ile sigorta teminatı kapsamına alındığını, taşıma konusu yükün araca yüklenmesi akabinde müvekkili şirketçe bahse konu araçtan ve emtiadan haber alınamamış olup, Çek Cumhuriyeti’nde olay ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, hırsızlık hadisesini müteakip yük sahibi … firması tarafından müvekkili şirkete 05/02/2018 tarihli ve 17.289-Euro bedelli hasar faturası kesildiğini, müvekkilince hasar bedelinin CMR sigorta poliçesi tahtında yük sahibine ödenmesi talebi ile davalı sigorta şirketine başvurduğunu, ancak başvurunun davalı sigorta şirketi tarafından haksız olarak reddedildiğini, ret yazısında gerekçe olarak müvekkili şirketin anlaşmış olduğu alt taşıyan … isimli şirketin var olmadığının tespit edildiğinin, alt taşıyana ait sürücü belgesi, araç ruhsatı vb. evrakın sahte olduğunun, müvekkilinin alt taşıyanı basiretli bir tacir gibi seçmediğinin bildirildiğini, ancak müvekkilince taşıma ifası için anlaşılan şirketten taşıma lisansı, sigorta poliçesi, sürücü belgesi ve araç ruhsatı, araç çıkış evrakı, yük çeki listesi, taşıma senedi, A.TR. belgesi ve yükleme listesi olmak üzere basiretli bir tacir olmanın gerekliliği tahtında tüm evrakın talep edildiğini, müvekkilinin bu evrakların gerçekliğini kontrol etme imkan ve yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin gerekli özeni göstermesine rağmen muhtemelen örgütlü olarak çalışan kişilerce dolandırılarak yükün çalındığını, davalının müvekkilince başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı adına müvekkilince düzenlenmiş CMR sigorta poliçesi mevcut olduğunu, müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine yapılan detaylı çalışma neticesinde alt taşıyıcı olan … diye bir taşıma şirketinin bulunmadığının tespit edildiğini, davacı sigortalının görevlendirdiği alt taşıyıcıları kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmekte özensiz davrandığını, sigorta poliçesinin 8.1.1 ve 4.3 maddeleri gereği sigortalının şoförleri/taşıyıcıları ve diğer yardımcı kişileri basiretli bir tacirin göstereceği özenle seçmek zorunda olduğunu, buna uyulmaması sonucu oluşan ziya ve hasarların sigorta kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle davacının talebinin reddedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı şirketin Çek Cumhuriyetinden Kocaeli/Türkiye’ye taşıma işini üstlendiği, davacı tarafından üstlenilen taşımalarda sorumluluk riskleri için davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş CMR sigorta poliçesi bulunduğu, davacı şirketin taşıma işi konusunda Çek Cumhuriyetinde alt taşıyıcı … şirketi ile anlaşma sağladığı, CMR 3. maddesi kapsamında davacının bulduğu fiili-alt taşıyıcının yükü sahte evrak tanzimi, sahte ruhsat ve sair lojistik hizmet evrak ile ve taşıma ve sevk evrakı sahteciliği yolu ile tam zayi ettiği, dava dışı şirket tarafından davacıya 17.289-Euro zarar faturası düzenlendiği ve davacı şirketin 04.07.2018 tarihinde 17.289-Euro zarar bedelini ödediği, davacı tarafça ödediği hasar bedelinin rücuen tahsiline yönelik davalı sigorta şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığı, CMR sigorta poliçesinin 4.3 maddesinde, sigorta yaptıranın diğer ifa yardımcılarının kasıt ve ağır ihmal nedeniyle sebebiyet verdikleri hasar/zarar vakalarından dolayı, şayet sigorta yaptıran veya madde 4.2’de bahsedilen şahıslardan biri ifa yardımcılarının seçimi ve denetlenmesinde gereken özene ağır ihmalcilik ile dikkat göstermemişse, davalının sigorta tazminatı ödemeyeceğinin belirlendiği, davalının, davacının dava dışı fiili taşıyanın seçiminde ve denetlenmesinde ağır kusur veya kasıt içinde hareket ettiğini ispatlayamadığı, davacının CMR hükümlerine göre ödediği 17.289-Euro hasar bedelini talep etmekte haklı olduğu, davacının 04/07/2018 tarihi itibariyle işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, alacak yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının takibe yönelik itirazının iptaline, alacak likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; davalı sigorta şirketinin kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, mahkemece alacağın likit olmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı taleplerinin reddedildiğini, oysa hasar bedeli belirli olup müvekkilince ödendiğini, bu nedenle alacağın likit olduğunu belirterek, kararın icra inkar tazminatı yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili; poliçenin 1.1.1 maddesinden de anlaşılacağı üzere davacı sigortalının taşıma işini 3. kişiye yaptırması halinde bu kişinin sorumluluğunun da sigorta edilmesi için, sigortalının sigortacının talebi üzerine bu taşeronlara ait görevlendirmeyi belgelemekle mükellef olduğunu, davacının üstlendiği taşıma için Polonya’da mukim olduğu iddia edilen … isimli nakliyeci ile anlaştığını müvekkiline bildirdiğini, ancak taşıma konusu malların alt taşıyan firma tarafından çalındığının sübuta erdiğini, davacı firmanın sigorta poliçe şartlarından olan istisnalar başlıklı 4.2 ve 4.3 klozları hilafına emtiayı çalan ve kendisi tarafından görevlendirilen alt taşıyanın seçiminde basiretli bir tacirden beklenecek gerekli özeni göstermediği ve bu nedenle de kendi kastı ve ağır ihmali olduğundan bahisle meydana gelen hasarın teminat dışı olduğuna karar verildiğini, poliçenin 8.1.1.1 maddesi gereği sigortalının, sürücüler, taşıyıcılar ve diğer ifa yardımcılarını ihtiyatlı bir işadamının titizliği ile seçmesi gerektiğini, ana iştigal konusu uluslararası nakliye işi olan davacının, fiili taşıma işi için seçtiği firmanın gerçekten var olan bir şirket olup olmadığını araştırmak zorunda olduğunu, davacının ağır ihmali nedeniyle müvekkilinin zararı poliçe kapsamında tazmin etme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı tarafça, emtiayı çalan Polonyalı firmaya ait sahte de olsa tüm evrakların sigortacı ile paylaşıldığının belirtildiğini, ancak sigorta poliçesinin 8.1.3.1 maddesi gereğince, alt taşıyıcının geçerli bir mali sorumluluk sigortası poliçesi bulunması gerektiğini, ancak davacı firma tarafından müvekkili şirkete gönderildiği beyan edilen evraklar arasında alt taşıyanın geçerli bir mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığını, bu durumun da açıkça poliçe yükümlülüklerine aykırılık oluşturduğunu, zira poliçede sigortalının yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde müvekkili sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünden muaf olacağını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı sigorta şirketi tarafından CMR sorumluluk sigortasıyla sigortalanmış olan davacı taşıyıcının üstlendiği taşıma işini gerçekleştiren fiili taşıyıcının taşıma konusu emtiayı çalması sonucunda, davacı taşıyıcı tarafından emtia sahibine ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı sigorta şirketince CMR sorumluluk sigortasıyla sigortalı olan davacı taşıyıcının, … firmasına ait emtianın Çek Cumhuriyetinden Kocaeli/Türkiye’ye taşıma işini üstlendiği, davacı şirketin bu taşıma işi konusunda alt taşıyıcı olarak Çek Cumhuriyetinde bulunan … şirketi ile anlaştığı, yükün fiili taşıyıcı firmaya teslimi sonrasında alıcısına teslim edilmeyerek çalınmış olduğu, davacı tarafından gönderici … firmasına 17.289-Euro ödeme yapıldığı, bu bedelin ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun, alt taşıyıcı olarak geçen firmanın gerçekte bulunmadığı, bu firma tarafından iletilen belgelerin sahte olduğu, taşıyıcı ve diğer kişilerin seçiminde gerekli özenin gösterilmediği gerekçesiyle reddedildiği, bunun üzerine söz konusu bedelin tahsili istemiyle davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, davalının ödeme emrine itirazı üzerine de işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketince düzenlenmiş olan sigorta poliçesinin 4.2 maddesinde, sigorta yaptıranın, vekillerinin, temsilcilerinin veya bağımsız şube yöneticilerinin, müdürlerinin kasıt veya ağır ihmali nedeniyle sebebiyet verdikleri zararın, 4.3 maddesinde, sigorta yaptıranın diğer ifa yardımcılarının kasıt ve ağır ihmal nedeniyle sebebiyet verdikleri hasar/zarar vakalarından dolayı, şayet sigorta yaptıran veya madde 4.2’de bahsedilen şahıslardan biri ifa yardımcılarının seçimi ve denetlenmesinde gereken özene ağır ihmalcilik ile dikkat göstermemişse zararın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Poliçenin yükümlülükler başlıklı 8.1.1.1 maddesinde, sürücüler, taşıyıcılar ve diğer ifa yardımcılarının ihtiyatlı bir işadamının titizliği ile seçileceği, 8.1.3.1 maddesinde, yalnız mali sorumluluk sigortasını yeterli sorumluluk kapsamı ile karşılayan taşıyıcıların görevlendirileceği, 8.3.1 maddesinde ise sigorta yaptıranın poliçedeki yükümlülüklerini kasten veya ağır ihmali ile ihlal etmesi halinde, zarar ile ihlal arasında nedensellik bağı bulunması halinde sigortacının ödeme yükümlülüğünden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır. Davacının taşıma işini alt taşıyıcı olarak verdiği dava dışı firmanın gerçekte bulunmadığı, bu firma tarafından davacıya ibraz edilen belgelerin de sahte olduğu sabittir. Bu durumda alt taşıyıcının ibraz ettiği sigorta poliçesi de sahte olduğundan, davacı poliçede hüküm altına alınan alt taşıyıcının geçerli bir sigorta poliçesinin bulunmasına dair yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Ayrıca ana iştigal konusu uluslararası taşımacılık olan davacının, fiili taşıma işi için seçtiği firmanın gerçekte var olup olmadığını, firma tarafından ibraz edilen belgelerin sahte olup olmadığını araştırmak zorunda olduğu açıktır. Bu durumda davacının alt taşıyıcının seçiminde basiretli bir tacirden beklenen gerekli özeni göstermediği, taşıyıcının seçiminde de ağır kusurunun bulunduğu kabul edilmelidir. Bu halde ise meydana gelen zarar, taraflarca düzenlenmiş olan sigorta poliçesinin yukarıda belirtilen 4.3 ve 8.3.1 maddeleri gereğince poliçe teminatı kapsamı dışında olup, oluşan zararın davalı sigorta şirketinden talep edilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değil ise de, yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın reddine, karar sonucuna göre davacı vekilinin konusuz kalan istinaf başvurusu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2020 Tarih 2019/1012 Esas 2020/680 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın reddine,” 2-Davacı
vekilinin konusu kalmayan istinaf başvurusu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ; “Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.153,76- TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 883,91‬-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 17.900-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 1.772,53-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 2.905,30‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Davacı tarafça yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/12/2023