Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/793 E. 2023/977 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/793
KARAR NO: 2023/977
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2020
NUMARASI: 2018/118 Esas 2020/670 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya içecek ürünleri sattığını ancak davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız icra takip dosyasıyla takibe başlandığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takip tarihinden sonraki mahsup işleminin cari hesaba yansıtılarak takip dosyasına da 13.098,01-TL için haricen tahsilat beyanında bulunulduğunu, takipten sonra yapılan haricen ve malen ödemelerin de icra dairesine bildirildiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının 04/12/2017 takip tarihi itibariyle davalıdan 34.686,94-TL alacaklı olduğu, takipten sonra davalının 13.098,01-TL bedelli davacı adına 4 adet fatura düzenlediği, ayrıca davalının davacıya 2.792,36-TL banka ödemesi yaptığından, faturalar ve ödemeden sonra davacının 18.796,93-TL bakiye alacağının kaldığı; taleple bağlı kalınarak icra takibinde istenilen 102,64-TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu ve davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının icra takibine vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 18.796,57-TL asıl alacak, 102,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.899,21-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz işletilmesine, fazla istemin reddine ve alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.779,84-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirket çalışanına 3.000-TL’lik mal iadesi yaptığını fakat bu iadenin çalışanı tarafından şirkete bildirilmediğini, yine 5.800-TL mal iadesi yapıldığını, bu iadelerle birlikte müvekkilinin borcunun 10.000-TL olduğunun söylendiğini, davacının 13.098,01-TL’lik haricen tahsil bildirimini müvekkilinin iade malları için kabul edilen miktar olduğunu, bunun da haricen tahsil olarak değil icranın feragati anlamına geldiğini; müvekkilinin 4 adet fatura kesmesi işleminin işbu davaya konu edilmesinin doğru olmadığını; müvekkilinin borcunun 10.000-TL olması sebebiyle takibin 24.686,94-TL’si için reddine; red edilen miktar üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve müvekkili lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, harç ve masrafların da buna göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek,kararın kaldırılmasına, davanın 24.686,94-TL için reddine ve reddedilen kısmın %20’si oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız icra takip dosyasında takip tarihinin 04/12/2017, asıl alacağın 34.686,94-TL, işlemiş faizin 102,64-TL olmak üzere toplam 34.789,58-TL’nin tahsilinin talep edildiği, takip dayanağının 08/07/2017, 19/07/2017 ve (iki adet) 01/08/2017 tarihli 4 adet fatura olduğu belirlenmiştir.Davacı-alacaklı vekili, icra takibinden sonra ve işbu davanın açıldığı gün (dava dilekçesi havale saati 11:49) 07/02/2018’de (davadan önce saat 09:55’te) sunduğu dilekçe ile borçlu-davalının 13.098,01-TL haricen ve malen ödeme yaptığını, takibin kalan bakiye yönünden devamını talep ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca davanın açılışında harca esas değer 34.687-TL üzerinden gösterilmiş ve harç ödemesi yapılmıştır. Yargılama aşamasında davacının ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, bilirkişi raporunda taraflar arasındaki cari hesaba göre takip tarihi olan 04/12/2017 itibariyle davacının davalıdan (takip tarihindeki asıl alacak olan) 34.686,94-TL alacaklı olduğu, 28/12/2017’de yani davadan önce davalının davacıya 13.098,01-TL toplam bedelli 4 adet fatura düzenlediği ve davacının bu faturaları kayıtlarına alması nedeniyle alacağın önce 21.588,93-TL’ye düştüğü, akabinde kısmi ödeme ile dava tarihi olan 07/02/2018’de davacının davalıdan olan alacağının 18.796,93-TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece bu miktar 18.769,57-TL olarak kabul edilmiş ve istinaf edenin sıfatına göre bu miktarın itirazın iptali hükmüne esas takipteki asıl alacak miktarı ve davalı takipten önce temerrüde düşürüldüğünden işlemiş faiz miktarının da 102,64-TL olarak hesaplanması yerindedir. Buna karşın davadaki harca esas değer 34.686,94-TL olduğu belirtilerek dava açıldığı ve itirazın iptali talep edildiği ancak kalan asıl alacak miktarının dava tarihi itibariyle 18.796,93-TL olduğu gözetildiğinde, borçtan mahsup edilen 13.098,94-TL kadar davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu cümleden olarak, mahkemece davanın kısmen kabulüne-reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanması gerekirken davanın tümüyle kabul edildiği varsayılarak hesaplanması doğru olmamıştır. HMK 357/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesi’nde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez ve yeni delillere dayanılamaz. Davacı tarafından düzenlenen davaya konu alacağa ilişkin faturaların davalıya gönderildiği anlaşılmıştır. Ancak davalı taraf davaya hiç cevap vermemiş, faturalara itiraz etmemiş, dosyaya icra takibine konu itirazını haklı gösterecek veya istinaf başvuru dilekçesinde değindiği hususlara ilişkin her hangi bir delil sunmamış ve kendi aleyhine olan bilirkişi raporuna karşı da bir itirazda bulunmamıştır. Davalı vekili, müvekkilinin icra takibi kapsamında davalıya olan borcunun 10.000-TL olduğunu ve müvekkilinin davalıya mal iadesi yaptığını belirtmişse de bu konudaki iddia ispatlanamamıştır. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi 28/12/2017 tarihinde düzenlenen faturalar, davacı tarafça kabul edilerek cari hesaba kayıt edilmiştir. Borç miktarının icra takip tarihinden sonra gerek mal iadesi, gerekse nakit ödeme ile azalmasının sonuca bir etkisi olmayacaktır. Davacının başlattığı takip tarihi itibariyle takipte talep olunan asıl alacak kadar borçlu olduğu belirlendiğinden, mal iadesinin takipten sonraki bir dönemde gerçekleşmiş olması sebebiyle takip tarihi itibariyle davacı-alacaklının kötüniyetli olduğu kabul edilemeyecektir. Davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebine yönelik istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemece yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, kararın kaldırılmasına, yeniden karar verilmesine; itirazın kısmen iptaline, likit alacak nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazla istemin ve davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 Esas 2020/670 Karar sayılı 12/11/2020 tarihli kararının, HMK m.353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 18.796,57-TL asıl alacak ve 102,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.899,21-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz işletilmesine, fazla istemin reddine, %20 oranda hesaplanan 3.779,84-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine “İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 1.291-TL harçtan mahkeme veznesine peşin yatırılan 418,37-TL ve icra veznesine yatırılan 173,95-TL olmak üzere, toplam 592,32-TL harcın mahsubu ile 698,68‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 628,22‬-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından sarf edilen 750-TL bilirkişi ücreti ve 101-TL posta masrafı toplamı olan 851-TL’nin davanın kabulü oranında hesaplanan 465-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı vekili için takdir olunan 3.400-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davanın red olunan kısmı üzerinden hesaplanan, 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafından yatırılan 263,45-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine, Davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 12-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 27,50-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 15-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2023