Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/780 E. 2023/929 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/780
KARAR NO: 2023/929
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2017/467 Esas 2020/225 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı satıcı ile müvekkili alıcı arasında lisans satış sözleşmesi ile 2 adet profesyonel bilgisayar programının satışı, kurulumu ve eğitiminin verilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmeye uygun olarak 26.000,00-TL iş bedelinin davalıya ödenmesine rağmen lisanslı programın kurulmadığını, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedilerek ödenen bedelin iadesi için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davacının lisanslı ürün kullanılmadığı ve eğitimlerin gerektiği gibi verilmediği ithamlarında bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının edimlerini yerine getirmediğini ve icra takibine itirazının haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının icra takibine itirazının 26.000-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si olan 5.200-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dosyaya cevap dilekçesi ve vekaletname sunmalarına rağmen tüm tebligatların usulsüz bir şekilde Tebligat Kanunu m.35’e göre müvekkili asile yapıldığını, bu tebligatların yok hükmünde olduğunu, yapılmış olan işlemlerin yenilenmesinin gerektiğini, kendilerini savunma imkanlarının olmadığını ve davacının iddialarının haksız olduğunu olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi iddiasıyla sözleşmenin feshedilerek ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesinde, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları ifade edilmiştir. Bu hak, ilk olarak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir. Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur. Vekâletname sunulduktan sonra tebligatların vekile yapılması gerekir. Vekil ile takip edilen davada, asıl duruşmada bizzat bulunsa dahi tebliğin vekiline yapılması zorunludur. Vekile çıkarılan tebligat, kendisine veya kendisi yerine sekreteri veya kâtibine tebliğ edilmelidir. Ancak isticvap, yemin gibi şahsa bağlı işlemlerde, tebligatın vekile değil, bizzat bu işlemi yapacak asıla yapılması yasal zorunluluktur.7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesinin ikinci fıkrasında, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı vekilinin 13/06/2017 tarihinde cevap dilekçesini ve cevap dilekçesiyle birlikte harçlandırmak ve pul ücretini de ödemek suretiyle vekaletnamesini sunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edildiği, 21/05/2019 tarihli duruşmada duruşma gününün bildirilmesi için davalı şirkete tebliğe çıkarılan davetiyenin tebliğ edilemediğinden bahisle, davalının Ticaret Sicil Gazetesindeki adresine Tebligat Kanunu m.35’e göre tebligat yapılmasına karar verildiği ve gerekçeli karar da dahil olmak üzere sonraki aşamalardaki tüm tebligatların da davalı şirkete Tebligat Kanunu m.35’e göre yapıldığı, davalı vekiline hiç bir tebligat işlemi yapılmadığı ve davalı ile vekilinin duruşmalara katılamadığı gibi yargılamaya ilişkin cevap dilekçesinden başkaca bir beyanda da bulunmadığı görülmüştür.Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre, davalının vekil aracılığı ile kendisini temsil ettirmesine rağmen mahkemece, aşamalardaki tüm tebligatların vekili yerine davalı asile tebliğinin yapılarak, davalının savunma hakkı kısıtlanarak yapılan yargılamanın sonucuna göre karar verilmesi doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf istemindeki esasa ilişkin diğer sebepleri incelenmeksizin anılan sebeple kabulüne karar verilmiştir.Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/03/2020 Tarih 2017/467 Esas 2020/225 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere, dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafından yatırılan 444,20-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2023