Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/78 E. 2023/844 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/78
KARAR NO: 2023/844
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI: 2018/636 Esas 2020/390 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 19/04/2017 tarih ve 8.496,36- TL bedelli faturada belirtilen 2 adet … ürün, davacı şirkete teslim edilmek üzere davalı kargo şirketine teslim edildiğini, davalı tarafından ürünler ambalajı kötü şekilde ve özensiz olarak hazırlanmış ve 1 adedi hasarlı olarak teslim edildiği, davacı tarafından yapılan incelemede … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya teslimi için davalı kargo şirketine teslim edilen 1 adet … ürünün kargo içinde mevcut olmadığı ve ayrıca ambalajlamanın kötü yapıldığının tespit edildiği, söz konusu kargonun davacıya hasarlı ve eksik olarak teslim edilmesine, tamamen davalı tarafından kusurlu ve ihmali davranışlarının sebep olduğunu, ürünlerden bir tanesinin hasarlı ve diğerinin ise eksik gelmesinin davacıyı zarara uğrattığını, kargonun hasarlı olduğunun kargo şubesinde tutulan hasar tespit tutanağı ile davalı tarafından kabul edildiğini, ürünlerin hasarsız ve eksiksiz olarak davacıya teslim edilmemesine rağmen zararın tazmin edileceğini belirtmiş ise de davacının zararlarının giderilmediğini, bunun üzerine davalı tarafa zararın tazmini için ihtarname keşide edildiğini ve tebliğ edildiğini ancak ödeme yapılmadığını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.496,36-TL zararın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, TTK’nun 855. maddesi kapsamda söz konusu taşıma ilişkisinin tarihi ve davacının keşide ettiğini belirttiği ihtarname tarihi itibariyle dahi davacının taleplerini, bir yıllık zamanaşımı süresinden oldukça sonra talep ettiğini, öncelikle zamanaşımı sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde davacı tarafından, taşıma konusu ürünün 2 adet olduğu ve niteliğinin … ürünü olduğunun belirtildiğini, ancak gerçekten teslim edilen ürünün bu olup olmadığı ve niceliği hususunun yalnızca davacının soyut iddialarına dayandığını, kargo göndericisinin 2 ürün teslim edip etmediğinin, bu ürünlerin teslim anında sağlam olup olmadığının belirsizlik taşıdığını, davacı tarafça keşide edildiği belirtilen ihtarname içeriğinde de gönderici tarafından iade faturası tanzim edildiğinin belirtildiğini, hem yarar sağlanan bir ürün bedelinin hem de halihazırda tazmin edilen bir alacağın müvekkili şirketten mükerrer olarak talep edilmesinin mümkün olmadığını, ambalajlamanın gönderici tarafından yapılması sürecin doğal bir gereği olup, müvekkili şirketin ambalajdan doğacak hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı taraf iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere; davacı tarafından kargoların 2017 yılında gönderildiği dikkate alındığında; anılan düzenlemedeki süreler geçtikten sonra bildirimde bulunulduğu anılan düzenlemelere göre zıya karinesi işleyeceğinden; müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taşınan eşyanın davalıya teslim tarihinin 20.04.2017 olduğu, davacı tarafça malın teslim alındığı anda hasarlı olduğunu gözlemlenmesine rağmen buna ilişkin teslim tutanağına herhangi bir hasar notu düşülmediği, emtiaya ait Taşıma İrsaliyesine ek Hasar Tespit Tutanağı ile emtianın kargo şubesine hasarlı geldiği, hasar sebebinin ise ambalaj yetersizliği olduğunun belirtildiği, buna rağmen davacı tarafça TTK 889 maddesinin “Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi şarttır. Birinci fıkradaki karine, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir.” hükmü gereği süresi içerisinde hasar bildiriminde bulunulmadığı, bu haliyle ürünün kabul edilmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili, zararın tazmini talepli ihtarname ile zamanaşımının kesildiğini, somut olayda zararın oluşumuna davalının ağır kusuru sebebiyet verdiği için TTK’nın 855/5 maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi uygulanması gerektiğini, davalı şirketin emaneten teslim aldığı ürünü kaybetmekte ağır kusuru bulunduğunu, davalı, gönderinin yetersiz ambalajlandığını belirtmişse de bu durumda gönderiyi kabul etmemesi gerektiğini, paketin darbe aldığını, ancak etrafı davalı şirketin logosunu taşıyan bantla sarıldığını, bu nedenle müvekkil şirket çalışanlarının, paketin içindeki ürünlerin de eksik/hasarlı olduğunu teslimat anında anlamadıklarını, ancak paketi açıp eksik ve hasarlı kısmı gördükten sonra davalı … arayıp bildirdiklerini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. TTK’nın 855/1. maddesinde; bu kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem haklarının on yılda, diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrayacağı; ikinci fıkrasında bu sürenin, eşya taşımasında eşyanın gönderilene teslimi, yolcu taşımasında yolcunun varma yerine ulaşması, eşyanın tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış olması halinde ise eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. Hükmün beşinci fıkrasında ise eşyanın zayi olmasının, geç teslim edilmesinin veya hasara uğramasının taşıyıcının kasıtlı ya da pervasızca bir davranışından kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumluluğun üç yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK.’nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. TTK’un 862’nci maddesinde ise ‘(1) Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür’ hükmünü olup TTK’un 878’nci maddesi gereğince gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama taşıyıcıyı sorumluluktan kurtarmaktadır. TTK’nın 889. maddesi “eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bu karine, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dava dışı gönderici … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 2 adet … ürünün davacı şirkete teslim edilmek üzere 20.04.2017 tarihinde davalı kargo şirketine teslim edildiği, davacı tarafça teslim anında hasar notu düşülmediği, Kadıköy … Noterliği’nin 01/06/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ürünlerden 1 tanesinin kayıp ve 1 tanesinin hasarlı olduğu iddia edilerek zararın tazmininin talep edildiği, dosyada ekran görüntüsü olan hasar tespit tutanağında 1 adet paketin hasarlı geldiği, hasar sebebinin ambalaj yetersizliği olarak belirtildiği, emtiaya ilişkin hasar beyanı olmadığı görülmektedir. Her ne kadar, taşıma sözleşmelerine istinaden yapılan taşımalar sonucu mallardaki ziya ve hasarın süresi içerisinde taşımacıya ihbar edilmesi gerekiyor ise de, şayet söz konusu ziya ve hasarların taşımacının bilgisi dahilinde olduğu ispat edilebiliyor ise bu takdirde ayrıca ihbarda bulunulması gerekmez. (Yargıtay 11.HD’nin 2017/606 E. -2018/7527 K. Sayılı ve 03.12.2018 tarihli ilamı) Buna göre TTK 889.madde umarınca süresinde hasar bildiriminde bulunulmadığı itirazına itibar edilmesi mümkün değil ise de belirtilen hasarın ambalaj yetersizliği olması ve yukarıda açıklandığı üzere gönderenin, TTK 862.madde gereğince eşyayı zıya ve hasardan koruyacak şekilde ambalajlamak yükümlülüğü olup yetersiz ambalajlamanın taşıyıcıyı TTK 878.medde uyarınca sorumluluktan kurtaracağı hükmü dikkate alındığında Davalı kargo taşıyıcısı ambalaj yetersizliği nedeniyle meydana gelen ürün hasarından sorumlu tutulamaz. Ayrıca Kadıköy … Noterliği’nin 01/06/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde davacı taraf, gönderene iki adet emtia için iade faturası düzenlediğini, gönderenin de bunun akabinde 1 adet emtia için tekrar faturalandırma yaptığını beyan etmektedir. Fakat yeni emtia faturası ibraz edilmemiştir. Ürünlerden birinin kayıp olduğu iddiası mevcut ise de iade faturasına karşılık düzenlenen faturada 1 adet emtia bulunduğunun davacı tarafça beyan edildiği, ürünün varlığı ve adedinin ispata muhtaç olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre teslim anında paketin ambalajının hasarlı olduğu görülmesine rağmen hasar notu düşülmeksizin paketin teslim alındığı, emtianın durumu hakkında tutanak düzenlenmediği, davalı taşıyıcının ağır kusurlu davrandığı veya taşımayı pervasızca yaptığı hususlarında dosyada somut delil bulunmadığı, teslimatın sözleşmeye uygun yapıldığının kabul edilmesi gerekmekte olup karara yönelik istinaf nedenleri yerinde bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2023