Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/757 E. 2021/650 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/757
KARAR NO: 2021/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/28 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; davalı şirketin 18/09/2017 tarihli genel kurul kararı ile limited ortaklık iken nevi değiştirerek anonim şirkete dönüştüğünü, toplam sermayesi 5.000.000-TL olan şirketin iki hissedarı bulunduğunu, müvekkili … ‘ın hisse oranının %26, diğer hissedar …’in ise %74 çoğunluk hissesine sahip olduğunu, müvekkilinin 03/11/2017 tarihinden 15/10/2020 tarihine kadar pay sahipliğinin yanında yönetim kurulu üyesi görevini yürüttüğünü, davalı şirketin 15/10/2020 tarihli genel kurul toplantısında 2019 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve finansal tabloların oy çokluğu ile onaylandığını, yönetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildiğini, üyelerin değiştirildiğini ve müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğine son verilerek çoğunluk hisse sahibi …’in yönetim kurulu başkanı seçildiğini, müvekkilinin toplantı gündemine ve karar alınan hususlardan şirketin finansal tabloları, kar zarar durumu ve faaliyet dönemine ilişkin iş ve işlemlerden haberdar edilmediğini ve bu belgelerin gerçeği yansıtmadığına ilişkin kanıların oluşması sebebiyle yönetim kurulu üyesi …’in 2019 yılı faaliyetleri sebebiyle ibra etmediğini toplantı tutanağına şerh olarak düştüğünü, 15/10/2020 tarihli genel kurul kararına kadar yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin, bilgi alma ve inceleme hakkı dürüstlük kuralına aykırı olarak engellenmiş olması, yönetim kurulu üyesi …’in ve şirket yetkilisi …’in usulsüz işlemleri karşısında 2019 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve finansal tabloların oy çokluğuyla ibra edilmesi, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğine son verilerek çoğunluk hisse sahibi …’in yönetim kurulu başkanı seçilmesi kararlarının TTK.’nın 445. hükmü uyarınca, kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırılık neliğinde olduğundan iş bu davayı açtıklarını belirterek 15/10/2020 tarihli genel kurul kararının uygulanmasının teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davaya konu genel kurul kararlarının iptali istemi yasal koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde yargılamaya muhtaç olup sonuca ulaşır şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davacı tarafın TTK’nın 449. maddesi uyarınca davaya konu kararların yürütülmesinin geri bırakılması yönündeki tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; anonim şirket yönetim kurulunun asgari üç üyeden oluşması zorunluluğunun TTK.’ya alınmayarak, tek pay sahipli anonim şirketi gibi tek üyeli yönetim kuruluna da izin verildiğini, ilgili yönetim kurulunda yalnızca bir üyenin olması ve bu üyenin de hakkında usulsüz, şüpheli ve hukuka aykırı işlemler yaptığı gerekçeleriyle aleyhinde müvekkili tarafından dava ikame edilen … olması, dolayısıyla onun ihtiyati tedbire ilişkin vermiş olduğu görüşe dayanarak tedbir talebinin reddedilmesi, kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil etmese de, hakkaniyet ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, Yönetim Kurulu üyesi … ve eşi …’in şirket malvarlığı üzerinde hukuka aykırı gerçekleştirdiği tasarruflar sonucu zarara uğrayan şirketin, söz konusu genel kurul kararının uygulanmasının tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmesi halinde ileride gerçekleşebilecek buna benzer muhtemel tasarrufların engellenemeyeceği sonucunu doğuracağını belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir. TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda; alınan kararlar bilançonun tasdiki,yönetim kurulunun ibrası ve seçime ilişkindir.İddia,savunma ve dosya kapsamında mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesinin mümkün olmadığı, taraf menfaatleri de gözetildiğinde genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması koşullarının oluşmadığı; ara kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/04/2021