Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/745 E. 2021/677 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/745
KARAR NO: 2021/677
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2019/1179 Esas 2020/420 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve 14/10/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyan ile maddi hatası düzeltilen dava dilekçesinde; avukatlık mesleği icra eden davacının vekalet ücreti alacağı hakkında ”Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi” ünvanlı şirket aleyhine açılan davanın İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/302 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü, o davada davalı olan şirketin terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek söz konusu şirketin söz konusu 2019/302 Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: 1-Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde terkinle tüzel kişiliği sona eren şirket hakkında İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1365 Esas sayılı dosyası üzerinden ihya kararı verildiği ve bu kararın kesinleşerek ticaret siciline tescil edildiği ve şirketin tüzel kişiliğini kazandığı ileri sürülerek kesin hüküm ve hukuki yarar yokluğu nedenleri ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; davalı kurumun TTK 32. maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği 34. maddesi hükmü uyarınca işlem yaptığını, tasfiye süresince yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu 2019/302 Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili, şirket hakkında İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1365 Esas sayılı dosyası üzerinden ihya kararı verildiğini, sicile tescil edilmiş bir şirketin yeniden ihyasına karar verilemeyeceğini, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davanın tarafı olmayan tüzel kişi temsilcisi lehine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 18/09/2018 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/302 Esas sayılı dosyasında davalı olarak bulunduğu ve dosyanın sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, derdest dava konusu alacak isteminin tasfiyeden evvel ki zamana ilişkin olduğu, tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle davacının hakkının sona erdiği kabul edilemeyecektir. Daha evvel görülen davada sınırlı yetki ile verilen ihya kararı elde ki bu davaya engel bulunmamaktadır. Zira ihya bir başka dava dosyası ile ilgili verilmiş olup yeni açılan davayı kapsamamaktadır.Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına,HMK 326 gereği aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ,davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL istinaf harcının davalı tasfiye memurundan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tasfiye memuru tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021