Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/735 E. 2021/822 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/735
KARAR NO : 2021/822
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI : 2018/940 Esas- 2021/52 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2021
İcra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalıya karşı icra takibine başlanıldığını, yetkiye-borca itiraz ettiğini,TBK 89 md göre para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir düzenlemesi bulunduğunu, müvekkilin yerleşim yerinin Esenler/ olduğunu, bu nedenle Bakırköy Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalının sipariş ettiği ürünlerin süresinde teslim edildiğini, davalıya teslim edilen rulo çimde toprak kurdu, yavrusu ve pupası bulunduğu iddiasının gerçekten uzak olduğunu,çim serildikten sonra 4 gün içinde böyle bir kurtlanmanın oluşmasının mümkün olmadığını, davalıya ilaçlama yoluyla bu durumun ortadan kaldırılabileceğinin bildirildiğini ancak davalının ilaç önerisine olumlu bir cevap vermediğini,borçlunun vaki itirazının iptaliyle takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili; icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, yetkili icra dairesinin ve mahkemenin Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, davacı şirketin adresinin Antalya adresi olduğunu, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının farklı tarihlerde davalıya canlı çim saha sattığının doğru olduğunu, bunlardan ilkinde herhangi bir sorun yaşanmadığını, davacıdan satın alınan rulo çimlerin serilmesinden bir müddet sonra ortaya çıkan bir durum olduğunu, teslim edilen ürünlerin ayılı olduğunu, malın teslim alındığı gün ayıp ihbarının yapıldığını, davanın reddine , davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,İİK’nın 50. maddesi hükmüne göre para veya teminat borcu için takip hususunda HMK daki yetkiye dair hükümlerin kıyas yoluyla tatbik olunacağı, eser sözleşmesinden kaynaklanan davaların HMK’nun 6 maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi HMK’nun 10 maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği, takip tarihi itibari ile yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunmadığı, Bakırköy İcra Dairesinin takip tarihi itibari ile icra dairesinin yetkisizliği nedeni ile davanın özel dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; icra takibine konu fatura incelendiği satışa konu ürünlerin rulo çim satışını gerçekleştirdiğinin ortada olduğunu, borçluya özel bir üretim olmadığı gibi sipariş üzerine üretilen bir ürün de olmadığını, bu nedenle eser sözleşmesi konusu olmasının mümkün olmadığını, borçlunun rulo çim ürünü ekimi sürecine ilişkin bir siparişi bulunmayıp sadece belli büyüklükte sipariş etmesi üzerine müvekkili tarafından tarlasında hazır bulunan rulo çim ürününün kesilerek gönderildiğini, yani borçluya özel bir üretimin söz konusu olmadığını, müvekkili ile borçlu arasındaki sözleşmede nesnenin yaratılması değil teslimi ediminin ağır basmakta olup bu nedenle satış sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, rulo çim ve çim tohumları satışı nedeniyle düzenlenen faturalardaki alacağın tahsiline ilişkin olup ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davalı-borçlu vekili tarafından müvekkili şirketin merkezinin Antalya olması sebebiyle Antalya İcra Dairelerinin yetkili olduğu bildirilerek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmuştur.İİK 67.m. uyarınca açılan itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takibin yapılması özel dava şartı olup, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması şartıyla mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Bilindiği üzere İİK’nın 50. maddesinde icra dairelerinin yetkisinin belirlenmesinde HMK’nın ilgili maddesine atıf yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Genel yetki kuralını düzenleyen HMK’nun 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Aynı yasanın 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.Sözleşmenin ifa edileceği yer ise, 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesine göre tespit edilmelidir. Buna göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.Somut olayda, davacı alacaklı şirketin faaliyet merkezi Esenler/İstanbul olup, bağlı bulunduğu Bakırköy İcra Dairelerinde takip yapılabileceği gibi, davalı-borçlunun yerleşim yeri olan Antalya İcra Dairelerinde de takip yapılabilecektir. Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklı da olup davacı alacaklı seçim hakkını yetkisiz bir icra dairesinde kullanmış ise seçim hakkı davalı borçluya geçecektir. Davacı seçimlik hakkını yetkili Bakırköy İcra Dairelerinden yana kullanmıştır. O halde ilk derece mahkemesince dava konusu icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığı gözetilerek, icra dairesinin yetkisine itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2021 Tarih 2018/940 Esas 2021/52 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/06/2021