Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/724 E. 2023/1533 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/724
KARAR NO: 2023/1533
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2020
NUMARASI: 2018/999 Esas – 2020/711 Karar
DAVA: Kâr mahrumiyeti, Cezai Şart ve Menfi Zarar
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı okul arasında 25/05/2018 tarihinde öğrencilerin okula getirilip götürülmek üzere servis sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirmekte iken davalının 05/09/2018’de Noter’den müvekkiline gönderdiği ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, cevabi ihtar ile haksız fesih sebebiyle sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca 75.000-TL tazminat, 45.500-TL kâr kaybının ve araçlara yapılan harcamalara ilişkin 10.000-TLnin tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, ihtarın 02/10/2018′ tarihinde tebliğ edildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını; davalının ihtarnamede belirttiği sözleşme gereği 10 gün önceden şöför bilgilerini sunmadığı iddialarının yersiz olduğunu, davalının ihtarında açıkça okul 1. döneminin 17/09/2018’de başlayacağının yazılı olduğunu, şoför bilgilerinin davalıya sunulması için son tarih olan 07/09/2018’den önce sözleşmenin feshedildiğini, ayrıca okulda servis irtibat bürosunun da kurularak velilerle iletişime geçilip ön kayıtların yapıldığını ve davalının iddia ettiği gibi tanışma davetiyesi yollanmadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL cezai şart, 1.000-TL kâr kaybı ve 100-TL menfi zarar olmak üzere toplam 2.100-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili,06/07/2020 tarihli dilekçesiyle,cezai şart talebini 75.000-TL ,kâr mahrumiyeti talebini , 41.628,22-TLye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede belirlendiği gibi davacının müvekkiline süresinde şoför bilgilerini bildirmediğini, sözleşmeye göre davacının şahsen velilerle iletişime geçmemesi ve bir irtibat bürosunun kurularak tam zamanlı koordinatör bulundurulması kararlaştırılmış ise de bu maddeye uyulmadığını ve davacı tarafından velilere mesaj atıldığını, yine sözleşme uyarınca tüm velilere tanışma davetiyesi gönderileceği ve gelen velilere seminer verileceği kararı alınmışsa da bu yönde çalışma yapılmadığını, 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında okul öncesi, ilkokul ve ortaokul birinci sınıf eğitim ve öğretiminin başladığını, belirtilen tarihlerde uyum eğitimi yapılacağından servis hizmeti sunulacağı belliyken şöför bilgilerinin sunulmadığını, sözleşmenin “fesih” başlıklı 11. maddesinde taşıyıcının işbu yükümlülüklere aykırı davranması halinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olunduğunun açıkça belirtildiğini,sözleşmenin müvekkilince haklı olarak feshedildiğini ve davacının taleplerinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 05/06/2018 tarihli Genelgesinde 2018-2019 Eğitim ve Öğretim Yılı Çalışma Takvimi uyarınca birinci kanaat döneminin 17/09/2018 tarihinde başlayacağı, sözleşmenin17.maddesi uyarınca ”…şöför bilgilerinin okul açılmadan 10 gün önce okula dosya halinde sunulacağı,…”nın düzenlendiği, buna göre en geç 07/09/2018’de davacı taşıyıcının şöför bilgilerinin sunulması gerektiği, ancak davalı tarafından 05/09/2018 tarihinde sözleşmenin feshedildiği, yine sözleşmenin 5/15maddesinde ”… Servis firması okul açılmadan 1 hafta önce hafta sonunda velilere tanışma davetiyesi…” düzenleyeceği, ve bu tarihin en geç hafta sonu 8-9/09/2018′ tarihi gelmeden sözleşmenin feshedildiği; öte yandan 10-14/09/2018 tarihleri arasında uyum eğitimi kapsamında sözleşmede düzenlenmiş herhangi bir maddenin bulunmadığı, okul açılması tabirinden anlaşılanın MEB Genelgesine göre 17/09/2018 tarihi olduğu,dosyada yer alan … Vakfı tarafından oryantasyon servis bilgilendirmesi hakkında e-posta içeriğinden velilere 10-14/09/2018 tarihleri oryantasyon haftasında servis olmayacağına, servisin 17/09/2018’de başlayacağına ilişkin bilgilendirme yapıldığı dikkate alındığında, davacının sözleşme gereği edimini ifa edeceği sürenin kısıtlandığı ve fesih bildiriminin davacıya sözleşme ile verilen süreler dolmadan yapıldığının sabit olduğu, ayrıca davalı tanığı …’ın davacının okulda irtibat bürosunun olduğu ve okul dönemi boyunca büroda birilerinin bulunduğuna yönelik beyanda bulunduğu, davalının ihtarnamede feshin haklılığına yönelik sözleşmenin 6. maddesi uyarınca servis firması koordinatörü için kişi istihdam edilmediğine yönelik savunmanın yerinde olmadığı ve davacının bu edimini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, buna göre davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu kanaatine varıldığı; davacının kar kaybının 41.678,22-TL olduğu; sözleşmenin 13. maddesine göre davalının davacıya karşı 75.000-TL cezai şart ödemekle yükümlü olduğu ve verilen süre sonu itibariyle temerrüdün 10/10/2018 tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul ile 41.678,22-TL kâr kaybı ve 75.000-TL cezai şart olmak üzere toplam 116.678,22-TL’nin 10/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesinde “Taşıyıcı firmanın işbu sözleşme hükümlerine aykırı davranması halinde okul işbu sözleşmeyi derhal, haklı nedenle fesih hakkına sahiptir.” hükmü bulunduğundan, davacının sözleşmeye tek bir aykırılığının dahi müvekkiline fesih imkânı verdiğini; MEB’in 05/06/2018 tarihli 2018-2019 çalışma takvimi hakkındaki Genelgede, birinci kanaat döneminin 17/09/2018 Pazartesi günü başlayacağı, 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında ise okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokulların 5. sınıf öğrencileri ve ortaöğretim kurumlarında eğitim ve öğretime başlayacak olan hazırlık sınıfı ve 9. sınıf öğrencilere, uyum eğitimi yapılacağının bildirildiği, yani okulun 10 Eylül’de açılacağını; davacının uyum eğitiminde 10 gün öncesi olan 1 Eylül’e kadar şoför bilgilerini müvekkiline sunmadığını, buradaki hassasiyetin müvekkilinin bir okul işletmesi olması ve geçmiş yıllarda bilgileri olmadan uyuşturucu ticareti yapmış bir kişinin şoförlük yapması nedeniyle velilerden çok sayıda şikayet alınmasından kaynaklandığını; davacının şoför bilgilerini müvekkiline vermemesine rağmen velilere sözlü olarak 10-14 Eylül uyum eğitimi haftasında servis hizmetinin verileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine şoförler hakkında bilgisi olmayan müvekkilinin çocukların can ve mal güvenliğini tehlikeye atmamak için 04/09/2020’de velilere e-posta göndererek uyum eğitimi sürecinde servis hizmeti verilemeyeceğini bildirdiğini, uyum eğitiminde servis hizmetinin verilemeyeceğinden bahisle feshin haksız olduğu tesptinin hatalı olduğunu; sözleşmenin 5/17. maddesinde açıkça “..okul açılmadan 10 gün önce dosya halinde sunulacaktır.” ibaresi yer aldığını, sözleşmede müvekkile şoför dosyasının sunulması için 1. kanaat dönemi ya da uyum eğitiminden 10 gün önce diye bir ayrım yapılmadığını, ayrıca yine servis hizmetinin başlayacağı tarihten 10 gün önce diye bir ibarenin de yer almadığını, okul açılışının MEB Genelgesine göre resmi olarak 10 Eylül 2018 olup ilgili şoför dosyalarının da en geç 1 Eylül 2018 tarihinde müvekkile sunulmasının zorunlu olduğunu, davacının okulun açılış tarihinden 10 gün önce yani 01 Eylül 2018 tarihinde belgeleri ibraz etmemiş olmakla sözleşmeye aykırı davrandığını, bu sebeple de 05 Eylül 2018’de sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini; Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nin “Okul Yönetimlerinin ve Milli Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri” başlıklı 6/1-c maddesinde, okul yönetiminin öğrenci ve çocuk taşıma faaliyetine ilişkin yükümlülükleri arasında “Okul servis araçlarına, taşımacılara ve ilgili taşıma personeline ilişkin belge ve kayıtları tutmak; talep halinde bu Yönetmelik çerçevesinde denetim yapacak komisyon, kurum ve kuruluşlara iletmek” olduğunun düzenlendiği, davacının okulların açılmasına 5 gün kalmasına rağmen kimlerin servis taşımasını yapacağını müvekkilinin bilmediğini,taşımacılık yapacak kişiler hakkında kayıt ve belge oluşturamadığını, sırf bu belgeleri temin amacıyla 10 gün öncesine kadar bilgilerin iletilmesi şartının sözleşmeye yazıldığını, okulun başlamasına 5 gün kala davacının servis koordinatörü atamadığını, şoförlere ilişkin dosyayı sunmadığını ve velilerle tanışma toplantısı yapmadığını;servislerde hosteslik görevi yapan kişinin koordinatör olduğu iddia edilerek sorumluluktan kurtulmaya çalışıldığını, anılan kişinin servis organizasyonu kapsamında gerekli işleri yapmasının mümkün olmadığını,kar kaybının hatalı hesaplandığını, fahiş olarak belirlenen cezai şartın kaldırılması gerektiğini belirterek,kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık; haksız fesih nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşmenin konusunun anaokul, ilkokul (hazırlık, 1.2.3.4.5.6.7.8. sınıflar) öğrencilerinin adreslerinden alınarak okula ulaştırılmaları ve ders bitiminde de okuldan alınarak güvenli bir şekilde adreslerine bırakılması olduğu; “Taşıyıcının Yükümlülükleri” başlıklı 5. maddesinin 6. bendinde, okulda bir “servis irtibat bürosu” kurulacağı ve büroda tam zamanlı servis firması koordinatörü bulunacağı; 15. bendinde, davacı servis firmasının servis kuralları prosedürü oluşturulacağı, servis firmasının okul açılmadan 1 hafta önce hafta sonunda tüm velilere tanışma davetiyesi yollayacağı, gelen velilere güvenli taşıma için seminer vereceği, ortaya çıkması muhtemel sorunların tartışılacağı, çözüm yolları bulma konusunda fikir alışverişi yapılacağı ve alınan kararların bir tutanak altında düzenlenip tüm servis hizmeti alan velilere imzalatılacağı; 17. bendinde, çalışacak sürücülerin en az 3 yıl deneyimli, adli sicil kaydı bulunmayan, asli, taksirli, kusurlu, yaralamalı trafik kazalarına karışmamış, alkollü araç kullanma ile hız kurallarını ihlâl nedeniyle sürücü belgeleri geri alınmamış olacağı ve şoför bilgilerinin okul açılmadan 10 gün önce okula dosya halinde sunulacağı; “Süre” başlıklı 8. maddesinde, 25/05/2018’de tanzim edilen işbu sözleşmenin 18/06/2018’de başlayacağı ve 18/06/2019’da kendiliğinden sona ereceği; 11. maddesinde, taşıyıcı firmanın işbu sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranması halinde okulun sözleşmeyi derhâl haklı nedenle fesih hakkına sahip olduğu, 13/2. maddesinde, yıl içinde taraflardan birinin herhangi bir şekilde yükümlülüklerini yerine getirmemesi ya da sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde karşı tarafa 75.000-TL tazminat olarak ödeyeceği “şeklinde düzenlenmiştir. 30221 sayılı ve 25/10/2017 tarihli …’de yayımlanan ” Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nin “Okul Yönetimlerinin ve Milli Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri” başlıklı 6. maddenin okul yönetimlerinin yükümlüklerini düzenleyen 1. fıkrasının (c) bendinde “okul servis araçlarına, taşımacılara ve ilgili taşıma personeline ilişkin belge ve kayıtları tutmak; talep halinde denetim yapacak komisyon, kurum ve kuruluşlara iletmek,” olduğunun düzenlenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 05/06/2018 tarihli 2018/12 sayılı ve “2018-2019 Eğitim ve Öğretim Yılı Çalışma Takvimi” konulu Genelgesi’nde, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı birinci kanaat döneminin 17/09/2018 Pazartesi günü başlayacağı, devamında ise okul öncesi, ilkokul 1. sınıf ve ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin yeni girdikleri eğitim ortamına uyum sağlamaları amacıyla 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında uyum eğitimi yapılacağı belirtilmiştir. Davalı, MEB’in anılan Genelgesine göre 2018-2019 eğitim ve öğretim yılının, uyum eğitimi haftası nedeniyle 10/09/2018’de başladığını; buna karşın davacı taraf ise 17/09/2018’de başladığını ve yükümlülüklerini yerine getirme hususunda süresi olduğunu iddia etmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme 18/06/2018’de yürürlüğe girmiş olup, sözleşmenin konusu anaokulu ile ilkokul öğrencilerinin servis taşımasına ilişkindir. MEB’in Genelge’sinde de okul öncesi, ilkokul 1. sınıf ve ortaokul 5. sınıf öğrencileri için 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında uyum eğitimi yapılacağı, yani aynı zamanda işbu sözleşmenin konusunu da teşkil eden öğrencilerin bir kısmı için 2018-2019 eğitim ve öğretim yılının 10/09/2018’de başlayacağı; diğer sınıflardaki öğrenciler için ise 17/09/2018’de başlayacağı anlaşılmaktadır. Sözleşmede, uyum haftasında servis hizmeti verilmeyeceği şeklinde davacının yükümlülüklerine istisna getiren veya davacıya bir imkân tanıyan düzenleme bulunmamaktadır. Bu halde, sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içinde MEB Genelgesi gereğince yukarıda belirtilen sınıflar için eğitim ve öğretim dönemi başlayacağından ve davacının öğrencileri servisle taşıma edimi öğrencilerin sınıflarına göre bölünemeyeceğinden, bunun sonucunda da sözleşmedeki “okul açılması” ifadesinin zaman olarak karşılığının uyum haftasının başladığı 10/09/2018 tarihi olduğu kabul edilmelidir. Davacının, sözleşmenin 5/15 maddesine göre okul açılmadan önce velilere davetiye göndererek 1 hafta önce hafta sonunda velilere seminer vereceği ve 17. bendinde de şoför bilgilerinin okul açılmadan 10 gün önce okula dosya halinde sunacağı yükümlülükleri de bu tarih baz alınarak değerlendirilmelidir. Bu cümleden olarak,davacı tarafından etkinliğin 01-02 Eylül Cumartesi veya Pazar günlerinden birinde yapılması gerekmesine rağmen yapılmamıştır. Davacı, davalının fesih iradesini bildirdiği ihtarnameye cevaben davalıya gönderdiği 10/09/2018 tarihli cevabı ihtarında, seminer verilmesi hususunda davalı tarafından kendilerine fırsat verilmediğini ve yer gösterilmediğini belirtmiştir. Ancak servis taşıma işiyle iştigal eden davacının, davalıya karşı davalının fesih iradesinden önce özellikle etkinliğin yapılması gereken tarihlerden önce davalıdan kaynaklanan sebeplerle imkân verilmediğinden semineri yapamadıklarına ilişkin bildirimde bulunmamıştır. Yine, sözleşmenin 5/17. maddesi uyarınca da davacının davalıya 10/09/2018’den 10 gün önce yani en geç 01/09/2018 Cumartesi günü servis hizmetinde çalışacak şoförlerin bilgilerinin sunulması gerekmektedir. Bir eğitim kurumu olan davalının serviste çalışacak şoförlerin bilgilerini haiz olması hem ilgili Yönetmelik uyarınca hukuki ve idari bir sorumluluğun, hem de veli ve öğrencilere karşı kurum olarak hukuki sorumluluğu davalının üzerine yüklemektedir. Zira ilgili Yönetmeliğe göre şoför olarak çalışabilecek kişilerin taşıması gereken şartlar belirlenmiştir. Bu şartların sağlanıp sağlanmadığının kontrolünü yapacak ilk kişi-kurum servis kullanan öğrencilerin okulu yani somut olayda davalı olmaktadır. Söz konusu bilgilerin de okul tarafından aceleye-oldu bittiye getirilmeden sağlıklı bir şekilde kontrol edilerek, varsa yapılması gereken bir değişikliğin temini için makul bir süreden önce okula teslim edilmesi gerekmektedir. Bu süre de, sözleşmede okul açılmadan 10 gün önce olarak belirlenmiştir. 10/09/2018’de başlayacak uyum haftasında servis hizmeti vermeyeceği kararlaştırılmamış yani bir istisna getirilmemiştir. Kaldı ki burada da servis işiyle iştigal eden davacının sözleşmesel sorumluluğunu öngörüp, davalıya yapacağı bir bildirimle özellikle yükümlülükleri açısından zamansal tereddütlerini ileterek aydınlatması gerekirken, davacının böyle bir girişimde de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini durumun hassasiyeti nedeniyle zamanında yerine getirmediği belirlendiğinden sözleşmenin feshinin haklı olduğunun kabulü gerekir.Sözleşme davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sonlandırıldığına göre davacının taleplerinin haklı olmadığı sonucuna varılmaktadır.Davalı vekilinin feshin haklı olduğuna yönelik istinaf nedeni yerindedir. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesinde ; davalı tarafından e-postayla velilere uyum haftasında servis hizmeti verilmeyeceği bildirildiğinden davalının edimini yerine getirmediğinden söz edilemeyeceğini belirtilmiş ise de, söz konusu e-postaların gönderilme sebebinin şoför bilgilerinin davalıya sunulmaması olduğu anlaşıldığından, mahkemenin bu kabulü yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle ;sözleşmenin davalı tarafından haklı fesih edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmekle kararın kaldırılmasına,yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yeniden karar verilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/999 Esas – 2020/711 Karar sayılı 26/11/2020 tarihli kararının, HMK m.353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA “İspatlanamayan davanın reddine İlk derece yargılamasına ilişkin oarak ; “Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.995,9‬0- TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.726,05‬-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı vekili için takdir olunan 18.684,52-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, “İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 1.992,57‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan 31,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/10/2023