Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/706
KARAR NO: 2023/1700
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2017/649 Esas – 2020/561 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı … Tekstil işyerinde 29/12/2016’da başlayan ve 03/01/2017’ye kadar devam eden elektrik kesintisi sebebiyle üretimin durduğunu, bu nedenle sigortalısının personel ücret maliyeti zararına uğradığından sigortalıya poliçe limiti dahilinde 15.000-TL ödendiğini, durumun sigortalı işyerindeki bölgede lisans sahibi olarak elektrik dağıtım işini üstlenen davalı …’a bildirilmesine rağmen her hangi bir cevap verilmediğini ve davalının elektrik dağıtım işini gereği gibi ifa etmediğinden zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 15.000-TL sigorta tazminatının 29/03/2017 olan ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava dışı sigortalının iş yeri adresinin müvekkili dağıtım şirketi sorumluluğunda yer almadığını, bu nedenle davanın husumet nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, işyerinin Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunduğunu ve Deri Organize Sanayi Bölgesi’nin dağıtım lisansı sahibi olduğunu, ilgili mevzuatta OSB’lerin, OSB dağıtım ve/veya üretim lisansı alarak elektrik piyasasında faaliyette bulunmalarına ilişkin usul ve esasların düzenlendiğini, buna göre müvekkilinin sorumlu olmadığını, davaya konu tarihlerde gerçekleşen elektrik kesintisinin Ulusal Şebeke Sistemi kaynaklı olduğunu ve …’a ait iletim hatlarında meydana gelen arızalardan kaynaklandığını belirterek, davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine, bunun kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dava konusu iş yerinin OSB’ye bağlı elektrik dağıtımına sahip olduğu, ilgili yönetmelikler gereği OSB bölgelerinde ayrı bir şirketinin elektrik dağıtımı yapabileceği, dosya kapsamında davalının dava konusu iş yerinde elektrik dağıtımını üstlendiğine ilişkin somut hiçbir delil bulunmadığu, ilgili işyerinin OSB bölgesine bağlı elektrik dağıtımına sahip olduğu ve davalının pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 6446 sayılı Kanun m.9/2’ye göre, dağıtım şirketinin görevli olduğu bölgedeki elektrik dağıtımından ve tesislerinden sorumlu olduğu Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği m.4 ve m.7’ye göre dağıtım şirketi olan davalının elektrik tedarikinden ve kesintiler nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu; sigortalı işyerinin OSB’de değil serbest bölgede olduğunu, serbest bölgenin yöneticisinin … olduğunu, sigortalının da …’la elektrik satış sözleşmesi imzaladığını, elektrik ilişkisinin üretim-iletim-dağıtım-satış-…-sigortalı şeklinde olduğunu, bu nedenle her birinin katılımcı olan sigortalıya karşı sorumluluğu bulunduğunu ve zararın hattın hangi kısmından kaynaklandığının katılımcı açısından bir önemi olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kobi paket sigorta sözleşmesi kapsamında davacının sigortalısına ödediği tazminatın rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinde, dağıtım, elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini; dağıtım şirketi, belirlenen bir bölgede elektrik dağıtımı ile iştigal eden tüzel kişiyi; iletim, elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV üzerindeki hatlar üzerinden nakli; iletim tesisi, üretim veya tüketim tesislerinin 36 kV üstü gerilim seviyesinden bağlı olduğu üretim veya tüketim tesisinden dağıtım tesislerinin bağlantı noktalarına kadar olan tesisleri şeklinde tanımlanmaktadır. Bilindiği gibi ülkemizde EPDK’dan aldığı iletim lisansı çerçevesinde elektrik iletim faaliyeti … tarafından sürdürülmektedir. Yine EPDK tarafından 21/12/2012 tarihli ve 28504 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 10. maddesine göre, elektrik kesintisinin iletim ve dağıtım sisteminden olan kesintiler olarak sınıflandırılmış ve 16. maddesinde de bildirimsiz kesintiler için Yönetmelikteki esaslar ve sınır değerler aşıldığında dağıtım şirketinin başvuruya gerek duyulmaksızın kullanıcıya tazminat ödeyeceği ve dağıtım şirketinin kullanıcıya ödediği tazminatlara ilişkin olarak, sorumluluğu oranında iletim sistemi şebeke işletmecisine rücu edeceği kabul edilmiştir. Somut olayda, dosyadaki bilgi, belge ve davacı tarafın da beyanına göre, dava dışı sigortalı şirketin … ile elektrik sözleşmesi imzalamış olduğu ve davalı şirketle aralarında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı anlaşılmış olup, davacının sigortalısına elektrik dağıtım hizmeti davalı tarafından verilmemektedir. Buna göre, sigortalısına halef olarak işbu davayı açan davacının söz konusu rücu talebini davalıya yöneltemeyeceği, davacı vekilinin belirttiği mevzuat hükümlerinin dağıtım şirketlerine ilişkin düzenlemeler içermesi, davacının dağıtım şirketinin davalı olmaması ve davacı vekilinin ileri sürdüğü şekilde davadaki talep açısından davalı şirketin müteselsil sorumluluğuna sebep olacak şekilde bir ilişki içinde bulunmadığı da dikkate alındığında, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 16,50-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2023