Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/7 E. 2021/48 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/7
KARAR NO: 2021/48
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2018
NUMARASI: 2018/628 Esas 2018/918 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, 26/12/2005 tarihinde tasfiye edilen dava dışı … Ltd. Şti nin müvekkili firmaya borcu olduğunu, 21/12/2005 tarihinde İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, kesinleşen takip nedeniyle 13/06/2008 tarihinde haczedilen menkullerle ilgili …Ltd. Şti nin istihkak iddiası üzerine İst. 10. İcra Hukuk Mahkemesinde 31/07/2008 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda haczedilen malların … Ltd. Şti ne ait olduğunun tespit edildiğini, şirketin 26/12/2005 tarihinde tasfiye edildiği ancak tasfiyeden önce 21/12/2005 tarihinde hakkında icra takibi başlatıldığını,TTK nun geçici 7. Maddesi hükmü gereğince … Ltd. Şti nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Müdürlüğü vekili; Ticaret Sicilinin T.T.K.’nın 32. maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. Maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ticaret sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağlayacağını, yargı mercii gibi hareket edemeyeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, davanın niteliği gereği yasal hasım konusunda bulunan müvekkili aleyhine yargı giderine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek, müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, resen terkin edilen şirketin derdest dava dosyalarının mevcut bulunduğu ve bu haliyle tasfiyenin tamamlanmış olduğundan bahsedilemeyeceği, bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden ihyasının gerektiği ve davacının hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım olması karşısında bu davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili; dava dilekçesi müvekkiline tebliğ edilmeden HMK 137.maddesine aykırı hareket edilmek suretiyle hüküm verildiğini, tüzel kişiliği sona eren bir şirketin taraf ehliyetine sahip olamayacağını, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığından davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının şirketin tasfiyesinden haberdar olduğu halde tasfiye sırasında herhangi bir girişimde bulunmadığını, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın yeniden incelenmek üzere mahkemesine gönderilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp, bu durumda bundan zarar görenler şirketin ihyasını talep etme hakkına sahip bulunmaktadır. Ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin 5.1.2006 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 26.12.2005 tarihli 2005-2 sayılı ortaklar kurulu kararıyla tasfiye sonu bilançosunun tasdiki ile tasfiyenin sonlandırılmasına karar verildiği ve 30.12.2005 tarihinde tescil edildiği Tasfiye Halinde … Ltd.Şti.’nin terkinden evvel 21.12.2005 tarihinde başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/1709 Esas 2011/1450 karar sayılı dosyalarında borçlu ve davalı durumunda bulunduğu ve dosyanın sonlandırılabilmesi için davacının ihya talebinde hukuki yararı bulunmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. Maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu , terkin edilen şirketin davacıya borçlu olup olmadığının bu davanın konusunu teşkil etmediği ,yapılan ilanlara rağmen alacağın bildirilmemesinin ihya isteminin reddine gerekçe olamayacağı ,davacının terkinden evvel açılan takip ve terkinden sonra açılan istihkak iddiasının reddine ilişkin dava nedeniyle ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu, alacak iddiası nedeniyle tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği esasen davalı tasfiye memurunun savunmalarının esas takip ve davalarda incelenebilecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkemenin başlatılan derdest icra takibi ve dava dosyası ile sınırlı olarak tüzel kişiliğin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40- TL harcın davalı tasfiye memurundan alınarak hazineye gelir kaydına, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 48,75-TL posta masrafının davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2021