Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/696 E. 2021/916 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/696
KARAR NO: 2021/916
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2020
NUMARASI: 2020/484 Esas 2020/652 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından işletilmekte olan “Kurtköy … Satış Mağazası”nda kullanılan … seri nolu ödeme kaydedici cihazının 01.10.2020 tarihinde kaybolduğunu, söz konusu durumun tespiti akabinde mağaza yetkilisi tarafından 06.10.2020 tarihinde Tuzla Polis Merkezi Amirliği aracılığıyla şikayette bulunulduğunu belirterek … Bursa … satış mağazasına ait 1 adet … marka … model, … mali hafıza numaralı ödeme kaydedici cihaz ve içerisindeki sair bilgiler için zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, zayi belgesi verilebilecek belgelerin TTK 82 maddesinde tahdidi olarak sayılmış olduğu, fakat davacı tarafından başvuruya konu edilen pos cihazının sayılan belgelerden birisi olmadığı bu nedenle hakkında zayi belgesi verilebilmesinin de mümkün olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Mahkemece, tensip tutanağı ile davanın usulden reddine karar verildiğini, mahkemenin, deliller toplanmadan tensiple verdiği red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu ödeme kaydedici cihazların TTK’nın 82/1. maddesinde sayılan belge vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, bu cihazların mali hafızası olduğunu ve hasılat bilgilerini kaydettiğini aynı zamanda fatura basma özelliğinin de bulunduğunu, bu kapsamda, ödeme kaydedici cihazların içerisinde yer alan mali hafıza, hasılat bilgilerinin TTK 82/1 de sayılan ve saklanması zorunlu olan belgelerden olduğunu, dolayısıyla, TTK nun 82/7 maddesinin “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir” düzenlemesi gereği, söz konusu cihazdaki sair bilgilerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesi şartlarının oluştuğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Belgelerin saklanması ve saklama süresi başlıklı TTK’nun 82. maddesinde tacir tarafından saklanması zorunlu olan defterler ve belgelere ilişkin hangi koşullarda zayi belgesi verilebileceği düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir. Zayi belgesi verilmesi davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalı, zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı, TTK’nın 68. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilerek tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir (YHGK. 16.03.2016 tarih, 2014/827 Esas, 2016/311 Karar). Somut olayda, davacı tarafından çalışanı tarafından ödeme kaydedici pos cihazının kaybedildiğini ileri sürerek zayi belgesi verilmesi talep edilmiş; mahkemece, pos cihazının TTK m.82 kapsamında zayi belgesi verilecek nitelikte olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı çalışanı tarafından kaybedilme, TTK 82/7 anlamında zayi sayılamaz. Zira TTK 82/7 de öngörülen zayi, tacirin bütün dikkat ve ihtimamı göstermesine rağmen elinde olmayan, saklaması gereken defter ve kayıtların mücbir sebeplere istinaden zayiidir. TTK 18/2.maddesine göre her tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Davacının çalışanının eylemleri de aynı şekilde davacıyı bağlar. Yeni nesil pos cihazının davacı çalışanı tarafından kaybedilmiş olması TTK’nın 82/7.maddesine öngörülen iradi olmayan zayi nedenleriyle uyuşmadığından, mahkemece sonuç olarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak ,pos cihazında başka türlü elde edilemeyecek elektronik ortamda bir bilgi -kayıt bulunduğu takdirde bu belgeler için zayii belgesi istenebileceği kural olarak mümkün olsa da , diğer zayi belgesi isteme koşullarının mevcut olup olmadığı her somut olayda ayrıca değerlendirilmelidir. Diğer taraftan, mahkemece deliller toplanmadan dosya üzerinden davanın reddine karar verilmesinin usul veya yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, somut olayda zayii halinin nedeni dava dilekçesinde açıklanmış bulunduğundan ,zayii belgesi isteme koşulu olmadığından delil toplanmasını gerektirir bir halin bulunmadığı anlaşıldığından dosya üzerinden karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda, hükmün sonucu itibariyle usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021