Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/695 E. 2023/1769 K. 17.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/695
KARAR NO: 2023/1769
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2020
NUMARASI: 2017/330 Esas 2020/1105 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkete 2016 yılında ürün sattığını ancak 15 Temmuz’da ülkemizde yaşanan olaylar sonrasında davalı şirket yetkililerinin kaçtığını ve davalı şirketin faaliyetlerinin durduğunu öğrendiklerini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla 18.783,74-TL asıl alacak için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, 674 sayılı KHK’nin 13 ve 20. maddeleri kapsamında davalı şirkete kayyım atandığını, davalı şirket kayıtlarına el konulmasının borcunu ödemesine engel olmadığını belirterek, davalının takibe itirazının iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacı tarafın defterleri incelenerek tanzim edilen bilirkişi raporunda, davacı tarafından e-fatura düzenlendiği, davalı tarafından bu faturalara itiraz edilmediği, sevk irsaliyelerinin bir çoğunda imza bulunduğu, bu nedenle davacının davalıdan 18.783,74-TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirildiği, davalı şirketin, bağlı bulunduğu vergi dairesine davacıdan KDV hariç toplam 21.123-TL alım yaptığını BA formunda bildirdiği, bu durumun fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslimine karine teşkil edeceği, bu karinenin aksi yönünde davalı tarafından herhangi bir delil sunulmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların e-fatura olduğu değerlendirildiğinde, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 18.783,74-TL alacağı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davalının takibe itirazının iptaline,alacağın %20’si oranda hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; müvekkili şirkete 674 sayılı KHK’nin 13 ve 19. maddeleri ile CMK’nın 133/I maddesi kapsamında TMSFnin kayyım olarak atandığını, yaşanan süreçte müvekkili şirketin kayıtlarının bir kısmının bulunamaması, bir kısmına ise savcılıklar tarafından el konulması, eski şirket çalışan ve yetkililerinin ise görevden ayrılmış olması karşısında, davacı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edilmesinin haklı olduğunu, borç miktarı kayıt ve belgelerle teyit edilemediği için takibe süresi içinde itiraz edildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin itirazının haksız veya kötü niyetli olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu kapsamda icra inkar tazminatı koşullarının da oluşmadığını, 674 sayılı KHK’nin 20. maddesi hükmü gereğince uygulanması gereken 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 138. maddesi uyarınca müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Davacı, fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Somut olayda; davacı tarafından davalıya mal satışı yapılarak takibe konu e-faturaların düzenlendiği, bilirkişi incelemesinde davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 18.783,74-TL bakiye alacağın tespit edildiği, davalının ise ihtara rağmen inceleme için ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafça sunulan dayanak sevk irsaliyelerinden otuz adedinde teslim alan imzası bulunmakta olup yalnızca iki adet sevk irsaliyesinde teslim alan imzasının bulunmadığı, ayrıca uyuşmazlık konusu 2016 yılına ait olmak üzere davalı tarafından vergi dairesine 19 adet belgeye istinaden KDV hariç 21.123-TL mal alışının BA formuyla beyan edildiği anlaşılmakta olup, bu suretle fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiği kanıtlanmıştır. Bu itibarla,alacağın varlığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı şirkete 674 sayılı KHK’nin 13 ve 19. maddeleri ile CMK’nın 133/1 maddesi gereğince TMSF kayyım olarak atanmıştır.674 sayılı KHK’nın 20/1 maddesine göre, “19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi TMSF tarafından devralınan şirketler ve bunların varlıkları ile ilgili olarak Fona verilen yetkiler, bu Kanun Hükmünde Kararname ile TMSF ne verilen kayyımlık görevi ile satış veya tasfiye işlemlerinde … kıyasen uygulanır.” Madde hükmüne göre Fona 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile verilen yetkiler, KHK gereği TMSF’nin kayyım olarak atandığı şirketlere ilişkin olarak ancak satış ve tasfiye işlemlerinde geçerli olmak üzere kullanılabilecektir. Bu nedenle 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 138. maddesinin, somut olayda uygulama yeri yoktur.Dava konusu alacak likit ve davalı da itirazında haksız olduğundan, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.283,12-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 320,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 962,34‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 54,5‬0-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2023