Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/68 E. 2021/60 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/68
KARAR NO : 2021/60
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI : 2020/234 Esas 2020/526 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı bankanın Ziverbey/İstanbul Şubesi nezdinde 09/02/2015 tarihinde açılmış … IBAN numaralı hesabın bilgisi dışında açıldığını, bu hesaptan 10/02/2015 tarihinde hiç tanımadığı dava dışı … isimli kişi tarafından 400.000-TL çekildiğini, söz konusu işlemler ile ilgili bilgisi ve onayı olmadığını bildirdiğinden bahisle müvekkili adına usulsüz olarak ve sahte talimatla hesabından çekilen 400.000-TL’nin müvekkiline iadesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ziverbey/İstanbul Şubesi nezdinde 09/02/2015 tarihinde açılmış … IBAN numaralı hesabının 09/02/2015 tarihinde bizzat davacı tarafından açıldığını, hesaptan gerçekleştirilen tüm işlemlerin de davacının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını, davaya konu para çekme işleminin se davacı tarafından yazılıp imzalanan ödeme talimatı ile gerçekleştirildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6502 sayılı kanunun 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, davaya bakmakta mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin HMK 114/c maddesi uyarınca usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; bankacılık faaliyetleri/işlemleri kapsamındaki düzenlenmelere ilişkin olan davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.Dava tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.Somut olayda, uyuşmazlığın bankacılık işleminden doğduğu ve mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmakta ise de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği kanunda açıkça düzenlenmiştir.Davacının dava konusu mevduat hesabını ticari veya mesleki amaçla kullandığı yönünde bir iddia bulunmadığı gibi bu yönde bilgi veya belgeye de rastlanılmadığından, davacının şahsi hesabına ilişkin dava konusu işlemlerde tüketici konumunda olduğu, dava tarihi de dikkate alındığında davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2021