Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/678 E. 2023/1438 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/678
KARAR NO: 2023/1438
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2018/1053 Esas – 2020/615 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalıya 125.657,65-TL’lik et ürünü sattığını, davalının 50.000-TL ödeme yaptığını, bakiye alacağı ödemediğini, cari alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazının iptali ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının ticari defterlerini sunmadığı, dava konusu alacağın davacının ticari defterlerinde kaydının olduğu, irsaliyeli faturalarda teslim alan olarak imzası bulunan …’ın davalı şirket çalışanı olduğunun SGK kayıtları ile tespit edildiği, davalının imza incelemesi talebinin irsaliyeli faturaların tebliğine rağmen süresinde itirazda bulunmaması ve davaya cevap verilmemesi nedeniyle savunmanın genişletilmesi yasağına girdiği, davalının BA formlarında dava konusu faturaların bildirilmiş olduğu, bunun teslime karine teşkil edeceği, bilirkişi raporunda faturaların maddi hata ile eksik yazıldığı ancak rapor içeriğinde fatura toplamının 125.657,65-TL olduğunun tespit edilmiş olduğu, bunun yeniden rapor alınmasını gerektirmediği, davacı alacağının sabit olması nedeniyle davacı tarafça vergi dairesine bildirilen 75.563,19-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, İstanbul …. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasında 75.563,19 TL ye yönelik itirazın iptali ile asıl alacağa %10.75 i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan %20 si 15.112,19 TL inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; malların teslim edildiğine ilişkin faturalarda yetkili kişinin imzasının olmadığı, isticvap ile çağırılanın şirket yetkilisi değil şirket eski çalışanı … olup ticaret sicil kayıtları getirtilmeden hüküm kurulduğunu, ayrıca …’ın şirket çalışanı olmasının malların kendisine teslim edildiği ve imzanın ona ait olduğunu göstermeyeceğini, bilirkişi raporunda borç toplamı 81.925,46-TL iken 125.657,46-TL yazıldığını, 50.000-TL ödeme düşüldüğünde borcun 31.925,46-TL olduğunu, bilirkişi raporunda takibe konu faturaların 7 tane olduğu ve fatura toplamı 81.925,46-TL olmasına rağmen 125.657,65-TL fatura kaydı olduğunun açıklanmasının mahkemece itiraz süresi geçtiği ve maddi hata olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı, davacının delil listesinde göstermeyip süresinde talep etmediği ve muvafakatları alınmadan BA formlarının getirtilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ek rapor alınarak hüküm kurulmasının gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak, tüm alacağın 81.925,46-TL olarak kabulü ve ödeme tutarı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesi nedeniyle bakiye bedelin tahsili için yapılan icre takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.Davacı davalıya satışı yapılan et ürünleri bedelinin eksik ödendiğini ileri sürerek icra takibi başlatmış, davalı tarafça borçları olmadığı bildirilerek itiraz edilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı irsaliyeli faturalara dayanarak fatura suretlerini sunmuş, faturalarda teslim alan imzası bulunan …’ın SGK kayıtları ile davalı şirket çalışanı olduğu tespit edilmiş, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi ve delillerin sunulmadığı görülmüş, davalı vekilinin bulunduğu celse bildirimde bulunulmasına rağmen ticari defterleri hazır edilmemiş, davacı tarafça defterlerin ibrazı nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, defterlerin yasal koşulları taşıdığı, defterlerde toplam 125.657,65-TL satış faturası düzenlediği, 50.000-TL tahsilat yaptığı,75.675,65-TL alacaklı olduğu, dava dosyasına sunulan faturalardan takip talebine ilişkin olanlar olarak 7 adedinin yazıldığı, toplam tutar 125.657,65-TL gösterilmiş ise de toplam tutarın 81.925,46-TL olduğu, davalının bilirkişi raporundaki hesaplamaya süresinden sonra itiraz ettiği, mahkemece dosyadaki irsaliyeli faturalar, takipteki cari hesap ekstrası ve BA formlarında bildirilmiş olması nedeniyle bilirkişi raporunda faturanın eksik yazımının maddi hata kapsamında değerlendirilerek ek rapor alınmadığı, …’ın tanık olarak davetiyeye rağmen gelmediği, davalı tarafça süresinde imza itirazında bulunulmadığı, irsaliyeli faturalarla ilgili davalı şirkete isticvap olarak davetiye çıkarılmış olduğu, tebliğe rağmen sonraki celseye katılım olmadığı, davacının dava dilekçesinde vergi dairesi kayıtlarına dayanmış olduğu ve davacı talebi ile davalının BA formlarının celp edildiği, bunun için davalı muvafakatının gerekmediği, takibe konu cari borç listesi ile davacı tarafça dosyaya sunulan irsaliyeli faturalar toplamının 125.657,65-TL olduğu, davalı tarafça dava konusu faturaların vergi dairesine bildirilmiş olduğu görülmüştür.Dosyaya sunulan belgeler ve tüm dosya içeriğinden; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, irsaliyeli faturalarda teslim alan imzasının davalı şirket çalışanına ait olması nedeni ile şirkete teslimin yapıldığının kabulünün gerektiği, ilgili şahsın tanık olarak dinlenmek üzere çıkartılan tebliğe rağmen gelmediği, davalıya irsaliyeli faturalarla ilgili isticvap davetiyesi çıkartıldığı, şirkete tebliğe rağmen gelen olmadığı, ticaret sicil kaydının çıkartılmış ve şirket yetkilisinin tespit edilmiş olduğu görülmüştür. HMK 170 maddesi “Tüzel kişiler adına temsil yetkisine sahip kimseler isticvap olunur.” hükmü uyarınca isticvap davetiyesinin tüzel kişiyi temsile yetkili şahsa çıkartılması gerekmektedir. Mahkemece irsaliyeli faturanın davalı şirkete HMK 171 maddesi uyarınca isticvap mahiyetinde tebliğine şeklindeki ara karar uyarınca tebliğe çıkartıldığı, HMK 170 mahiyetinde isticvap niteliğinde olmadığı, irsaliyeli faturaların davalıya tebliği mahiyetini taşıdığı görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde vergi kaydına dayandığı ve talebi ile davalının Ba formlarının celp edildiği, dava konusu faturaların davalı tarafça bildirilmiş olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından fatura dökümünün eksik yapıldığı görülmüş ise de mahkeme tespitinde olduğu şekilde irsaliyeli faturalar, cari hesap ekstresi ve davalının BA formları ile dava konusu alacağın hesaplanabilir durumda olduğu, bunun için özel muhasebe bilgisinin gerekmediği, sonuç olarak dava konusu malların davalıya teslim edildiğinin ve bedelinin ödenmediğinin tespit edildiği gözetilerek, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 5.161,72-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.290,43‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.871,29‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan 35,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/09/2023