Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/677 E. 2023/1490 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/677
KARAR NO: 2023/1490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2019/141 Esas – 2020/633 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı borçlular hakkında İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalıların takip yapılan icra dairesinin yetkisine itiraz etmeleri neticesinde takibin durduğunu, oysa ipotek akit tablosunda İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili kılındığını,akdin ifa yerinin de müvekkilinin bulunduğu Fatih İlçesi olduğunu,İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ortada bir para borcunun mevcut olduğunu, ilgili borcun bugüne kadar ödenmemesi nedeniyle ipoteğin halen devam ettiğini, bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlulardan …’in müvekkiline iş ve borca karşılık çok sayıda bono verdiği halde borcu ödemediğini belirterek davalıların itirazının iptali ile müvekkili lehine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; icra dairesinin yetkili olmadığını, müvekkilinin kendisine davacı tarafından tahsis edilen araçla davacının mallarını Anadolu’da pazarladığını, müvekkiline sadece seyahatlerin masraflarının ödendiğini, herhangi maaş ödemesi yapılmadığını, davacının müvekkiline halihazırda 120.000-TL ücret borcu bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemenin 08/06/2017 tarihli takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararının istinafı üzerine Dairemiz’in 14/02/2019 tarihli 2018/2554-2019/187 sayılı kararı ile icra takibinin başlatıldığı icra dairesinin yetkili olduğu gerekçesiyle hükmün kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 01/12/2020 tarihli kararla davalılara usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından, davaya konu asılları davacı yedinde bulunan 26 senet nedeniyle davacının davalılardan takip tarihi itibarıyla (26 x 1.030 USD x 2,3379 USD/TL kuru) = 62.608,96 TL senet alacağı + 34.660,15 (cari hesap bakiyesi) + 3.097,73 TL (protesto masrafı) =100.366,84 TL alacaklı olduğu, davalılar tarafından davaya konu senetlerin bedelinin ödendiğinin ispat edilmediği gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına itirazlarının iptali ile takibin 100.000-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 20.000-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; kabule göre dava konusunun bir miktar para borcu olduğu ve cari hesap ilişkisine ve bonoya bağlandığını, bonoya bağlı alacakların aranılacak borçlardan olduğunu, davacının kendi yerleşim yerinde takip yapamayacağını, ancak borçlunun yerleşim yerinde takip yapabileceğini, bu sebeple yetki itirazının reddinin doğru olmadığını, müvekkilinin tahsis edilen araçla davacının mallarını Anadolu’da pazarladığını, müvekkiline sadece seyahat masraflarının ödendiğini,maaş ödemesi yapılmadığını, davacının müvekkiline 120.000-TL ücret borcu bulunduğunu, mahkemece SGK kayıtlarının celbedilmediğini ve müvekkilinin davacı çalışanı olup olmadığı hususunda araştırma yapılmadığını, müvekkilinin tacir olmdığını,defter tutmakla yükümlü olmadığını, takibe konu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, alacağın ispat edilmesi gerektiğini, mahkemenin görevi bakımından taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin araştırılmadığını, davacı tarafından ibraz edilen cari hesap çizelgesinde müvekkilinin hakettiği prim toplamından 80.234-USD’nin mahsup edildiğinin görüldüğünü, bu hususun davacının çeşitli bahanelerle müvekkilinin maaş ve primlerini ödemediğini gösterdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibineı davalının itirazının iptali talebine ilişkindir.İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında; davacı tarafın davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı takipte toplam 100.000-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, 22/11/2006 tarihli tarihli resmi senet ile davalılar … ve …’in sahibi oldukları … … ada …parsel sayılı taşınmazda davalı …’in doğmuş ve doğacak borçları ile aldığı veya alacağı ürün bedellerinin teminatını teşkil etmek üzere davacı şirket adına 1. Dereceden 100.000-TL tutar için ipotek edildiği, takipten önce davacı tarafından davalılar adına 31.767-USD borcun ödenmesi istemini içeren ihtarnamenin keşide edildiği, ihtarnamenin davalılara takipten önce tebliğ edildiği ,05.09.2008 tarihli akit tablosuna göre ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Ancak davacı alacağının varlığını ve miktarını ispatlamak zorundadır.Davacı, alacağının dayanağı olarak ilki 31/03/2014, sonuncusu 30/04/2016 vade tarihli davalı … tarafından keşide edilen ve her biri 1.030-USD bedelli olan toplam 26 adet 26.780-USD bedelli senet asıllarını ibraz etmiştir. Bilirkişi tarafından davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının davalı …’den cari hesaptan kaynaklanan senetten ayrı olarak 34.660,15-TL bakiye alacağın bulunduğu tespit edilmiş, 26 adet senet tutarı 26.780-USD’nin takip tarihindeki karşılığı 62.608,96-TL ile 3.097,73-TL protesto masrafı ilavesiyle davacının davalıdan 100.366,84-TL alacaklı olduğu belirlenmiş,Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı tarafça bahsi geçen senetlerin davacı nezdinde çalışmaya başlarken boş olarak verilen senetler olduğu ileri sürülmüş ise de davalı bu iddiasını kesin deliller ile ispatlamak zorunda olup bu hususu sabit kılan bir delil ibraz edilmemiştir. Diğer taraftan davalı, davacı nezdindeki çalışmaları nedeniyle oluşan ücret ve prim alacaklarının bulunduğunu ileri sürmüş ise de dosyaya buna ilişkin bir delil sunulmamıştır. Bu durumda davacının 26 adet senet bedeli ve protesto masraflarından oluşan alacağı sabittir. Diğer taraftan taraflar arasında plasiyer-pazarlamacılığa dayalı hukuki ilişki bulunduğu, davalının davacıdan mal alıp sattığı anlaşılmakta olup aralarındaki açık hesap ilişkisinden kaynaklı 34.660,15-TL alacağın ilavesiyle davacının takipte talep ettiği miktar da dikkate alınarak davacının davalıdan olan alacağının 100.000-TL olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bununla birlikte; ipotek akit tablosuna göre, takibe konulan ipotek, üst sınır (azami meblağ) ipoteği olarak tesis edilmiş olup, bu tür ipotek ileride vücut bulacak veya vücut bulması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği için, bu belirsizliği ileride getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın, bu belirsiz borca azami ne miktar için teminat teşkil edeceği, ipotek akit tablosunda gösterilecek bir limitle belirlenir. Bu nedenle, ileride vücut bulacak ana borç ile buna eklenecek faiz icra takip giderleri ile yanlarca kararlaştırılan diğer fer’ilerin tarafların ipotek tesis edilirken rızaları ile tespit edilen bu limiti aşması mümkün değildir.Mahkemece, davalıların itirazlarının iptaline takibin ticari faizi ile birlikte devamına karar verilmekle, tahsil tarihine kadar icra takip giderleri (harç, masraf, vekalet ücreti v.s.) ile işlemiş ve işleyecek temerrüt faizlerinin de limit yanında ayrıca tahsiline karar verilmiş olmaktadır. Bu durumda, takip talebine konu ipotek üst limitinin aşıldığı gözden kaçırılmıştır. Açıklanan nedenlerle; takibin faiz işletilmesi talebi yerinde olmadığından reddi ile icra masrafı ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline takibin icra vekalet ücreti ve takip giderleri de dahil olmak üzere 100.000-TL ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere devamına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne;İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2020 Tarih 2019/141 Esas – 2020/633 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne; davalıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına itirazının iptaline, takibin icra avukatlık ücreti ve takip giderleri de dahil olmak üzere 100.000-TL ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere devamına, asıl alacağa takip tarihinden sonra faiz işletilmesi talebinin reddine,Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 20.000-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,”İlk derece mahkemesine ilişkin olarak ;”Alınması gereken 6.831-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.207,75-TL ile icra veznesine yatırılan 500-TL olmak üzere toplam 1.707,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yatırılan toplam 1.736,95-TL peşin harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 796,05-TL posta, 1.000-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.796,05-TL yargı giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı lehine takdir olunan 13.450-TLnispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,”Davalı … tarafından yatırılan 1.707,75-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Davacı tarafça yapılan 69,75‬-TL istinaf yargı giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/10/2023