Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/67 E. 2021/352 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/67
KARAR NO: 2021/352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 25/11/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/699 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin %24 hisse oranında hissedarı olduğunu, şirket ortaklarından %12 paya sahip … ile %24 paya sahip …’nun vefat ettiklerini, böylece tüm mirasçıların bu paylara elbirliği mülkiyet hükümlerine göre malik olduklarını, bu hisselerin mirasçılar arasında paylaşılmadığını, ancak şirketin diğer iki ortağının tereke paylaşılmış gibi hisseleri pay defterine işlediklerini, bu pay durumu ve hazirun cetveli dikkate alınarak genel kurulun gerçekleştirildiğini, şirketin %36 payın iki ayrı terekeye dahil olduğunu,külli halefiyet gereğince mirasçıların birlikte hareket etmesi veya terekeye temsilci atanması gerektiğini,genel kurulun irade yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunu, ayrıca YK na taşınmaz satışı yetkisi veren kararın %75 oy çokluğuyla alınması gerektiğini, bu kararın oy çokluğuyla alınmasının mümkün olmadığını belirterek, dava sonucuna kadar 21.08.2020 tarihli genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılmasına ve şirket taşınmazlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; ölen şirket ortaklarının mirastan doğan hisselerinin veraset ilamı doğrultusunda şirket pay defterine eksiksiz işlendiğini, bizzat davacının murahhas üye olduğu dönemde şirketi temsilen imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle arsanın yarı hissesi olarak belirlenen yüklenici payını devir yükümlülüğü altında olduğunu, bu haliyle tedbir kararı verilmesinin şirketin zarara uğramasına neden olacağını, ayrıca şirketin masraflarının karşılanması amacıyla inşaat halindeki iş merkezindeki 39 bağımsız bölümden birkaçının satışının değerlendirildiğini, davacının ihtiyati tedbir dayanaklarını ortaya koyamadığını ve iddialarını yaklaşık ispat ölçüsünde ispat edemediğini belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine, aksi halde davacıdan 20.000.000-TL teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bu aşamada bahsedilmesinin mümkün olmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, ayrıca dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı tarafın haklılığının yaklaşık olarak ispatının sağlanmamış olduğu, taraf menfaatleri de gözetildiğinde ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili;genel kurulda alınan kararların icrasının geri bırakılması koşullarının oluştuğunu, yok hükmünde olduğuna dair sebeplerin açıklanarak Ankara 6. ATM’nin 2016/481 esas sayılı dosyasındaki kabul ve bozma kararı ile kanıtlandığını, yönetim kuruluna verilen taşınmaz satış yetkisi hakkında tedbir kararı verilmediği takdirde telafisi imkansız zararlar doğacağını,YK üyeleri için kararlaştırılan huzur hakkına ilişkin kararın yürütülmesinin de geri bırakılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak başta 9 ve 13 sayılı kararlar olmak üzere kararların yürütmesinin durdurulmasına ve şirketin tüm taşınmazlarının devrinin önlenmesine yönelik tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması ve davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda iddia, savunma ve dosya kapsamında mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, taraf menfaatleri de gözetildiğinde genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması ve davalı şirket taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulması koşullarının oluşmadığı;ara kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 11/03/2021