Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/659 E. 2021/724 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/659
KARAR NO : 2021/724
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2020/630 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2021
İlk derece mahkemesince verilen tedbir talebinin reddine dair 11/02/2021 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; davanın, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılması isteminden ibaret olduğunu, bu taşınmazlarla ilgili davalı bankanın talebi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından satış ilanı düzenlendiğini, dava konusu taşınmazların birinci satış günü 17/02/2021, ikinci satış gününün ise 17/03/2021 tarihi olduğunu, davada satışa konu taşınmazların ipoteğinin kaldırılması talep edilmekte olup, aynı taşınmazların dava konusu ipotek alacağı sebebiyle satışı halinde telafisi imkansız zararlarının doğacağını, ayrıca davalı bankanın davadan haberdar olmasına rağmen, taşınmazın satışını istemesinin kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu belirterek, İstanbul ili, … İlçesi, … Mah. … ada, … ve… parselde kayıtlı taşınmazların İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından satışının dava sonuna kadar durdurulmasını ve icra satışlarının da engellenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ihtiyati tedbir talebinde yaklaşık ispatın yerine getirilmemiş olduğu gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili; davacının ipotek yüklü taşınmazının üzerinde bulunan borcun yenilendiğinin yazılı belgelerle kanıtlanarak yaklaşık ispat külfetinin gerçekleştirildiğini, taşınmazlar davacıya devredildikten sonra borcun yenilendiğini, taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerin teminat altına aldığı kredi borcu kapatılmış olduğundan, konusuz kalan ipoteklerin terkin edilmesi gerektiğini, taşınmazlar hakkında yürütülen takip dosyasındaki satış işleminin durdurulmaması halinde davacının telafisi imkansız zarara uğrayacağını, davalı bankanın kredi sözleşmesine kefillerin imzasını almış olmasına rağmen yenileme protokolüne kefil imzası almayarak davacı ipotek borçlusunun durumunu ağırlaştırdığını, bu nedenle müvekkilinin ipotek borcundan kurtulması gerektiğini, borcu yenilerken teminat veren davacının imzasını alması gerekirken bunu yapmayıp bilgi dahi vermeyerek kötü niyetli davrandığını, ayrıca ipoteğin, davalı borçludan 6 ay önce rehin taahhüdü alınmamış olması nedeniyle de geçersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak taşınmazların satış işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep, ipoteğin kaldırılması istemiyle açılan davada, ipotekli taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışının tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. HMK’nın 389/1. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda; dava konusu taşınmazlar üzerine, davalı Atlı İnşaat’ın diğer davalı … ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine teminat olmak üzere 01.04.2015 ve 06.04.2015 tarihlerinde Vakıfbank lehine ipotek tesis edildiği, her iki taşınmazın da ipotekli olarak davacı tarafından dava dışı … 09.07.2015 tarihinde satın alındığı, işbu davanın ise, borcun kredi borçlusu şirket ile banka arasında imzalanan yapılandırma protokolü kapsamında yenilendiği, eski borcun sona erdiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Kredi borçlusu ile davalı banka arasında düzenlenen borç yenileme protokolünün 6.3 maddesinde, “işbu protokolün imzalanmış olmasının, taraflar arasında akdedilmiş olan genel kredi sözleşmesini değiştirmediği, ortadan kaldırmadığı ve yenilemediği” hüküm altına alınmış, her iki taşınmaz da ipotek ile yükümlü olarak davacı tarafından satın alınmış; işbu davada davanın bulunduğu aşamada davacının haklılığını kanıtlayacak ölçüde herhangi bir delil de ileri bulunmadığı,dolayısıyla davacının davanın esası bakımından haklılığının, yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ayrıca somut olayda işbu dava icra takip tarihinden sonra açılmış olmakla, İİK 72.madde gereği yasal engel nedeniyle ipotekli taşınmazların satışının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/05/2021