Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/657 E. 2021/752 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/657
KARAR NO: 2021/752
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/77 Esas
TALEP: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2021
İlk derece mahkemesince verilen 24/02/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili; şifahen alınan bilgilere göre davalının kendisine ait … plaka sayılı aracı satarak davacının mağduriyetini artıracağının öğrenildiğini, davalı tarafından davacının kredi kullanarak satın almış olduğu %50 hisseye rağmen araçtan elde edilen karın ödenmediğini, davalının, davacının kendisine verdiği para ile aracın üzerindeki rehni kaldırdığını, ancak paranın davacı tarafından aracın %50 hissesini satın almak üzere davalıya verildiğini, davacının, davalı ile araç hisse alımı için 30.000-TL tutarına anlaşmış olup 24.000-TL’nin davalıya elden verildiğini, ancak davalının 24.000-TL’yi elden aldığını sözleşmede açıkça belirtmesine ve kabul etmesine rağmen hiçbir şekilde davacıya aracın hissesinden elde edilen kardan pay vermediğini belirterek, araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı vekilince davalıya ait … plaka sayılı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş ise de; HMK’nun 389. maddesi gereği ancak dava konusu olan şey üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği gerekçesiyle, HMK 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince koşulları taşımayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili; 19.09.2017 tarihinde müvekkil ile davalı borçlu arasında Yeşilköy-Atatürk Havalimanı nezdindeki … plaka no’lu nakliye aracının %50 hissesinin devri için bir sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca davalıya 24.000-TL ödediğini, ancak müvekkilinin hisse devrine karşılık 24.000-TL’yi davalıya ödemesine rağmen aracın kazancından pay alamadığını, davaya konu olan aracın satılması durumunda müvekkilinin alacağına kavuşamayacağı ve araç üzerinde herhangi bir hukuki yol ile hak iddia edemeyeceğinin ortada olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından talebin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınır aracın dava konusu olmadığından bahisle tedbir talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının müvekkiline borçlu olduğunun, 19.09.2017 tarihli hisse devri sözleşmesi ile sabit olduğunu, ayrıca dosya kapsamında sunmuş oldukları evraklardan, davalının müvekkiline borcu olduğunu kabul ettiği ve aralarındaki ticari ilişkiyi sürekli olarak vurgulayarak araçla ilgili kendisinden para istediğinin anlaşıldığını, ancak mahkemece bu delillerleri incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, ara kararın kaldırılarak dava konusu… plakalı araç hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, taraflar arasında düzenlenen harici hisse devri sözleşmesine dayalı olarak davalı adına kayıtlı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda iddia, savunma ve dosya kapsamında mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında, davalıya ait ticari aracın %50 hissesinin ihtiyati tedbir isteyen davacıya devrine ilişkin harici sözleşme düzenlendiği, hisse devrine dayalı olarak aracın elde ettiği gelirden pay verilmesi istemiyle işbu davanın açıldığı, uyuşmazlık konusunun hisse devrine konu araç olmayıp, aracın işletilmesi suretiyle elde edilen gelir olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlık konusu olmayan araç hakkındaki ihtiyati tedbir isteminin bu gerekçeyle reddinde bir isabetsizlik yoktur. Kaldı ki aracın kar elde edip etmediği de yargılama sonucunda tespit edilebileceğinden, bu aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2021