Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/640 E. 2022/537 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/640
KARAR NO: 2022/537
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2019/51 Esas – 2020/549 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili firmanın akaryakıt işi ile iştigal ettiğini, müvekkilinin 2017 ve 2018 yılları içinde davalı şirkete 93 adet e-fatura ile 12.011.155,29- TL tutarında mal sattığını, davalı şirketin 11.009.102,87- TLsini ödediğini, ancak borcun 1.002.052,42-TLsinin halen ödenmediğini, davalı şirketi BA Formları ile müvekkilinden aldığı faturaları bildirdiğini, Turhal İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlattığını, ödeme emrinin davalıya 24.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, yetkisizlikle gelerek Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayısına kayıt edilen icra dosyası incelendiğinde davalının 24.12.2018 tarihinde temerrüde düştüğünün görüleceğini, müvekkilinin alacağı olan 1.002.052,42 -TL nin 24/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının faturalarda belirtilen akaryakıt satışına ilişkin yaptığı bir sözleşme olup olmadığını, faturalara konu akaryakıtın teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, irsaliye, teslim tutanağı gibi belge sunulmadığını, EPDK kapsamında bir akaryakıt bayiinin başka bir dağıtıcıya satış yapabilmesinin ayrı bir lisans ve izne tabi olduğunu, bu kapsamda akaryakıt işi ile ilgilendiğini belirten davacının EPDK kapsamında başka bir dağıtıcıya akaryakıt satışına ilişkin lisansının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davacının iddia edilen tutarda akaryakıtı müvekkili şirkete teslim ettiğine ilişkin belge ve kaydın dosyada bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözlü/yazılı bir sözleşme var ise bu sözleşmenin müvekkili şirketi temsil ve iltizam eden kişiler ile yapılmadığını, basiretli bir tacirin yaklaşık 12.000.000TL tutarındaki ticareti herhangi bir yazılı belge olmadan, bir yetkili ile mutabakat, protokol yapmadan herhangi bir teslim tesellüm belgesi ile yapmasının mümkün olmadığını, davacının Turhal İcra Dairesinden müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 24.12.2018 tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep ettiğini, icra takibine konu edilen alacak ile işbu davada iddia edilen alacağın aynı alacak olup olmadığının bilinmediğini, belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişkinin 15.03.2017 tarihinde başladığı ve 20.12.2018 tarihinde sonlandırıldığı, bu süreç içerisinde davacı tarafından 93 adet fatura ile davalıya 12.011.155,29- TL tutarında akaryakıt satıldığı, davalıdan 11.009.102,87 -TL ‘lik tahsilat yaptığı davacının davalıdan 1.002.052,42- TL alacaklı olduğu,faturaların ve davalının yaptığı ödemelerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ,yine tarafların alacağı oluşturan faturaları BA-BS formları ile bağlı bulundukları vergi dairelerine tamamen birbirine uyumlu bir şekilde bildirdikleri gerekçesiyle ; davanın kabulü ile, 1.002.054,42-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Taraflar arasında yaklaşık 12 milyon TL tutarında bir ticaretten söz edildiğini, herhangi bir yazılı belge olmadan, müvekkili şirket yetkilisiyle sözleşme, protokol vs. yapmadan bu ticaretin yapıldığını ve fatura konusu akaryakıt teslim edilmişse bunu ispat yükünün davacıda olacağını, faturalarda belirtilen malların müvekkili şirkete teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmamasına karşın salt faturaların ticari defterlere işli olması malların teslim edildiğini gösterdiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoksa, fatura münderecatına sekiz gün içerisinde itiraz edilmemiş olması sözleşme ilişkisinin varlığını göstermediğini, eğer faturayı alıp da süresi içinde itiraz etmeyen taraf, sözleşme ilişkisini inkâr ederse, o zaman, TTK. m.21/2’deki karinenin uygulanabilmesi için, aralarında, faturanın dayandığı geçerli bir sözleşme ilişkinin bulunduğunu ispat yükü; faturayı düzenleyip gönderen tarafın üzerinde olduğunu, akaryakıt hususunda iddia edilen meblağda akaryakıtın müvekkili şirkete teslim edildiğine ilişkin belge ve kaydın dosya kapsamında bulunmadığını, kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap bakiyesi alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı taraf; taraflar arasında akaryakıt satımından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu ileri sürerek alacağın tahsili talep edilmiş,satışlara ait e-faturalar ibraz edilmiştir.HMK 222.madde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine ibrazına karar verebilir” hükmünü haizdir.Her iki yanın 2017 ve 2018 yıllarında E-defter tuttuğu, her iki yanın ticari defterlerinin kanuna uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfında bulunduğu ,2017 yılında 64, 2018 yılında 29 adet toplam 93 adet fatura nedeniyle, davalının satıcılar hesabında davacı alacağında olmak üzere 12.054.869,29-TL borçlandığı ,borca karşılık davalının davacıya 11.052.817-TL ödediği ve 1.002.052,29 TL borç bakiyesi bulunduğu ,tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı belirlenmiştir. Davalının BA formları getirtilmiş, davalının takip konusu faturalar muhteviyatı malları satın aldığını Vergi Dairesine bildirdiği anlaşılmıştır. BA(Büyük alış) formunda davacıdan mal aldığını Vergi Dairesine bildiren davalının malı/hizmeti teslim aldığının da kabulü gerekir. Yine ; davacı tarafından düzenlenen faturaları teslim alan ve itiraz etmeyen davalının fatura muhteviyatı malları teslim aldığının kabulü gerekir. Davalı vekili,faturalara konu akaryakıtların kendisine teslim edildiğinin kanıtlanamadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de ; iki yıllık süre ile devam eden ticari ilişki içinde teslim alıp itiraz etmeden ticari defterlerine kayıt ettiği faturalar nedeniyle davacı teslimi kanıtlamış olduğundan aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Yine bir sözleşme olmadan bu kapsamda mal alımı yapılmış olamayacağı ileri sürülmüş ise de ; alınan mal karşılığı davalı tarafça 11.009.102,87-TL ödeme yapıldığı gözetildiğinde akdi ilişki olmadan bu miktar ödenmeyeceği de dikkate alınmıştır. Açıklanan nedenlerle ; alacağa dayanak faturaların ve davalının yaptığı ödemelerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, kayıtların mutabık olduğu ,davalının davacıya 1.002.054,42-TL borçlu bulunduğunun kabulü ile davalıdan tahsiline ve aleyhe istinaf olmadığından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalıdan alınması gereken 68.450,33-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 17.112,58‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 51.337,75‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 44-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolunabaşvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.07/04/2022