Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/615 E. 2023/1826 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/615
KARAR NO: 2023/1826
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2021
NUMARASI: 2019/564 Esas – 2021/44 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalının müvekkilinin alt acentesi olduğunu, … denetlemelerinde davalının bilet satışlarında suistimal yaptığının tespit edildiğini, bu nedenle müvekkilerinin …’ye ceza ödemek zorunda kaldığını, cezaların bilet üzerinden kesildiğini, biletlerden 47 adedinin davalı tarafından düzenlendiğini, buna ilişkin cezanın 24.000-Euro olduğunu, …’nin cezayı taksitlendirdiğini, ancak ödeme planı çıkarmadığını, müvekkillerinin ilk taksidi ödediğini, ikinci taksit için müvekkillerine tahakkuk yapılmadığını, borcun tahakkuk ettirilmemesi sebebiyle müvekkilinin ödeme yapamadığını ve …’nin ikinci taksitte kur farkı çıkardığını, davalı tarafından düzenlenen biletlere isabet eden kur farkına ilişkin müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkillerine yansıtılan kur farkının davalıya ait 25.169,50-TL’nin hala ödenmediğini, bu alacağa ilişkin davalıya ihtar çekildiğini, davalının ödeme yapmadığını, Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunulmamış olup yargılama sırasında beyan dilekçesinde; cezanın kendi uçuşlarına ilişkin kısmının davacıya tamamen ödendiğini, davacı tarafça gönderilen faturayı kabul etmeyerek iade ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; taraflar arasında acentelik ilişkisi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalı tarafın davacı adına … biletlerinin satışını yaptığı, bu satışlar nedeni ile … tarafından kesilen suistimal cezalarından 47 adet bilete isabet eden tutarın davalı tarafça düzenlenen biletlerden kaynaklandığı, davalının sorumluluğundaki bu cezaların toplam meblağının 24.000-Euro olduğu ve bu meblağın tamamının davalı tarafça davacıya ödendiği, uyuşmazlığın davalının sorumluluğunda kesilen bu cezalarda … tarafından kur farkı uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise bu kur farkının haklı olup olmadığı ve …’ye ödenmesi gerekip gerekmediği, gerekiyorsa davalının davacının …’ye ödediği ve davalıdan 18/11/2020 tarihli … nolu 25.931,48-TL kur farkı faturası ile talep ettiği bu kur farkından sorumlu bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı, … tarafından gönderilen 16/12/2020 tarihli cevabi yazıya göre söz konusu suistimal cezalarının … tarafından davacı acentenin teminat mektubunun çözülerek tahsil edildiği, dolayısıyla davacının kendilerine borcun geç tahakkuk edildiği iddiasının doğru olmadığı, yine aynı cevabi yazıya göre … tarafından davacıya bir gecikme faizi veya kur farkı yansıtılmadığı, dolayısıyla davacı tarafından …’ya ödenen ve davalı tarafça davacıya ödenmesi gereken bir kur farkı veya gecikme cezası bulunmadığı, davacı tarafından …’ye sonradan yapılan ödemelerden davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının kötüniyeti sübut bulmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; … tarafından müvekkiline 303.285,40-TL ceza uygulandığını, müvekkili tarafından ilk taksit olan 78.267-TL’nin ödendiğini, … tarafından gönderilen e-posta ile Temmuz, Ağustos, Eylül 2018 dönemleri için o dönemin kurları dikkate alınarak müvekkiline 274.094-TL tutarında ceza tahakkuk ettirileceğinin, bu cezanın bir defada ya da taksitler halinde ödenebileceğinin bildirildiğini, müvekkili tarafından bu miktarların ödendiğini, böylelikle müvekkili tarafından ödenen tutarın 352.360-TL olduğunu, başlangıçta tahakkuk ettirilen miktardan 48.807,60-TL fazla ödeme yaptığını, yargılama sırasında … tarafından gönderilen müzekkere cevabında cezanın TL üzerinden kesildiğinin ve kur farkı ya da cezai ücret artırımı yapılmadığının bildirildiğini, bunun dışında müzekkerede bildirilen tutarların da hatalı olduğunu, mahkemece …’den gelen eksik ve hatalı müzekkere cevabına istinaden hatalı olarak karar verildiğini, …’nin hatalı müzekkere cevabındaki tutarlar toplandığında suistimal ceza tutarının 524.055-TL’ye ulaştığını, dolayısıyla …’nin müvekkiline bildirdiği ceza tutarıyla mahkemeye bildirdiği ceza tutarlarının çelişkili olduğunu, alacağın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkilinin …’ye ne zaman ve ne şekilde ödendiğinin bir öneminin bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı, taraflar arasındaki sözlü acentelik ilişkisi uyarınca, davalının davacı acentesi olarak düzenlediği … uçuş biletleri nedeniyle … tarafından kendisi adına suistimal cezası kesildiğini ve davalının sorumluluğunda bulunan 47 adet bilet için kesilen ceza dışında … tarafından ayrıca yansıtılan kur farkının da kendileri tarafından ödendiğini belirterek kur farkı bedelinin davalı hakkında başlattığı icra takibiyle tahsilini talep etmektedir. Taraflar arasında acentelik ilişkisi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalı tarafın davacı adına … biletlerinin satışını yaptığı, bu satışlar nedeni ile … tarafından kesilen suistimal cezalarından 47 adet bilete isabet eden tutarın davalı tarafça kesilen biletlerden kaynaklandığı, davalının sorumluluğundaki bu cezaların toplam meblağının 24.000-Euro olduğu ve bu meblağın tamamının davalı tarafça davacıya ödendiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, … tarafından kesilen suiistimal cezaları nedeniyle davacıya kur farkı uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise bu kur farkının haklı olup olmadığı, davacının …’ye ödediği ve davalıdan 18/11/2020 tarihli … nolu 25.931,48-TL kur farkı faturası ile talep ettiği bu kur farkından dolayı davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava dışı … tarafından davacı şirkete kesinlen suiistimal cezasının davalı tarafından düzenlenen biletlere isabet eden kısmı yönünden davacı tarafından davalının 28/05/2018 tarihli 117.400-TL bedelli fatura ile borçlandırıldığı, davalının bu borcun ilk taksidini 28/05/2018, ikincisini 02/07/2018, 3 ve 4. taksitlerini ise 16/11/2018 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır. Davacı bu defa aynı suistimal cezası ile ilgili olarak 18/11/2020 tarihli 25.931,48-TL bedelli fatura ile kur farkı talep etmekte ise de davacıya kesilen suiistimal cezasından davalının sorumlu olduğu bedelin taraflarca kararlaştırıldığı ve davalının taksitler halinde bu bedeli ödediği, tacir olarak basiretli hareket etmesi gereken davacının artık bu meblağa ilaveten kendisinden sonradan kur farkı da alındığını iddia ederek davacının ilave alacak talebinde bulunmasının aralarında oluşan mutabakata aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki …’ye kur farkı olarak ödendiği iddia edilen meblağla ilgili … tarafından düzenlenen herhangi bir kur farkı faturası ya da bu amaçla düzenlenen herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. Ayrıca … tarafından gönderilen 16/12/2020 tarihli müzekkere cevabında davacı adına düzenlenen ceza faturalarında herhangi bir gecikme faizi ve kur farkı yansıtılmadığı, suistimal cezalarının davacı acentenin … tarafından teminat mektubunun çözülerek tahsil edildiği bildirilmiştir. Bu durumda davacı tarafından …’ya ödenen veya ödenmesi gereken bir kur farkı alacağı ispat edilemediğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile kalan 210,55-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2023