Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/613 E. 2021/542 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/613
KARAR NO : 2021/542
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/152 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
İlk derece mahkemesince verilen 22/01/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, İstanbul Ticaret Sicil’inde … sicil nosu ile kayıtlı … A.Ş.’nin 45.206.697,02 TL’lik sermayesinde 6.781.004,56 TL’lik toplam pay değerine karşılığı 678.100.456 paya sahip olduğu, bu payının şirket ana sermayesinde % 15’e tekabül ettiğini, davalı şirketin kötü niyetli olarak müvekkilinin ortaklıktaki hisse oranını düşürmek gayesiyle 1 yıl içerisinde 4 adet Olağanüstü Genel Kurul yaptığını, şirketin 29/01/2020 günü yapılan Olağanüstü Genel Kurulunda toplantıya katılarak olumsuz oy verdiğini ve muhafaletini tutanağa geçirttiğini, müvekkili tarafından 09.12.2019 tarihinde müvekkili tarafından açılan, davalı şirket … A.Ş. nin feshi ve ortaklıktan çıkmak için İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. Sayılı dava dosyasının derdest olduğunu, dava devam ederken davalı şirketin 29/01/2020 günü yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Sermaye ve Pay Senetlerinin Nev’i başlıklı 6.maddesinin değişikliğinin kararı kanun esas sözleşmesine özellikle dürüstlük kuralına aykırı olduğundan TTK 445.gereği iptaline, TTK 449.maddesi gereğince davalı şirketin 29/01/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan sermaye artışına ait kararının yürütmesinin geri bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının sunduğu belgeler ve beyanlardan dava konusu olan genel kurul kararının yürütmesinin tedbiren geri bırakılmasının gerektiğine dair yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; müvekkilinin ortaklık payının azaltılmasının amaçlandığını, 1 sene içinde 4 kere genel kurul yapıldığını, her birine muhalefet şerhi işlendiğini, şerhlerin ardından iptal edilmeleri için davalar açıldığını, genel kurul kararının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yaklaşık ispatın dosyadaki bilgi ve belgelerle karşılandığını, bu nedenlerle ara kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir.TTK nun 449. maddesi ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, YK üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde de hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi ise, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda iddia, savunma ve dosya kapsamında mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının haklarını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı, 4 kez sermaye artırımı kararı verilsede daha evvel alınan kararın tescilinin yapılmadığı ve taraflar arasında anlaşma vaki olduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, taraf menfaatleri de gözetildiğinde genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması koşullarının oluşmadığı; ara kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/04/2021