Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/61 E. 2021/50 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/61
KARAR NO: 2021/50
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/854 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Davacı vekili, müvekkili davacının %50 hissedarı olduğu … AŞ’nin diğer %50 payın sahibi ve yönetim kurulu üyesi olan davalı tarafından usulsüz işlemlerle şirketin malvarlığının azaltıldığını, zararların artmasının engellenmesi için davalı şirket adına borçlandırıcı ya da tasarruf işlemi gerçekleştirmesinin önlenmesi amacıyla dava dışı şirketin defter ve kayıtlarının dava dosyasına alınmasına, şirketin envanterinin çıkartılmasına, defter ve kayıtlarının mühürleme işlemine tabi tutulmasına, davalının … İnş. adına borçlandırıcı ve tasarruf işlemi yapmasının engellenmesine karar verilmesini, davalının hissedarı olduğu … İnş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. … A.Ş. , … A.Ş. Ve … A.Ş.’nlerinde davalının adı geçen şirketlerdeki yönetim yetkilerinin durdurulması, aynı şirketlerde ki davalı şirket hisselerinin üçüncü kişilere satış ve devri ile sair hak tesisinin engellenmesine, … şirketinin ve şirketin yarı payına sahip olan müvekkilinin uğradığı zararların tazminine ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000-TL maddi zararın davalı tarafından tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava konusu edilen iddiaların yargılama ile ortaya çıkacağı, bu aşamada ihtiyati tedbir kararı vermek için dosyada yeterli delil bulunmadığı, söz konusu iddiaların ispata muhtaç olduğu, yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili; davalının … AŞ nin malvarlığında bulunan 8 adet taşınmazı yetkisiz şekilde muvazaalı işlemlerle üçüncü kişilere devrettiği, bu suretle … AŞ’nin malvarlığının davalı ve işbirlikçileri menfaatine elden çıkarıldığı,şirkete,müvekkiline ve şirket alacaklılarına zarar verildiğinin ortada olduğunu, davalının kötü niyetli hareket ederek malvarlığını kaçırdığını,taleplerinin reddine yönelik ara kararın kaldırılmasını,şirket defter ve kayıtlarının dosya kapsamına alınmasına, davalının … şirketinde ve diğer şirketlerdeki yönetim yetkisinin kaldırılmasına ve davalı şirket hisselerinin üçüncü kişilere devrinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK 553.m. uyarınca anonim şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğuna ilişkin açılan tazminat davasında,davalının yönetim yetkilsinin kısıtlanmasına , davalı şirket hisselerinin devrinin engellenmesine, … şirketinin ticari defter ve kayıtlarının dava dosyası içerisine alınması istemlerine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, sorumluluk davasında ; davalının … şirketinde ki ve diğer şirketlerde ki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması talep edilmektedir. Anonim şirketlerde yönetim kurulunun azli yetkisi genel kurula ait bulunup ,mahkemelerce ihtiyati tedbir kararı verilerek anonim şirket yönetim kurulunun yönetim yetkisi kısıtlanamaz. Talep olunan alacak davalının kabulünde olmayıp,elde ki dava ;henüz dilekçelerin tebliği aşamasındadır. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Buna göre alacağın varlığı ve özellikle miktarı hususunda dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmamaktadır.Davacı, davalının şirketlerin içini boşaltacağını ileri sürmekte ise de; davanın bulunduğu aşamada dosyada, davalının şirketi ne şekilde zarara uğrattığının davanın bulunduğu aşama nedeniyle belirli olmaması hususu gözetildiğinde ihtiyati tedbirin koşullarının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.Davalı aleyhinde açılan tazminat(sorumluluk) davasında davalının malvarlığının dava konusu olmadığı , ayrıca HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceğinden, Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davalının şirket hisseleri de dahil malvarlığı iş bu davanın konusunu teşkil etmediği dikkate alındığında davalının şirket hisselerinin devrinin engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebi haklı olmadığı gibi; yine davanın niteliği gereği dava dışı şirketin ticari faaliyetlerini engelleyici nitelikte ticari defter ve kayıtlarının dava dosyası içerisine alınması yolundaki ihtiyati tedbir istemi de yerinde olmayıp,yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle HMK.nun 390/3 maddesinde öngörülen yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmaktadır.İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 19/01/2021