Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/604 E. 2021/541 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/604
KARAR NO : 2021/541
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/08/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/7 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/04/2021
İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik 20/08/2020 tarihli ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili; davalı şirketin 26/12/2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan kararların itirazlarının kapsamında icrasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve pay sahipliği ihtilaflı olan davalı şirkete menfaat çatışmasını önlemek için kayyım atanmasına karar verilmesi gerektiğini, iyi niyetli üçüncü kişiler aracılığıyla davacının hak sahibi olduğu hisselerin bir nevi kaçırılarak 2019/562 Esas sayılı dosyada verilecek karar neticesinde davacının sahip olacağı hakların yok edilmeye ve davanın sonuçsuz bırakılmaya çalışıldığını, bu şekilde davacıya ait olan hisse senetlerine ilişkin hakların elde edilmesinin imkansız hale geleceğini belirterek 26/12/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 nolu kararın yürütmesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının talep ettiği tüm hususları 2019/562 Esas sayılı dosyasında lehine çıkacak karara dayandırdığını, ihtiyati tedbir talebinde de aynı gerekçeye dayanan davacının söz konusu davadan aleyhe karar çıkması halinde ise davalı şirkete yönelttiği davaların dayanaksız kalacağını, davacının şirketten menfaat elde etmeye çalışma çabasından öteye gidemediğini, belirterek tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece 25/06/2020 tarihli ara karar ile, davalı şirketin olağanüstü genel kurulu kararında alınan dava konusu kararların dava sonuçlanmadan uygulanması durumunda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı da tamamen imkansız hale geleceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalı şirketin 26/12/2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın icrasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiştir.İhtiyati tedbire itiraz eden vekili; verilen ihtiyati tedbir kararında dosya için bekletici mesele yapılan mahkemenin 2019/596 esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararına atıf yapıldığını,mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararında herhangi bir gerekçelendirme yapılmaksızın sadece 2019/596 Esas sayılı dosyada alınan hatalı bilirkişi raporuna dayanarak tedbir kararı verildiğini ileri sürerek tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 20/08/2020 tarihli ara karar ile, dosya kapsamı, davanın davalı şirketin 26/12/2019 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın iptali talebini içermesi, 2019/562 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması, 2019/562 Esas sayılı dosyada davalı adına kayıtlı %16,5 oranındaki payların devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş olunması, dolayısıyla 2019/562 Esas sayılı dosyasında verilecek kararın bu dava dosyasındaki yargılamayı da etkileyecek nitelikte olması göz önünde bulundurularak davalı şirketin dava konusu genel kurul kararının dava sonuçlanmadan uygulanması durumunda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği gerekçeleriyle davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili;mahkeme’nin tedbir kararını verirken gerekçelendirme yapmadığını ve pay defterine ilişkin açılan davada alınan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ancak söz konusu raporda eksik inceleme ve hatalı tespitlerin mevcut olup ihtiyati tedbir kararı vermek ya da hüküm kurmak için elverişli olmadığını, kararın tek dayanağının bilirkişi raporu olduğunu, ancak bilirkişi raporunda mevcut beyanların ve delillerin incelenmeksizin oluşturulan raporun hem eksik hem de hatalı tespitlere dayandığını belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep,davalı şirketin 26/12/2019 tarihli genel kurulunda alınan kararın mutlak butlanla malul olduğunun tespitine ilişkin açılan davada 3 nolu kararın yürütmesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir.TTK nun 449. maddesinde hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararı verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılır. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Bakırköy 6. ATM’nin 2019/562 esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı şirkette %16,5 oranında ki payın mülkiyetine ilişkin dava açıldığı,25/06/2020 tarihli ara karar ile şirket kayıtlarında görünen %16,5 oranındaki şirket payları üzerine 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği ve eldeki davada anılan dosya bekletici mesele yapılmıştır. Bekletici mesele yapılan dava dosyasında verilen hüküm kesinleştiği takdirde elde ki karar iptali davasının sonucunu etkileyebilecektir.İptali istenilen karar içeriği hisse senetlerinin hamiline olarak değiştirilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Dava konusu kararın dava sonuçlanmadan uygulanması durumunda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı da tamamen imkânsız hâle geleceği gerekçesiyle; davalı şirketin 26/12/2019 tarihine yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın icrasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/04/2021