Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/600 E. 2023/1485 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/600
KARAR NO: 2023/1485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2020
NUMARASI: 2018/912 Esas – 2020/865 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili, müvekkillerinden …’ın diğer müvekkili …’a borcu olduğunu, söz konusu borç için …’ın … adına araç alarak bedelini ödeyeceğini, …’ın da davalının kardeşi dava dışı …’na ait … plakalı aracı aldığını, ççç lehine araç üzerinde rehin kurulduğunu, araç satışının … adına kardeşi dava dışı …’nın gerçekleştirdiğini, … ve …’ın oto galerici olduğunu, müvekkillerinin borçlu olduğu 10/03/2015 tanzim ve 10/04, 05, 06, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12/2015 vade tarihli toplam 21.400-TL bedelli 10 adet senedi davalıya ve …’a verdiğini, işbu senetlerin tahsili için müvekkillerine karşı davaya konu İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine konulduğunu, 23/12/2016’da müvekkili …’ın borca karşılık dava dılşı eşi …’ya ait … plakalı aracı davalının kardeşi …’a devrettiğini, araç bedelinin 29.216-TL olarak belirlendiğini, davaya konu borca ve senetlere karşılık müvekkili …’ın davalıya 16/03/2016’da 1.000-TL, 26/03/2016’da 460-TL, 24/06/2016’da 1.760-TL, 29/08/2016’da 955-TL, 21/09/2016’da 855-TL, 17/10/2016’da 1.010-TL ve 24/11/2016’da 610-TL olmak üzere toplam 6.650-TL’yi PTT ATM’sinden ödediğini; davalı ile kardeşleri … ve …’ın kötüniyetli olduklarını, tahsil ettiklerini parayı tekrar tahsil etmeye çalıştıklarını; davalının kardeşi …’ın … plakalı araç için müvekkili …’a karşı İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasıyla taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını; davalının borcu tahsil etmiş olmasına rağmen müvekkillerinden senet aldığını ileri sürerek, müvekkillerinin İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takibinden ve takibe konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, …’nın müvekkilinin amcasının oğlu ve …’nın da …’ın ağabeyi olduğunu, müvekkilinin …’la birlikte oto galericilik yaparken …’ın ortaklıktan ayrıldığını, …’ın da borcuna karşılık davacı …’ın borçlusu olduğu senetleri davalıya temlik ettiğini; müvekkilinin önce … plakalı aracı davacı …’a sattığını ancak aracın …’ın eşi …’nın üzerine 25/06/2014’te mülkiyeti muhafaza sözleşmesiyle resmi satışının yapıldığını, davacıların sunduğu ödeme belgelerinin söz konusu satışa ilişkin olduğunu, ödemelerin de senetlere şerh edildiğini ve söz konusu tarihlerin de birbirine uyduğunu; söz konusu ödeme dekontlarında her hangi bir açıklama yazmadığından ödemelerin araç satışına mahsuben yapıldığına karine teşkil ettiğini; borcun yenilendiğini, … borç için ödeme yapamayınca 23/12/2016’da … plakalı aracın borcuna mahsuben …’a devredildiğini; davacı …’ın 10/02/2015’te … plakalı aracı mülkiyeti muhafaza kaydıyla satın aldığını, bu satış için verilen senetleri …’ın borçlu ve …’ın da kefil olarak imzaladığını, borç ödenmediğinden davaya konu İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında icraya konulan ve … plakalı aracın satışından doğan borcun yenlenmesi sebebiyle davacılar tarafından imzalanan senetler olduğunu; … plakalı aracın söz konusu takip borcuna konu senetlere mahsuben yapılmış bir devir işlemi olmadığını; …’ın … plakalı aracın satışı için verdiği senetlerin asıllarını cevap dilekçesinin ekinde sunulduğunu, o senetlerin her hangi bir takibe veya davaya konu edilmediğini ve davacıların senetleri ödediğini ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacıların davaya konu bonoları ödediklerini ispat edemedikleri, dosyaya sunulan PTT ödeme belgelerinde de bonolara ilişkin yapılan ödemeler olduğu hususunda her hangi bir açıklamanın bulunmadığı, kayıtların da süre itibariyle silinmiş olması sebebiyle PTT’den celp edilemediği, davalının ödeme iddiasını kabul etmediği, davacıların yemin deliline de dayanmadıkları ve iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, borcun tahsil edilmesine rağmen davalı ve kardeşlerinin hem davaya konu takibi başlattığını hem de taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tabip başlattıklarını ve mahkemece yapılmış olan ödemelerin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinden ve takibe konu senetlerden dolayı İİK m.72 uyarınca borcu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Kambiyo senedi niteliğinde olan bono, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkisini ifade etmektedir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür.Somut olayda, davacı …’ın davalıya senet borçlusu sıfatıyla verdiği davaya konu bonolara diğer davacı … aval vermiştir. … tarafından söz konusu bono bedellerinin ödendiği iddiasında bulunulmaktadır. Ancak …’ın da başka bir araç alım satım sözleşmesi yaptığı anlaşılmaktadır. Yapıldığı iddia edilen ödemelerin de, davacı …’ın borçlusu olduğu senetlere atfen yapıldığına veya borcun ödendiğine ilişkin hiç bir kayıt veya delil bulunmamaktadır. Zira, takip borçluları olan davacıların bonolardan dolayı borçlu olmadıklarını kesin delillerle diğer bir deyişle HMK’nın 201. maddesi gereği yazılı delille ispatlamaları gerekir. Davacı tarafça bu hususta yazılı delil sunulmamış ve davalı tarafa yemin de teklif edilmemiştir. Bu açıklamalardan olarak, davacıların iddialarını ispat edemediğinden bahisle, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55‬-TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2023