Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/594 E. 2021/627 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/594
KARAR NO: 2021/627
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2020/12 Esas 2020/783 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili ;davacının dava dışı sigortalı … Ltd. Şti. lehine 28.03.2019 başlangıç, 28.03.2020 bitiş günlü taşıyıcı sorumluluk poliçesi tanzim edildiğini, poliçede emtia cinsinin muhtelif emtialar olarak kayıtladığını ve araç-sefer başı 500.000-TL teminat verildiğini, taşıma yapılan aracın sürücü …’ün aracı ihtiyatlı kullanmaması nedeniyle yükün araç üzerinden düşmesi ile hasar oluştuğunu, hasar sonrasında varış yerinde ekspertiz incelemesi yapıldığını, malları hasara uğrayan … A.Ş.’nin zararını 14.10.2019 gün, … no, 4.795,52-TL bedelli, … A.Ş.’nin ise 11.09.2019 gün, … no, 116.082-TL bedelli faturalar ile sigortalıya fatura ettiklerini, müvekkilinin sigortalı …’e banka havalesi yoluyla 27.11.2019 günü 45.209,23-TL ödediğini, bu ödemeye bağlı olarak sigortalının halefi olduğunu, aracın davalı … üzerine kayıtlı olduğunu, haksız fiil hükümlerine göre davalıların birlikte sorumlu olduklarını, ödenen hasar bedeli 45.209,23-TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili; davalıların yerleşim yeri Ankara olup Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın her iki tarafının da ticari işletme olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kazada müvekkillerinin kusurlarının olmadığını, yükleme ve bağlamanın sigortalı şirket bünyesinde yapıldığını, davacının kendi düzenlediği evraklar dışında müvekkilinin kusurlu olduğuna dair tek bir somut delil bulunmadığını, müvekkilinin aracı yol, trafik ve hava şartlarına uygun biçimde kullandığını, bunun en somut örneğinin ekte sunulan Takograf görüntüsü ve olay yeri resimleri olduğunu, bu nedenlerle davanın yetki ve görev yönünden ,aksi halde esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının 6102 sayılı TTK 1472 maddesi çerçevesinde açtığı davayı, zarar gören sigortalının yerleşim yeri ya da haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde değil yetkisiz mahkemede açtığı, bu nedenle yetkili yer mahkemesi seçme hakkının davalılara geçtiği gerekçesiyle davalıların yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, davaya bakma yetkisinin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğuna karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava dilekçesinin davalıların iddia ettikleri Ankara adresinden taşındıkları için davalılara tebliğ edilemediğini, mernis sisteminde yer alan Tekirdağ adresine tebliğ edilebildiğini, bu halde davalıların yerleşim yerinin Tekirdağ ili olduğunu, HMK 16.maddesi çerçevesinde haksız fiilin işlendiği ve zararın meydana geldiği yerin İstanbul İli Çatalça İlçesi olduğundan Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, huzurdaki davanın kesin yetkiye tabi olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasına ilişkindir. TTK 1472/1. madde ile; sigortacının, sigorta tazminatı ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçerek, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı var ise bu hak tazmin ettiği bedel kadar olup, sigortacıya intikal etmektedir. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış ise, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Halefiyet ilkesi gereği sigortalı hangi yetkili icra müdürlüğünde takip yapacak ise, sigorta şirketi de aynı yetkili icra dairesinde takip yapabilecek dava açabilecektir.HMK 6.madde uyarınca ; genel yetkili mahkeme ,davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.HMK’nın 16. maddesinde; haksız fiilden doğan davalarda ise haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir.6100 sayılı H.M.K.’nın 19. maddesinin 2. bendinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü bulunmaktadır.Somut olayda davalılarca usulüne uygun olarak cevap dilekçesi ile ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu ve yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüştür. UYAP sisteminden yapılan sorgulamada dava tarihi olan 06/01/2020 tarihi itibariyle davalıların mernis adresinin Tekirdağ İli, Muratlı İlçesi olduğu, bu durumda davalıların yetki itirazı dikkate alınamayacak olup davanın açıldığı mahkeme HMK 19/son uyarınca yetkili hale gelmiştir.Yetki itirazının yerinde olmadığı gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazının kabulüyle yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/(1)a-3 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/12 Esas-2020/783 Karar sayılı ve 01/12/2020 tarihli kararının HMK.’nun 353(1)a-3 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/04/2021