Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/562 E. 2023/1656 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/562
KARAR NO: 2023/1656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2020
DAVA: İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin 18/09/2010 tarihine kadar davalı şirketin bayisi olarak çalıştığını, bayilik ilişkisinin anılan tarihte sona ermesi sonrasında davalı şirket tarafından 11/10/2010 tarihli 10.359,33-TL tutarlı borç faturasının müvekkili şirkete gönderildiğini, ancak fatura içeriği bir hizmet alınmadığından faturanın süreside 18/10/2010 tarihli ihtarname ile davalı şirkete iade edildiğini ve yaklaşık beş yıl önce davalı şirkete teminat olarak verilen teminat çekinin iadesi istenildiğini,yinel 24/12/2010 tarihli ihtarname ile davalı şirkete fatura nedeniyle borç bulunmadığının bildirildiğini, buna rağmen davalı şirketin elinde yaklaşık 11 yıldır teminat olarak bulunan boş çeki 11.700-TL miktarlı olarak doldurarak ve 03/03/2016 keşide tarihini atarak bankaya ibraz ettiğini, müvekkili şirketin ticari itibarı gereği gerçekte bedelsiz kalan çeki ödemek zorunda kaldığını, davalı şirketin bununla da yetinmeyerek müvekkili şirketle tüm ticari ilişkisi yaklaşık 6 yıl önce bitmesine rağmen, daha önceden kendisine verilen ve iptali unutulan yetkisini kötüye kullanarak müvekkili şirketin banka hesabından 21/03/2016 tarihinde 434,88-TL daha para çekerek toplamda haksız olarak 12.134-TL tahsilat yaptığını, haksız tahsilatın iadesi için davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının takibe yönelik itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesi sebebiyle bayilik ilişkisinin sona erdiğini, müvekkili şirketin sözleşmelerin imzalanmasının ardından davacı şirketin bayilik faaliyeti gösterdiği istasyona bir takım sabit yatırımlar yaptığını, 19.09.2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesinin 32/b maddesi gereği davacının sabit yatırım bedelini iade etmesi gerektiğini, bu bedelin davacıya fatura edilmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine davacının verdiği teminat çeki ile sabit yatırım bedelinin tahsil edildiğini, sözleşmenin 26. maddesi gereğince söz konusu çekin davacının taahhütlerinin teminatı olarak verildiğini, bu nedenle 11.700-TL çek bedelinin sözleşmeye uygun olarak tahsil edildiğini, takibe konu 438,88-TL tutarın ise 20.10.2009 tarihli istasyon otomasyon sözleşmesinin 11. maddesi gereğince tahsil edildiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece;bayilik sözleşmesinin 19/09/2006 tarihli olup 5 yıl için düzenlendiği, 19/09/2010 tarihinde süresinden önce sona erdiği, davalının bedelini ödeyerek yaptırdığı sabit yatırımların, davacı tarafından kullanılarak davacının ticari faaliyetini sürdürdüğü ve yatırımların ticari faaliyetine katkı yaptığı,bayilik sözleşmesinin, tesis edildiği tarihte öngörülen süreden daha erken sonlanması nedeniyle davalının 1 yıl bakiye süre için talepde bulunabileceği ,fazlasını talep hakkı olmadığı, sözleşmenin 32/b maddesinin ariyete ilişkin olduğu ve dava konusunu kapsamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının takibe yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 9.939,78-TL asıl alacak ve 1.008,99-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.948,77 TL üzerinden iptaline, %20 oranda hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; 19.09.2006 tarihli bayilik sözleşmesinin 32/b maddesi gereği davacının her ne surette olursa olsun kendisine teslim edilmiş bulunan her şeyi sağlam bir şekilde teslim etmekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirket tarafından sabit yatırım bedeli davacı şirkete fatura edilmesine rağmen davacı tarafça ödenmediğini, teminat çekini bankaya ibraz ederek sabit yatırım bedelini tahsil ettiğini, faturanın, taşınmazda yer alan yakıt tankı alt yapısı ve betonlama hizmetine ilişkin olduğunu, müvekkili şirket davacının taşınmazına yaptığı bu yatırımın bedelini daha önce ödemiş olup, taraflar arasındaki sözleşme sona erince bu bedeli davacıdan talep ettiğini,hesaplamanın kıstelyevm yapılması gerektiği kabul edilse dahi, sabit yatırımların bir kısmının fatura tarihi 10.12.2009 ve diğer kısmının 24.09.2010 tarihi olup, kıstelyevm hesabında sözleşmenin başlangıç tarihi olan 19.09.2006 tarihinin değil, sabit yatırımların yapıldığı 2009 ve 2010 tarihlerinin esas alınması gerektiğini, ayrıca alacak tespiti yargılama gerektirdiğinden müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona ermesi sonrasında davalı tarafça tahsil edilen çek bedeli ile,hesabından tahsil edilen paranın iadesi amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 04.01.2020 tarihli ek karar ile istinaf harç ve giderinin eksik yatırıldığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, harç ve avans eksikliğinin giderilmesi için muhtıra düzenlenmeden tebligat yapıldığı,usulüne bir ihtardan söz edilemeyeceği,ek kararın davalı vekiline 10.01.2021 tarihinde tebliğinden sonra süresinde avans ve harç eksikliğinin giderilerek ek kararın istinaf edildiği anlaşıldığından, 04.01.2020 tarihli ek karar kaldırılarak, davalının istinaf nedenleri incelenmiştir. Taraflar arasında 19.09.2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesi, 31.12.2008 tarihli otogaz bayilik sözleşmesi, 30.07.2004 tarihli ariyet sözleşmesi ve 20.10.2009 tarihli istasyon otomasyon sistemi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmelerin Rekabet Kurulu Kararı nedeniyle 18.09.2010 tarihinde sona erdiği, davacı bayi tarafından keşide edilen 06.09.2010 tarihli ihtarname ile de sözleşmenin bu tarihte sona ereceği ve uzatılmayacağının davalıya bildirildiği ve bayilik ilişkisinin sona erdiği, sözleşmelerin sona ermesi sonrasında davalı tarafından, 11.10.2010 tarihli 10.864,93-TL tutarlı altyapı ve betonlama bedeli açıklamalı faturanın düzenlendiği ve davacı tarafça faturaya süresinde itiraz edildiği, yine davalı tarafça düzenlenen 04.03.2016 tarihli ve faiz açıklamalı 3.018,99-TL bedelli faturaya davacı tarafça yasal süresinde itiraz edildiği,davalının düzenlediği positive katılım payı açıklamalı 31.05.2011 tarihli 423,34-TL tutarlı faturaya süresinde itiraz edilmemekle birlikte bu faturanın da davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından, davacının sözleşme kapsamında verdiği 11.700-TL bedelli çekin 03.03.2016 tarihinde tahsil edildiği, yine DBS sistemi kapsamında davacının banka hesabından 21.03.2016 tarihinde 434,68-TL tahsilat yapıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerinde davalıdan 12.134,68-TL alacaklı, davalının kayıtlarında ise takip tarihi itibariyle borç-alacak bulunmadığı, taraflarınr kayıtlarındaki farkın, davalının düzenlediği 11.10.2010 tarihli 10.864,93-TL tutarlı altyapı ve betonlama bedeli açıklamalı, 04.03.2016 tarihli 3.018,99-TL tutarlı ve faiz açıklamalı, 31.05.2011 tarihli 423,34-TL tutarlı ve positive katılım payı açıklamalı faturalardan kaynaklandığı,sözleşmenin 19.09.2011 tarihinde sona erecek iken Rekabet Kurulu kararı gereği süresinden bir yıl önce 18.09.2010 tarihinde sona erdiği, davalı tarafından istasyona otomasyon altyapı+betonlama olmak üzere toplam 9.297,57-TL+KDV tutarlı yatırım yapıldığı, sözleşme süresi boyunca geçerli olacak sabit yatırımın bakiye bir yıllık süreye isabet eden kısmının 1.859,51-TL+KDV olduğu tespit edilmiştir. 19.09.2006 tarihli bayilik sözleşmesinin feshin sonuçları başlıklı 32/b maddesi ile 31.12.2008 tarihli otogaz bayilik sözleşmesinin 35/b maddesinde, bayinin ariyet, kira vs. surette kendisine teslim edilen tüm malzeme ve teçhizatı derhal sağlam vaziyette iade etmeyi taahhüt ettiği yazılıdır. Sözleşmeler öngörülen 5 yıllık süreden 1 yıl önce sona ermiş olup, keşif sırasında çekilmiş fotoğraflardan anlaşılacağı üzere istasyonun halen davacı tarafından işletilmekte olması karşısında, davalı tarafından öngörülen 5 yıllık süre için yapılan sabit yatırım bedelinin kullanılmayan bakiye süreye isabet eden kısmını talep hakkı bulunmaktadır. Bu durumda bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olan sabit yatırım bedelinin bakiye süreye isabet eden kısmının, davacıdan tahsil edilen tutardan düşülmesi sonucunda davacıdan fazladan tahsil edilen bakiye tutar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerindedir. Davalı vekilince kıstelyevm hesabında sözleşme başlangıç tarihi yerine sabit yatırıma ilişkin fatura tarihlerinin esas alınması gerektiği ileri sürülmüşse de, bayilik sözleşmesi 5 yıl süreli olarak düzenlendiğinden, davalının sabit yatırımları 5 yıllık sözleşme süresini öngörerek yaptığının kabulü gerektiğinden, bakiye süre hesabında sözleşme başlangıç tarihinin esas alınması yerinde olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 747,91-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 246,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 501,63-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023