Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/557 E. 2021/614 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/557
KARAR NO: 2021/614
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2020 (Ek Karar)
NUMARASI: 2019/1601 D. İş- 2020/321 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2021
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik 24/06/2020 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili, müvekkilinin TMSF’nin açtığı bir takım makine ve ekipmanların ihalelerine katılması ve daha sonra bu makinelerin üçüncü kişilere pazarlanması ile ilgili olarak hakkında ihtiyati haciz talep edilen borçlulardan … ile iş birliği yaptığını, bu kapsamda borçlulardan … A.Ş.’ne ihale teminat avansı açıklaması ile 07/09/2018 tarihinde 18.000.000-TL, 01/11/2018 tarihinde 6.000.000-TL olmak üzere 24.000.000-TL banka yoluyla havale ettiğini, fakat …’ın vaatlerini gerçekleştirmediğini, hiç bir girişim ve yatırımın yapılmadığını, müvekkilinin güvenini kötüye kullanarak dolandırdığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin borçluların itirazı üzerine durduğunu, …’ın her iki şirketin tüm hisselerinin sahibi olduğunu, borçlu … A.Ş.’nin üzerine kayıtlı taşınmazları diğer borçlu … A.Ş.’ne aktarılacağını öğrendiklerini ileri sürerek 26.000.000-TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece 08/07/2019 tarihli 2019/986 D.iş sayılı kararla ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: İtiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; huzurdaki dava ile tarafları, konusu ve sebebi bakımından da birebir aynı olan ihtiyati haciz davalarının tamamının hukuka uygun gerekçelerle reddedildiğini, birden fazla red kararı var iken son kararın kabul olması halinde hangi kararın uygulanacağının hukuki bir açmaza neden olacağından bu durumun düzeltilmesi gerektiğini, daha önce aynı konularda verilen red kararlarından ilk olanın tatbiki hukuki bir zorunluluk olduğunu, dosyaya sunulan email, sms ve whatsapp yazışmalarının ihtiyati haciz için kanıt niteliğinde olmadığını, taraf olmayan kişiler hakkında karar verilemeyeceğini, alacağın likit olmadığını, yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Borçluların itirazı üzerine mahkemece 18/07/2019 tarihli ek kararla itirazın kısmen kabulüne karar verilerek ihtiyati haciz kararı verilen alacağın miktarı 2.400.000-TL olarak belirlenmiştir. Bu karara karşı borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz’ce 05/12/2019 tarihli 2019/1738 Esas 2019/1546 Karar sayılı kararıyla muteriz borçlu … şirketi dışındaki itiraz edenlerin doğrudan istinaf başvurusu yoluna gittikleri, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenlerin istinaf başvuru dilekçelerinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile itirazların incelenmesi, bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması halinde dosyanın istinaf incelemesi için gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ ÜZERİNE MAHKEMECE VERİLEN KARAR: Mahkemece, 24/06/2020 tarihli ek kararla; aleyhine ihtiyati haciz istenen …’ın ihtiyati haciz isteyen tarafından gönderilen 24.000.000-TL’nin gönderildiği şirket olan … A.Ş’nin %100 hissedarı olduğu, ihtiyati haciz isteyen ve ihtiyati haciz istenen aleyhindeki whatsapp yazışmaları ve mailler dikkate alındığında …’ın da aynı zamanda borçlu sıfatını taşıdığı, yine paranın gönderildiği … A.Ş’nin … A.Ş isimli şirketin %100 hissedarı olduğu, … A.Ş’ne ait taşınmazları … A.Ş.’ye ayni sermaye konulmak sureti ile aktarıldığı, bu bağlamda davacı alacağının yaklaşık ispat ölçüsünde var olduğu, aleyhine ihtiyati haciz istenenler tarafından gönderilen bedellerin geri ödendiğine ilişkin mahkemeye kanaat getirici belge de ibraz edemedikleri, verilmiş bulunan ihtiyati haczin kaldırılması halinde davacı yönünden malların kaçırılması ve zarara uğratılma ihtimalinin bulunduğu, yine her ne kadar itirazlarda derdestlik itirazında bulunulmuşsa da daha önce istenilen ihtiyati haciz taleplerinde ayni sermaye aktarımı suretiyle mal kaçırma olgusunun bulunmaması ve bu kapsamda meydana yeni bir olgunun çıkması, yeni bir olgu olması halinde ihtiyati haciz isteyenin yeni bir talepte bulunabileceği gerekçesiyle itirazların reddine, ihtiyati haciz kararının 18/07/2019 tarihli 2019/986 D.iş 2019/1013 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davacı şirket tarafından gönderildiği sabit olan 24.000.000-TL üzerinden her üç aleyhine ihtiyati haciz istenen yönünden devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Borçlular vekili istinaf dilekçesinde; huzurdaki dava ile tarafları, konusu ve sebebi bakımından da birebir aynı olan ihtiyati haciz davalarının tamamının hukuka uygun gerekçelerle reddedildiğini, birden fazla red kararı var iken son kararın kabul olması halinde hangi kararın uygulanacağının hukuki bir açmaza neden olacağından bu durumun düzeltilmesi gerektiğini, daha önce aynı konularda verilen red kararlarından ilk olanın tatbiki hukuki bir zorunluluk olduğunu, icra dosyasında borçlu olmayan kişiler hakkında mahkeme sunulan kısıtlı bilgilerle ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin mal kaçırmak için … isimli şirketi kurmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu şirketin ayni sermaye tespiti davası sonucunda kurulmuş olan yatırım şirketi olduğunu, ihtiyati haciz talebinden önce başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilgili olarak açılan İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/497 Esas sayılı dava dosyasının derdest olduğunu, mahkemenin tedbir niteliğinde olan talebi değerlendirirken esasa girerek görev sınırlarını aşarak karar verdiğini, alacağın muaccel olmadığını, müvekkillerinin temerrüte düşmediğini, taraflar arasındaki bir çok sözleşme ve belgenin taraflarına sunulmasına rağmen bu belgelerin değerlendirilmeden karşı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ihtiyari nitelikteki email, sms ve whatsapp yazışmalarının ihtiyati haciz için kanıt niteliğinde olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İ.İ.K.’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K.’nın 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. İhtiyati hacze itiraz ise İ.İ.K.’nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. Somut olayda; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre ihtiyati hacze itiraz eden …’ın, … A.Ş.’nin %100 hissedarı olduğu, … A.Ş.’nin de … A.Ş.’nin % 100 hissedarı olduğu, davacı tarafından borçlu olarak gösterilen …. A.Ş.’ye ihale teminat avansı açıklaması ile 07/09/2018 tarihinde 18.000.000-TL, 01/11/2018 tarihinde 6.000.000-TL olmak üzere 24.000.000-TL’nin gönderildiği, ihtiyati haciz başvurusundan önce taşınmazlar … A.Ş.’nin mülkiyetinde iken … A.Ş.’nin %100 ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan yeni kurulan … A.Ş.’ye ayni sermaye konulmak sureti ile aktarıldığı anlaşılmaktadır. Bunun dışında ihtiyati haciz talebi üzerine dava konusu alacağın esası ile ilgili yargılama yapılmamakta, uyuşmazlığın geleceği yönelik sona erdirme amacı da bulunmamaktadır. Geçici hukuki koruma kapsamında değerlendirilecek ihtiyati haciz istemlerinde derdestlik dava şartının uygulanamayacağının kabulü gerekmektedir. Alacaklının yeni olay, belge ve delillere dayanması halinde yeniden ihtiyati haciz isteminde bulunabileceği de dikkate alındığında mahkemece yaklaşık ispatın varlığı kabul edilerek ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca yapılan inceleme sonucunda, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla,itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 28/04/2021