Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/552 E. 2023/1429 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/552
KARAR NO: 2023/1429
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2020
NUMARASI: 2019/320 Esas – 2020/332 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından … Ticaret AŞ’nin yürüttüğü taşıma işleri kapsamında oluşabilecek rizikoların aracı/komisyoncu yasal sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, kadın giysi cinsi emtianın Türkiye’den İspanya ve İsviçre’ye taşınmak üzere davalının sorumluluğunda iken çalındığı, dava dışı sürücünün beyanında, İspanya’daki alıcı … firması önüne geldiğini, şirket yakınında caddeye park ederek o gece orada yattığını, uyandığında araç brandasının yanlardan kesik ve gümrük halatının da kesik olduğunu görerek meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili polis çağırdığını beyan ettiğini, taşıma işini önce müvekkili sigortalısının üstlendiğini, ancak bizzat yerine getirmeyerek bu işi davalı şirketle taşıma sözleşmesi yaparak verdiğini, davalının aynı zamanda taşıma aracının maliki olduğunu, bu nedenle davalının CMR hükümleri ve KTK uyarınca sorumluluğunun yanı sıra taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesi uyarınca da sorumluluğunun bulunduğunu, sürücünün beyanında belirttiği üzere emtianın taşındığı aracın hiçbir güvenlik önlemi olmayan bir cadde üzerine park edildiğinde meydana geldiğini, müvekkili tarafından sınırlı sorumluluk hükümleri uyarınca sorumlu olacağı tutardan muafiyet tutarı düşüldükten sonra 3.373,08-Euro bedelin müvekkili tarafından dava dışı gönderici firmaya ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin sigortalısının haklarına kanuni halef olduğunu, CMR Konvansiyonu uyarınca tam olarak teslim aldığı yükü alıcısına teslim edemeyen davalı taşıyıcının, zarardan sorumlu olduğunu belirterek, 3.373,08-Euro alacağın 03/08/2018 olan ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsi dövize uyguladıkları en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacının sigortalısının kadın giysisi cinsindeki emtianın Türkiye’den İspanya ve İsviçre’ye taşınması hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirkete ait aracın yükleri teslim edeceği İspanya Catalunya bölgesinde bulunan … firması önüne ulaştığını, ancak tatil günü olması sebebi ile emtiayı teslim edemediğini, bunun üzerine sürücü … aracını firma önüne park ederek dinlenmeye çekildiğini, 11.12.2017 tarihinde aracın brandasının kesilerek kasada bulunan ürünlerin bir kısmının çalındığını, uydu görüntülerinden hırsızlığın meydana geldiği saatlerde aracın … firması önünde park edilmiş olduğunun görüldüğünü, firmanın tatil günü olması nedeni ile malı teslim almadığını, araç sürücüsünün firma önünde kameraların olduğunu ve güvenlik önlemlerinin alındığını düşünerek beklemek için en güvenli yer olarak firma önüne aracı park ettiğini, bu anlamda aracın güvenli bir yere park edilmediğinden bahisle müvekkili şirkete kusur yüklenmesi ve zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dava dışı … ile davacı arasında nakliyat aracısı komisyoncusu yasal sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği, dava konusu emtianın sigortalı … ile davalı arasında akdedilen taşıma sözleşmesi ile davalı tarafından taşındığı, davalı tarafın taşımasında olan malların bir kısmının İspanya … adresinde 11.12.2017 tarihinde hırsızlık olayı sonucu çalındığı, çalınan malların 355,71 kg olduğu, taşıma sözleşmesine göre davalı firma şoförünün kameralı korumalı bir park yerinde aracını park etmediği, dolayısıyla meydana gelen hırsızlık sonucu oluşan zarardan %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … firması ile davacı arasında sigorta poliçesine istinaden dava konusu 3.373,80-Euro zararının 03.08.2018 tarihinde sigortalıya ödendiği, CMR Konvansiyonunun 17. maddesine göre emtianın kaybından veya hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu, CMR’nin 18/3 maddesine göre tazminatın, eksik/brüt ağırlığın kilogram başına 8.33 hesap birimini aşamayacağı, zayi olan 355,71 kg emtianın 28.12.2017 tarihli SDR kuruna göre bedelinin 3.523,08-Euro ve bu tutardan 150-Euro muafiyet tenzili sonucunda bedelin 3.373,08-Euro olduğu, halefiyet ilkesi gereği davacı sigorta şirketinin davalıdan rücu hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 3.373,08-Euro’nun, 03.08.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu 4/a maddesi uyarınca faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; müvekkilinin aracı alıcı firmaya ulaştığında alıcının tatil nedeniyle teslimi kabul etmediğini, bu nedenle müvekkilinin sürücüsünün aracı alıcı firmanın önüne park ederek çalışma beklediğini, bu sırada araç brandası kesilerek malların bir kısmının çalındığını, bu nedenle mahkemece aracın kamerasız güvenliksiz bir yere park ettiği gerekçesiyle müvekkilinin sorumluluğuna hükmetmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, alıcının teslimatı kabul etmemesi nedeniyle sürücünün aracı güvenli bir yere park ederek beklemekten başka çaresinin bulunmadığını, ayrıca CMR’nin 23. maddesine aykırı olarak yükün taşınmak üzere kabul edildiği 01.12.2017 tarihi yerine 28.12.2017 tarihindeki SDR kuru üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı sigorta şirketi tarafından taşıyıcı sorumluluk sigortası ile sigortalanmış olan akdi taşıyıcının taşımayı üstlendiği emtianın davalı fiili taşıyıcı tarafından Türkiye’den İspanya’ya taşınması sırasında hırsızlık nedeniyle zayi edilmesi sonucunda, dava dışı göndericiye ödenen emtia bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davaya konu taşıma Türkiye-İspanya arasında gerçekleştiğinden, somut uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.CMR’nin 17. maddesine göre; taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıttan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı sorumludur.Somut olayda; davacının sigortalısının akdi taşıyıcı olarak taşımayı üstlendiği dava dışı gönderici … firmasına ait emtianın Türkiye’den İspanya’ya taşınmasının alt taşıyıcı olarak davalı fiili taşıyıcı tarafından gerçekleştirildiği, davalı taşıyıcının sürücüsünün varış noktasında aracı alıcı firma önüne park ederek beklediği sırada 11.12.2017 tarihinde aracın brandaları kesilerek toplam 355,71 kg emtianın çalındığı, davacı sigorta şirketi tarafından sınırlı sorumluluk esaslarına göre tespit edilen 3.523,08-Euro emtia bedelinden 150-Euro muafiyet indirimi yapılarak 3.373,08-Euro bedelin dava dışı gönderici firmaya 03.08.2018 tarihinde ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı sürücüsünün güvenli olmayan bir cadde üzerinde bekleme yaptığı, bu durumun taraflarca akdedilen taşıma sözleşmesine aykırı olduğu, bu nedenle olayda davalının %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda olayda davalının fiili taşıyıcı olarak emtianın hırsızlık sonucu zayi olmasından sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketinin hak sahibine yaptığı ödeme nedeniyle halefiyet kuralları gereği uğradığı zararın tazminini talep hakkının bulunduğu anlaşılmış olup; emtianın kaybı, davalı taşıyıcının araç sürücüsünün aracı güvenlikli bir park alanı yerine alıcı firma önünde güvenliksiz bir yere park ederek uyuduğu sırada gerçekleştiğinden, mahkemece davalının emtianın zayi edilmesinde %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek sorumluluğuna hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ziya ve hasar halinde tazminatın hesaplanmasına ilişkin CMR’nin 23. maddesine göre; emtianın kısmen veya tamamen kaybı halinde tazminat, emtianın taşınmak üzere teslim edildiği yer ve tarihteki değerine göre hesaplanır. Ancak kısmi kayıp halinde, sorumluluk miktarının tespitinde kaybedilen kısmın ağırlığına göre taşıyıcının sorumlu olduğu miktar belirlenmelidir. Bu durumda tazminat, eksik brüt ağırlığın kilogram başına 8,33 SDR tutarını aşamaz. Bu kapsamda ilk derece mahkemesince rapor tarihindeki SDR kuru üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda 3.373,08-Euro üzerinden hüküm kurulmuş ise de, zarar hesabında karar tarihine en yakın tarihteki kurun esas alınması gerekmektedir. Bu kapsamda karar tarihi olan 16.09.2020 itibariyle SDR kuru 1,4160-USD karşılığı 1,1934-Euro olup, çalınan emtianın brüt ağırlığı 355,71 kilogramdır. Dairemizce bu veriler üzerinden yapılan hesaplamada tespit edilen zarar tutarı ise 3.536,11-Euro, 150-Euro muafiyet bedeli mahsubu sonrasında ise 3.386,11-Euro olup, bilirkişi tarafından belirlenen gerçek zarar miktarının, karar tarihindeki SDR kuruna göre hesaplanan sınırlı sorumluluk tutarından düşük olması nedeniyle, mahkemece 3.373,08-Euro bedele hükmedilmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Ek olarak CMR Konvansiyonunun 27. maddesi uyarınca, bu konvansiyona tabi taşımalarla ilgili tazminat taleplerine uygulanacak faiz oranının yıllık %5 olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, mahkemece hükmedilen alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faize hükmedilmesi hatalı olsa da, bu husus davalı vekilince istinaf konusu edilmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.562,19-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 390,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.171,65-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan 16,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2023