Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/540 E. 2021/508 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/540
KARAR NO : 2021/508
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2020
NUMARASI : 2020/828 Esas-2020/1112 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekili ve davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili;davacı Aski Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücusu talebi ile işçinin çalıştığı şirketlere karşı Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/774-esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, görülmekte olan davada davalı … Şirketi ile ilgili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına göre şirketin tasfiyesinin sona erdiği ve terkin edildiğinin belirtildiği, şirketin görülmekte olan rücu davası bulunduğunu, bu nedenle şirketin ihyasının gerekli olduğu, anılan nedenlerle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicilinde kayıtlı … unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; davalı kurumun TTK 32. maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği 34. maddesi hükmü uyarınca işlem yaptığını, tasfiye süresince yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdi yada kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, tasfiye memurlarının eksik işlemlerini davalı kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, bu itibarla davalı sicilin dava açılmasına sebebiyet vermediğini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının ihyası istenilen şirket adına Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/774 Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere davanın açıldığı, adı geçen şirketin 18/02/2015 tarihinde tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, şirketin ihya edilmesinde davacıların hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numaralı … Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/774 Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere T.T.K.’nın 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru … atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi’nce verilen kararın her ne kadar usul ve yasaya uygun olsa da davanın kabul edilmesine rağmen kendilerine vekalet ücreti hükmedilmemesinin yargı giderlerinin kendilerine yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasının yerinde görülmediğini, AAÜT gereğince kendini vekil ile temsil eden haklı tarafa vekalet ücretine hükmedilmesinin yasa gereği olduğunu belirterek vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalıdan alınarak kendilerine verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru; davacı ASKİ Genel Müdürlüğü ile tasfiye memurluğunu yapmakta olduğu şirket arasında Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nde 2020/1513 Esas sayılı, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/367 Esas sayılı, Adana 6. İş Mahkemesi’nde 2017/1213 Esas sayılı, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/696 Esas sayılı, Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2018/679 Esas sayılı, Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2018/735 Esas sayılı derdest olarak görülen davaların mevcut olduğunu, açılan davalarda zaten tasfiye memuru sıfatıyla şirketi temsil ettiğini , Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/1112 sayılı kararı ile davacının davasının kabul edilmiş olup her ne kadar İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde … sicil numaralı … Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/774 Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK.’nın 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğin ihyasına karar verilmiş olsa da söz konusu şirketin merkezi Almanya’da ticari faaliyetlerine devam ettiğini, dosyadaki işlemlere münhasır olarak tüzel kişiliğinin ihya edilmesinin Almanya’daki şirket yetkililerine bildirilmesinin özen yükümlülüğü kapsamında olup bu tüzel kişiliğin ihyasında davacının hukuki yararı bulunmamasına rağmen kazandırılacak tüzel kişilik ile Türkiye’nin ticari itibarının zarar göreceğinin açık olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 18/02/2015 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/774 Esas sayılı dosyasında davasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak kurum tarafından davadışı işçiye yapılan ödemelerin rücusu için tasfiyenin kapatılmasından evvel ki zarar iddiası nedeniyle dava açıldığı anlaşılmakla , davacının açtığı rücuan tazminat davasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi davanın görülebilmesi için tüzel kişiliğin ihyası gerektiği,davalı tasfiye memurunun davaları tasfiye memuru sıfatıyla takip ettiği , davacının hukuki yararı bulunmadığına ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. H.M.K.’nın 326-(1) maddesinde; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Buna göre dava da haksız çıkan davalı aleyhine yargılama giderine hükmetmek gerekmektedir. Yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi yönünde ki davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek, hükümde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde görülmemiş bu nedenle hüküm kaldırılarak davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.Dairemizce; Yargıtay 11. HD nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi ve bu tesbitlerin benimsenmesi nedeniyle, daha evvel ki uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Tasfiye memuru …’un istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/828 Esas- 2020/1112 Karar sayılı 31/12/2020 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numaralı … – Merkezi Almanya Türkiye İstanbul Şubesinin Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/774 Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA, Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru … atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına”İlk derece mahkemesine ilişkin olarak;”Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davacı vekili için takdir olunan 4.080-TL vekalet ücreti ve davacı yargı gideri 247,50-TL’nin davalı tasfiye memuru … alınarak davacıya ödenmesineYasal hasım olan Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tasfiye memuru … tarafından yatırılan peşin harcın istinaf karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan 157-TL istinaf yargı giderinin ( tebligat,posta) davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya ödenmesine, “Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.02/04/2021