Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/512 E. 2021/507 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/512
KARAR NO : 2021/507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2021
NUMARASI : 2020/494 Esas-2021/43 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021
Davanın kabulüne yönelik hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; … A.Ş’nin …’nde … sicil sayısında kayıtlı bir şirket olduğunu, … A.Ş’nin tasfiye haline girdiğini, yapılan tasfiye işlemleri neticesinde şirketin 17/09/2009 tarihinde davalı …’ndeki kaydını terk ettiğini, …A.Ş.’nin taşeronu ürün … çalışanı … 26/07/2004 tarihinde meydana gelen iş kazası neticesinde hayatını kaybettiğini ve davacı kurum tarafından sigortalıya ödemeler yapıldığını, kurumlarının zararlarının tahsili amacıyla Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nde 2016/153 Esas sayılı dosya ile rücuen tazminat davası açtıklarını ve halen davanın devam ettiğini, derdest olan dava dosyasında mahkemece davalı şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyası için taraflarına süre verildiğini belirterek, açıklanan nedenlerle …’nün … sicilinde kayıtlı …AŞ ünvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Memurluğuna dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi’nce; şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceği, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, yapılması halinde tüzel kişiliğinin ihyası için eksik kalan işlem ile sınırlı olarak haklı nedenle dava açılabileceği gerekçesiyle Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nin 2016/153 esas sayılı davası ile sınırlı olmak üzere davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil no ile kayıtlı bulunan ve sicilden terkin edilen … ‘nin Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nin (2006/197 eski esas) 2016/153 esas sayılı davası ile sınırlı olmak üzere ihyasına,yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; HMK.’nın 312/2 maddesinde; “Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez” 326. maddesinde; “Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir” hükümleri getirilmiş olup, davalı … Sicili Müdürlüğü’nce yapılan terkin işleminin TTK.’nın geçici 7/2 maddesine aykırı olarak gerçekleştiği dikkate alınarak, HMK.’nun 326. maddesine göre müvekkili kurum lehine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken aksine hüküm verilmesi nedeniyle bu yönüyle kararın kaldırılmasını talep edilmiştir.
GEREKÇE:Dava; TMSF tarafından Fon Kurulu kararı nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nin 20106/153 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacının SGK Başkanlığı, davalıların ….Fabrikası, Ürün … olduğu, ihyası istenen şirketin 17/09/2009 tarih sayılı kararı gereğince sicilden terkin edildiği görülmüştür.5411 sayılı kanunun 134/9.maddesinde “bu kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15(7) maddesi kapsamında olan şirketler ile sermayesinin yarısından fazlasını temsil eden hisselere Fonun,Fon bankasının veya Fon iştiraklerinin sahip olduğu şirketler, yönetim kurullarının alacaklı ve borçlularına fonun belirlediği esaslar dahilinde yapılacak ilanı müteakiben düzenlenen bilançoları esas alınarak Fon Kurulu kararıyla İİK,TTK hükümlerine tabii olmaksızın tasfiye olunurlar…. Tasfiyeye ilişkin Fon kararı şirketin infisah ettirilmesi anlamında olup,bu şirketler Fonun yazılı bildirimi üzerine ilgili sicilden başkaca bir işleme gerek olmaksızın terkin olunur…Fon Kurulu tarafından tasfiyesine karar verilen şirketin iflas ve ihyası istenemez ” denilmektedir.Somut olayda ihyası talep olunan şirketin davacı vekilince ileri sürüldüğü üzere TTK nun geçici 7.madesi uyarınca sicilden terkin edilmediği ,aksine TMSF tarafından alınan karar neticesi sicilden terkin edildiği ,bu nedenle eldeki davada davalı … sicili müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin davacı lehine vekalet ücreti ve yargı gideri hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebleri yerinde görülmemiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 02/04/2021